Yardıma koşalım!

Bir koca yılı daha geride bıraktık. Yalnızca biz değil, hemen bütün ülkeler sıkıntıda. Neredeyse her geçen gün, dünü aratıyor! Geçen hafta içinde, bir gazetemizin manşeti; dünyanın çivisi çıktı şeklindeydi. Bozulan dengeler bir türlü yerli yerine oturtulamıyor. Sosyal dengelerdeki bozukluğun yanı sıra, tabiat olaylarında da; insanlık, dehşet üzerine dehşeti yaşıyor. En son meydana gelen Güney Asya depreminde ve bunun sebep olduğu tsunami sonucu, kitleler halinde insan ölümleri oldu. Yüz binleri aşan ölü sayısının net rakamı bilinemiyor. Eskiden de bu tür olaylar oluyordu. Ama, bu sıklıkta değil... Ayrıca eskiden meydana gelen bu tür olaylarda ateş düştüğü yeri yakıyordu. Dünyanın diğer kesimlerinin, olaydan pek haberi olmuyordu. İletişim araçlarının gelişmesi neticesinde bugün, her türlü gelişmeyi herkes anında duyabiliyor ve hatta görebiliyor. Ceset kokularının ortasında! Buna rağmen hiç ibret alınmadığı ortada! Alınsaydı, tüm dünya ülkelerinde gerçekleştirilen yılbaşı çılgınlıkları yaşanır mıydı? Dahasını söyleyelim; yine gazetelerde görmüşsünüzdür. Bir gün önce onlarca insan cesedinin toplandığı sahillere, bir gün sonra hiçbir şey olmamış gibi insanların et yığınları halinde akın ettiğini görüyoruz. Ceset kokularının ortasında hâlâ eğlenceyi ve çılgınlığı yeğleyen insanlığın idrak dengeleri yerinde ve sağlamdır diyebilir miyiz? Bu dengeler de alt üst olmuştur. Kendisini başıboş zanneden insanlığa hiçbir musibet ders olamamaktadır. Bu demektir ki, dünyamızı önümüzdeki dönemde daha felaketli günler beklemektedir! Biz, Türkiye ve Türk insanı olarak bu acıyı tanıyoruz. Üst üste yaşadığımız depremlerle bu ıstırabı tattık. O vakitler, dünyanın dört bir yanından yardımımıza koşmuşlardı. Şimdi ise, yardım sırası bizde! Yapacağımız her türlü bağışlarla Türk'ün hamiyetperverliğini göstermeliyiz. O dar günlerde bir litre suyun ne manaya geldiğini, o sıkıntıyı yaşayan bilir! Dünya olaya duyarsız! Felaket bölgelerinde salgın hastalık tehlikesi baş gösterdi. Bundan dolayıdır ki, tıbbi yardım (doktor, ilaç ve tıbbi malzeme) her şeyden önce gelmektedir. Bu organize de hükümetimizin öncülüğünde olmalıdır. Kızılay, her zamankinden daha aktif rol almalıdır. Ajanslara düşen haberlerde; felaket bölgelerinde milyonlarca insan evsiz; acil olarak su ve gıda beklentisi içinde. BM Genel Sekreteri Kofi Annan bölgeye 15 milyar dolar yardım gerekli derken; tüm dünya ülkelerinden toplanabilen paranın hepsi 500 milyon dolar civarında... Bunun manası, dünya olaya duyarsız!.. Daha açık ifadesiyle felaket bölgelerinde hayatını kaybeden 200 binden ziyade insanla beraber insanlık da öldü! Zira birazcık ibret alınabilseydi; hemen akabindeki yılbaşı gecesinde onca çılgınlık yaşanmazdı! Ne demişler; eden kendine eder... Biz kendimize bakalım ve imkânlarımızı sonuna kadar zorlayarak yardıma koşalım. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Kadir Topbaş'ı, Taksim'deki yılbaşı etkinliklerini iptal ettirmesinden dolayı kutluyoruz. Böylesine acılı bir günde bize yakışan budur.