Vah benim milletim!..

A -
A +

Son aylarda vatandaşa gelen faturalar milleti canından bezdirdi. İşsizlere zaten yaşama hakkı yok! Memur, işçi ve emekli sınıfı denen sabit gelirliler de, gelen bu fahiş faturalar karşısında ne yapacaklarını şaşırdı. Zira, ne emekli maaşları ve ne de normal maaşlar -ki, onların çoğu yarıya indirilmiştir- elektrik, su, doğalgaz ve telefon faturalarını karşılamaya kafi gelmemektedir. Dünkü yazıda da belirttik; Avrupa ülkeleri arasında, elektriğin en pahalı olduğu ülke Türkiye! Biz elektriğe, Avrupa'nın birçok ülkesinden 4 misli daha fazla para ödemekteyiz. Oysa onların gelirleri, ortalama 15 bin doların üstünde iken, bizimki 2 bin dolar civarında! Evet; şairin dediği gibi: 'Bu taksimi kurt yapmaz, kuzulara şah olsa!' Hele, en son çıkartılan şu emlak vergisi, rezaletin son perdesi olmuştur! Bu millet bu kadar mı yalnız ve sahipsiz? Nerede, bunun anlı şanlı ve de şu veya bu partili milletvekilleri? Ya, şu yerel yönetimlere ve onların yöneticilerine ne demeli? Allah aşkına soruyorum sizlere; ekonomimizde, son 4 sene içerisinde, hangi gösterge iyiye gitti ki; emlak değerlerini artırırken, biri bin yapıyorsunuz? Mahalli idareciler, genel idareciler; sizler, devletin keyfi yönetilebileceğini ne zamandan beri iş edendiniz? Bu millet, bu kadar mı umurlarınızda değil? Şu keyfiliğe bakın; isim vermeden, İstanbul'da birbirine komşu iki belediyeyi örnek vereceğim. Keyfiliğin boyutlarını görün ve bu milletin idaresinin hangi naehil ellerde bulunduğunu anlayın! Aynı caddeyi, bu iki belediye sınır olarak paylaşıyorlar. Bir belediye, akl-ı selimle hareket edip bu caddeye rayiç bedel olarak; arsanın metre karesini 75 milyon TL göstermiş. Diğer belediye ise; yalnız kendisini akıllı ve âlemi sersem görerek, aynı caddedeki arsanın metre karesini 600 milyon TL gösteriyor. Bu fiyata göre mevcut emlakleri değerlendirip, vergi tahsiline gidiyor! Bu iki ayrı belediyenin başkanları ayrı partilerden. Hadi, şu kadarını söylemiş olayım; birinci belediyenin başkanı, bir muhalefet partisine mensup, diğeri yani, uyanık geçinen ise iktidar partilerinden birisine mensup! Çocukluğumun ve gençliğimin geçtiği yer olması hasebiyle yeri, mıntıkayı, caddeyi çok iyi biliyorum. Burası, öyle zannedildiği gibi; Ataköy ile Şirinevler'in komşuluğu gibi değil! Aynı değerde ve hatta, birinci belediye hudutları içinde yer alan kısım, ticari yönden, ikincisinden daha elverişli! Hadi; caddenin bu iki tarafı, değer olarak birbirine eşit diyelim. 75 milyon nerede, 600 milyon nerede? Gelelim bu kanuna evet diyen ve bunu çıkaran milletvekillerimize! Başbakan; ölçüyü kaçırdık, makul bir seviyeye indirilmesi için talimat verdim, diyor. Bu ölçü kaçırılırken, özellikle iktidar milletvekilleri nerede idi? Böyle mi milletin hak ve hukukunu savunuyorlar? Bizde kanunların nasıl çıktığını ve milletvekilerimizin hangi ölçüde olduğunu görüyor musunuz? Ey benim milletim! Bari oy verirken sen ölçüyü kaçırma; ne olur!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.