TBMM üç haftadır, Suriye hududundaki mayınların temizlenebilmesi kanunu ile uğraştı. Birkaç saat içinde halledilmesi gereken iş, bütün bir Meclis'in tam üç haftasını aldı. Muhalefet partileri, söz birliği ederek; neredeyse gök kubbeyi iktidar partisinin başına yıkmak istediler! Neymiş efendim; iktidar partisi bu sınırımızı İsrail'e peşkeş çekiyormuş. Meclis içi muhalefet yetmezmiş gibi bir de Meclisin dışındaki muhalefet partileri de; meseleye mal bulmuş mağribi gibi sarıldılar. Nasıl olsa, iptal edilen bir kısım yerlerde mahalli seçimler yapılacaktı. Bunu fırsat bilerek iktidar partisi dövülmeliydi! Halbuki iktidar partisi, neredeyse kılı kırk yararak; her şeyi inceden inceye hesap ederek konuyu altı maddelik bir kanun haline getirip Meclis'in müzakeresine sunmuştu. Muhalefet partilerinin hepsi (CHP, MHP, DTP, DSP) söz birliği etmişçesine; kanun metnini bile okumadan (çünkü, okumuş olsalar bu tezleri ileri sürmemeleri icap ederdi); sadece niyet okuyarak kanunu yerden yere vurdular. Bunu yaparken de, kendilerini vatansever, iktidar partisinin mensuplarını ise, vatan hainliği ile suçladılar. İleri sürdükleri birinci husus; bu mayınları neden kendi Genelkurmay'ımız temizlemiyormuş! NATO'nun en büyük gücüne sahip (onların kendi ifadeleri) ordumuz, nasıl bu işi yapamazmış! İkinci ve daha önemlisi ise, bu iş için, iktidar partisinin İsrailli bir firma ile önceden anlaşmış olması imiş! Mesele, teknik bir konu. Dünyada bu işi yapabilecek birkaç kuruluş mevcut. Onlar da bu işi ancak beş sene zarfında bitirebileceklerini söylüyorlar. İş, öncelikle Genelkurmay'a teklif edildi; yapamayacaklarını bildirdiler. Bunun üzerine uluslararası ihaleye çıkılması için kanun hazırlandı. İsrail'i en çok dillerine dolayanlar da Saadet Partililer. Saadet Partilileri biraz mazur görebiliriz! Zira, gönül verdikleri liderleri olan Necmettin Erbakan; konuşmalarında en ziyade Yahudi düşmanlığı yapıp, icraatlarında ise İsrail'le tüm askerî anlaşmaları imzalayan kişidir. Yanıldıkları konu, Tayyip Erdoğan'ı, Erbakan gibi zannetmeleridir. Oysa, Tayyip Erdoğan, gerekli dersi Davos'ta vermişti ama, demek ki birileri hâlâ anlayamamış!..