Unutulmuşluk!..

A -
A +

Siyaset dar kalıplarının içine sıkıştı; tepede hâlâ sen ben kavgası kıyasıya sürdürülürken millet, kelimenin tam anlamıyla unutulmuşluğu yaşıyor! İşte, ilk seçimlerle birlikte sandığa yansıyacak olan, bu unutulmuşluğun tepkisidir. 17 Ağustos depreminin üzerinden 3 yıl geçti. Bu depremle en büyük acıları yaşayan ve en büyük yıkıma maruz kalan Adapazarı'nı bir gidip görün! Öylesine unutulmuş ve ihmal edilmiş ki, ülkeyi yönetenler, 3'üncü sene-i devriyesinde bile şehirde resmi bir anma merasimi yapamıyor! Bunu yapacakları gücü, aslında yüzü kendilerinde bulamıyorlar! Şehir, baştan başa hâlâ harabe görünümünde... Üç senedir bitirilemeyen ve yılan hikâyesine dönen alt yapı çalışmaları ile her yer kazılmış; güneşle birlikte toz, yağmurla birlikte ise çamur deryasını andırıyor. Yer yer açıktan akan fosseptikler ve bunların sebep olduğu mikrobik ortam yüzünden halk ve özellikle küçük yaştaki çocuklar hastane kuyruklarında.. Yönetimin halkı üzerindeki duyarsızlığının boyutlarını Ankara'daki siyasilerden dinlemiş ve ağzım açık kalmıştı. İsmini burada vermeyeceğim. Kendisi de deprem olduğunda Bakanlar Kurulu'nun bir üyesi idi. Bu şahıs, o gün neden istifa etmediğini hayıflanarak bana anlattı. Depremin ardından toplanan Bakanlar Kurulu'nda geçen bu olayı açıklayayım da sizin de kanınız donsun! 'Biz yönetim olarak henüz olayın şokunu yaşıyorduk. Ne olup bittiğini de gereği gibi bilmiyorduk! Bakanlar Kurulu'nda 400 dolayında bir ölüm hadisesinden dem vuruluyor ve alınması gereken tedbirler görüşülüyordu. Sorumlu mevkide bulunan bir bakan arkadaşımız, bu cümleden olarak gerekli tedbirlerin alındığını, merak edecek bir durum olmadığını ve deprem bölgelerine yeterince sigara ve rakı gönderildiğini ifade etti!' İşte; enkaz altında kalmış ve dünyanın dört bir yanından yardımlarına gelinmiş depremzedelerimize, kendi yönetimlerinin bakış açısı! Bu siyasetçiler, şimdi de oturmuş; ah vah ediyorlar! Ne yapsak da şu barajın altında kalmasak diye akla karayı seçiyorlar! Tepki oylarıyla yükselen ve tek başına iktidarı zorlayan AKP'nin önünü kesebilmek için ittifak arayışlarına giriyorlar! Bu saatten sonra, bu zihniyetle ve bu kafayla topu bir araya gelip ittifak yapsa, millete anlatabilecekleri hiçbir şeyleri yoktur! Bu iktidarın karnesini millet çoktan doldurdu! Karneyi, kendilerine vereceği günü sabırsızlıkla bekliyor! Bu karnedeki notları merak eden varsa, gidip Adapazarı'nı ve orada yaşayanların halini bir görsün! Türkiye'nin her yanı Adapazarı'nı andırabilir. Perişanlığın kol gezmediği, umutların tükenmediği bir yer kalmadı diyebilirsiniz ama; Adapazarı başka, orada; bütün bu olumsuzlukların yanında, hâlâ dinmeyen kan ve gözyaşı mevcut! İşsizliğin korkunç boyutlara ulaştığı Adapazarı'nda hükümet, milletle alay edercesine mevcut fabrikaları kapatıyor ve insanları sokağı bulunmayan kapılara koyuyor! Onun için, bu seçim sonuçlarını izlerken Adapazarı'na dikkatinizi çekmek isterim! Adapazarı bir prototip çünkü.. Burada sandıktan çıkacak sonuç, yönetim anlayışımızın tipik göstergesi olacak!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.