Yapayalnızız!

Türkiye ve Türk insanı, sözüne ve dostluğuna güvenilmeyecek bir ülke ve bir insan topluluğu mu? Değilse; neden, Türkiye'den ve Türk insanından 'öcü' gibi korkulmakta ve Kürtler bize tercih edilmektedir?! Başta komşularımız olmak üzere, bölgemizdeki bütün ülkeler ve dünya üzerinde dost ve müttefik bildiğimiz hiçbir ülke; bizim Kuzey Irak'a girmemize sıcak bakmadıkları gibi, var güçleri ile karşı geldiler! Ne yapmışız ki, bunların hepsinin birden yüreklerine onca korkuyu salabilmişiz?! Halbuki; Türkiye'yi ve Türk insanını yeterince tanımış olsalardı; başta Irak'ın kendisi bizi davet etmiş olmalıydı! Türk askeri Irak'ta olsaydı; meydan şimdiki gibi çapulculara kalır ve bu ülke, bir baştan öbür başa; bütün tarih ve medeniyeti ile yerle bir edilebilir miydi?! Bu nasıl dostluk ve komşuluktur ki, sınırlarımızın ötesinde yer alan bütün ülkeler varlıklarını 'Türk düşmanlığı' üzerine bina etmişler ve hayatiyetlerini bu minval üzere sürdürmektedirler?! Bu kirli gaye uğruna; bütün niyet ve eylemlerini, Türkiye ve Türk insanının varlığına kastedecek şekilde planlamışlar; gençlerini bu zehirli fikirlerle yetiştirmişlerdir! Bu cümleden olarak; bir ABD yahut İngiliz pasaportu taşıyan; bütün bir Arap ve İslam aleminde istediği kapıyı rahatlıkla açabilmekte ve bunlardan her türlü hüsn-i kabulü görebilmektedir! Bir Türk ise; sosyal mevkii ne olursa olsun, düşman addedilip, 'tu-kaka' edilmektedir! Şimdilerde kapımızı çalmakta olan ve dost ve müttefikliğimize muhtaç olduklarını haykıran Suriye ve İran'a; 'Ba'de harab-il Basra!' sözünün söylenme zamanı gelmedi mi? ABD, kendilerini tehdit edince mi, Türkiye'nin dost ve komşuluğunu hatırladılar? Şimdiye kadar nerede idiler? Türkiye'nin varlığına kasteden bölücü PKK örgütünü, seneler senesi besleyip yetiştiren ve üzerimize salan bunlar değil mi idi? Bölücü örgütün başı, bunların inlerinden çıkartılmadı mı? Suriye değil miydi; suyu bahane edip, GAP'ı engellemek isteyen?! Hâlâ Hatay'ı milli hudutları içinde gösteren ve bu şekildeki haritalarla bütün okul ve meydanları donatan; bu kepaze yalanla halkını kandırmaya ve avutmaya çalışan Suriye'nin dostluğuna nasıl güvenebiliriz? İran değil miydi; molla rejimini Türkiye'ye ihraç etmek isteyen ve bu amaçla bir sürü cinayetler işleten?! Bölücü PKK militanları, bugün bile İran'ın dağlarında yuvalanmaktadır! Biz Türkiye olarak; hiçbir komşumuzun kötülüğünü istemediğimiz gibi hep yanlarında olduk ve iyilikleri için çaba sarfettik. Ama; sistemli bir şekilde devamlı olarak, hep kötülük gördük! Bundan sonra da; onlara bir kötülük yapalım demiyoruz. Zaten, istesek bile, elimizden gelmez! Ama, diyoruz ki: sırası gelmişken; bütün bu hesapları soralım ve hizaya sokalım! Ancak bundan sonra, uzatacaksak dostluk elini uzatalım! Başka türlü de; bu yalnızlıktan kurtulamayız!