Meclis Milli Eğitim Komisyonunda yaşananlar kimseyi hayrette bırakmadı. Zira, böyle olacağı günler öncesinden belli idi. Tartışılan konu 28 Şubat ürünüydü ve o 28 Şubat'ın ikna odacıkları CHP sıralarında bulunuyordu; hem de sayıları düzinelere ulaşmış haliyle! Dünyanın tüm gelişmiş demokrasilerinde eğitim kesintili ve esnek iken; bizdeki kafaları donmuş zihniyetin mümessilleri kesintisiz eğitimi; yalnızca İmam-Hatip Okullarının önünü kesmek adına âdeta tabu edinmişti. Genel Başkanlarından aldıkları talimatla kanun teklifini geri aldırmak için her türlü engelleme metotlarına giriştiler. Oysa AK Parti iktidarı, onların 8 yıl öngördüğü mecburi eğitimi 12 yıla çıkarıyordu. Ama MHP de dahil tüm muhalefet partilerinin gözü yalnızca; eğitimin kesinti aralıklarında öğrencilerin yatay geçişle meslek okullarını tercih etmelerinde ve özellikle; ebeveynlerin çocuklarının dindar yetişmeleri için İmam-Hatip Okullarını tercih edebilmelerine çevrilmişti. Dindar nesiller yetişmesine imkan verecek bir uygulamaya geçilmemesi için kaba kuvvet dahil her yolu denediler. 12 yıla çıkarılmış bir mecburiyete sevinilecek yerde; buna karşı çıkarak; söz alan onlarca vekilden yalnızca bir tanesinin 12 saat konuşmasını maharet bildiler! Komisyon Başkanı Nabi Avcı defaatle; 'nezaketimiz acziyetimizden değildir!' demesine rağmen, muhatapları bunu anlayacak kıratta değildi! Değildi ki, pazar günkü oturumda kendilerine yakışanı sergileyerek, cümle âleme ne olduklarını gösterdiler! Bu zihniyetin demokrasiden ve milli iradeden anladığı nedir biliyor musunuz? Milletin kürsüsünü işgal etmek; milletin vekillerini konuşturmamak ve onlara karşı kaba kuvvet kullanmak.. Bu hal, 'post modern' 28 Şubat darbesinin siyasal uzantısı değil de nedir? Ama; bu mahut zihniyetin unuttuğu bir şey var; bunlar ancak ve ancak, ihtilallerin gölgesinde halkına efelenir, baskı yapar, dayatır. İhtilal zihniyetiyle örtüşen zihniyetleriyle; halk için, halk istiyor diye değil; halka rağmen, halkın mukaddesleri göz ardı edilerek, din dışı bir hayata zorlanır. Milletimiz, kırk yıllık Yani'nin Kani olmayacağını biliyor ve CHP'nin konumunu belirliyor da; eğitim gibi en hayati bir mevzuda MHP'yi de yedeğine alabileceğine bir anlam veremiyor! Her şey milletimizin gözleri önünde cereyan ediyor; hangi siyasi kadroların 28 Şubat'ın müdavimi ve hangilerinin o sürece karşı mücadele yürüttüğünü ibretle ve hayretle izliyor!