Yahudi zulmü

A -
A +

İnsan kasabı, İsrail Başbakanı Ariel Şaron, icraatları ile İsrail Devleti'nin ideolojisi olan 'Siyonizm'in üzerindeki perdeyi kaldırdı ve insanlığa; ne tür bir tehlike ile karşı karşıya olduğunu gösterdi! Oysa İsrail, uzun seneler kuzu postuna bürünerek bu yönünü yani, gerçek yüzünü sakladı. Özellikle; 2. Dünya Savaşı senelerinde, Yahudilerin Almanya'da maruz kaldıkları zulümler, öylesine yoğun şekilde işlendi ve bu durum bütün insanlığın hafızasına öylesine kazındı ki; artık Yahudiler, dünyanın neresinde olursa olsun ve ne yaparlarsa yapsınlar, onlara yalnızca acındı ve masum gözüyle bakıldı. Dünyanın dört bir yanındaki Yahudiler, bu mazlum rolünü çok güzel oynadılar ve bu oyun neticesinde inanılmaz mesafeler katederek; sayılı ülkelerde, hemen her sahada yegane söz sahibi oldular. Öyle ki; ABD'deki başkanlık seçimlerinden tutun da, Oscar ödüllerine varıncaya değin, hangi taşı kaldırırsanız altından mutlaka Yahudi çıkar! 'Siyonizm' ideali, büyük İsrail'i hedefler. Yahudi inancına göre; Tanrı Yahova yalnızca İsrail oğullarının Tanrısıdır. Bunların dışındaki bütün insanlık, Yahudiye hizmet için yaratılmıştır! Yahova'nın İsrail oğullarına va'dettiği kutsal topraklar vardır. Buna; Arz-ı mev'ud denmekte ve bunun sınırları, Nil'den Fırat'a kadar olan coğrafyayı içine almaktadır! Dikkat ederseniz; Şaron'dan önceki, Barak ve Netanyahu dönemlerinde, barışa çok yaklaşılmasına rağmen, bu durum gerçekleştirilmemiş ve adeta bela ararcasına Filistinliler tahrik edilmiştir. Bu tahrik, bugün bütün dünyanın gözleri önünde alenen icra edilmektedir. Savunmasız sivil ahali üzerine tankları sevketmek, 15-50 yaş arasındaki erkekleri tutuklayıp gözlerini bağlamak ve bilinmeyen yerlere götürmek, karargahında sıkıştırılan Yaser Arafat ile, kedi ile farenin oynaması gibi oynamak, yol ortasında hunharca sivilleri ve hatta gazetecileri katletmek ve bütün şehir halklarını günlerce susuz, ekmeksiz ve ışıksız bırakmak, tahrik değil de nedir? Kim olursa olsun, bir milletin şerefiyle oynama hakkını İsrail, ne yüzle kendisinde görebiliyor? Yine kim olursa olsun; bir devlet başkanını böylesi bir muameleye tabi tutmak, o devletin bütün gençlerini canlı bomba olmaya itmez mi? İsrail'in niyeti bütün bir bölgeyi ve hatta dünyayı ateşe vermek değilse, neden adam gibi barış masasına oturmuyor? Arkasında ABD olmasa, BM Güvenlik Konseyi'nin kararlarını tanımayabilir ve böylesine pervasızca hareket edebilir miydi? İsrail'in meydanı bu denli boş bulmasına; sessiz ve seyirci kalan başta İslam ülkelerinin ve aynı tavır içindeki Türkiye'nin de katkısı oldu! En netameli bir zamanda, Türk tanklarının modernizasyonu ihalesi İsrailli firmaya verildi! Hiçbir şey yapamıyorsak, bu ihaleyi olsun iptal edemez miydik?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.