Yakışmıyor!

Siyasi istikrarsızlığın en önemli sebeplerinden biri de, siyasetteki eskimiş yüzlerdir! Hem kel hem fodul kabilinden bu tiplerin siyaset yapmadaki ısrarları; siyasette yeni yüzlere imkan vermediği gibi, siyasetin gelişmesini de önlüyor. Statükonun temsilcisi olan eskiler yüzünden, yeni fikirler ve modern gelişmeler siyasetle ve siyasetçi ile buluşamıyor; dolayısıyla siyaset bir türlü üretken olamıyor! Sen-ben kavgasına alışan; bu durumu sürdürmeyi maharet bilen bu tipler topluma kavgadan başka bir şey verememiş olmanın ezikliği içinde olsalar da; yine aynı halden medet ummaktalar! Siyasetteki üç yeni oluşum (AKP, YTP ve DTP), eskilere rağmen meydan yerindeler. Bu üç partinin liderleri Recep Tayyip Erdoğan, İsmail Cem ve M. Ali Bayar, siyasete kavgadan uzak, fikir ve seviye getirmek emelindeler. Eskileri, kavgaları ile baş başa bırakarak yola çıkan bu liderler, toplumun geniş kesimlerine umut verebiliyorlar. Önümüzdeki seçimler itibariyle, bunlardan yalnızca AKP'nin ipi göğüsleyebileceği; ya tek başına veya ortak olarak iktidara gelebileceği düşünülse de, diğer her iki lider de istikbal vadetmeye devam edecektir. Dikkat ederseniz; yenilerin bu denli başarılarını hazmedemeyen eskiler, eski alışkanlıkları ile bunları mindere çekmek istemekte ve kavganın tarafı olmaya zorlamaktadırlar! Bu halin tipik örneği Milli Görüş'ün gediklisi Necmettin Erbakan'ın sergilediği tavırdır! Tayyip Erdoğan ve arkadaşlarını çoluk çocuk olarak nitelemekte ve onların değiştim veya geliştim demelerine iltifat edilmemesi gerektiğini vurgulamaktadır! Buna karşılık; Tayyip Erdoğan, yaşının 48 olduğunu belirterek, eskilerle asla kavgaya tutuşmayacağını ve siyasete yeni bir anlayış getirmekte ısrarlı olduklarını ifade etti! Tıpkı Necmettin Erbakan gibi, işi tadında bırakamayan Bülent Ecevit de, bu tutumuyla yok yere irtifa kaybediyor ve her geçen gün milletin gözündeki değerini yitiriyor! Partisi bölünmeden ve şimdiki durumlara düşmeden; Türk siyasetinin duayenlerinden olarak jübilesini yapabilseydi, hiçbir şey kaybetmeyeceği gibi, milletin gözünde bir o kadar daha büyümüş olmayacak mı idi?!. Necmettin Erbakan'ın çoluk çocuk deyip kavgaya tutuşmak istedikleri kişiler, tabir caizse kendi evlatları! Onları yetiştiren ve siyaset sahnesine süren bizzat kendisi! Ecevit'in AKP hakkındaki; rejim için tehlikelidirler sözüne siyasi arenada, siyaseten bir mana verilebilse bile; Necmettin Erbakan'ın sözlerine hiçbir bakımdan bir mana verilemeyeceği aşikardır! Çünkü; çocuk diye tanımladığı Tayyip Erdoğan'a İstanbul gibi bir metropolün belediye başkanlığını yaptıran bizzat kendisi idi! Onun ve onun gibilerin başarıları sayesinde de 1. parti olmayı sağladılar! O zaman çoluk çocuk olmuyorlardı da; bir siyasi parti kurup ve bu siyasi partiyle başa oynamaları mı onu ve arkadaşlarını çoluk çocuk olma durumuna itiyor?! Millet bu siyasetten ve eskilerden bıktı; olmuyor ve hakikaten yakışmıyor!