Yargı sınavda!

A -
A +

Meclis Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu Raporu'nu tamamlayarak Başkanlığa verdi. Bundan sonra yapılması gereken; Meclis'in derhal Soruşturma Komisyonu'nu kurarak, elindeki bütün belge ve bilgileri yargıya itikal ettirmektir. Siyasetin görevi yargılamak değildir. Yargıya müdahale de değildir. Yalnız, Meclis; siyasi kişilerin yargıya intikalini önlememeli; bilakis bunun yolunu açmalıdır. Önceki Meclisler bu sınavı, maalesef başarıyla verememiştir. Parmakla karaladığı iki eski başbakanı, yine parmakla aklama yoluna giderek, mehabetine gölge düşürmüştür! Bu iki eski başbakanın durumları ise, Yüce Divan'a gönderilip yargılanamadıklarından dolayı ortada kalmıştır! Türk toplumu yapılan yolsuzlukların araştırılmasını; kim olurlarsa olsunlar, ilgililerin soruşturulup yargılanmasını istiyor. Bu durum, toplumun bütün kesimlerince; ısrarla takip edilmekte ve sonuçları sabırsızlıkla beklenilmektedir. Ayyuka çıkmış ve; milyarlarca dolarlarla ifade edilen yolsuzluk olaylarında yalnızca suçluların cezalandırılması da kâfi değildir. Haksız olarak iktisap edilen; meblağı çok yüksek olan bu paraların da geri alınması gerekmektedir! Toplum olarak çok kötü bir hastalığımız var. Bu hastalığa bir kısım medya kuruluşları ile birkısım siyaset adamlarımız öncülük etmekte ve tabir caizse; yangına körükle gitmektedirler. Yargısız infaz olan bu hastalıktan bir türlü kurtulamamaktayız. Halbuki; hukukun temel ilkesi ve en tabii insan hakkı: beraet-i zimmet asıldır. Yani, kişi mahkemece yargılanıp; suçu sabit görülüp, hakkında hüküm kesinleşinceye kadar masumdur. Bir diğer iflah olmaz hastalığımız ise, bizden olan suçluları kahraman görüp ilan etmemizdir! Ne kimseyi; yargılanmadan suçlu addedelim ve töhmet altında bulunduralım ve ne de; suçu sabit görülmüş kişileri bizden diye kahramanlaştıralım! Unutmayalım ki, hukukun yedeği yoktur ve istisnasız herkese lazımdır. Siyasetin elindeki yolsuzluk araştırmalarında, her kademedeki bir sürü insan şaibe ve töhmet altındadır. Bunlardan birçoğu, daha şimdiden; mahut medyamız tarafından yargısız infaza tabi tutuldular bile! Bunlar için de yargı yolunun bir an önce açılması ve eğer gerçekten suçsuzlarsa, onların da bu denli şaibelerden kurtulup temizlenmeleri gerekmektedir! Kim ne derse desin; Türkiye'de yargı bağımsızdır ve siyasetin vesayeti dışındadır. Gerçekten suçsuz olanların, yargıya gitmekten korkmalarını anlamak mümkün değildir! Herkesten önce kendilerinin bunu talep etmeleri ve bağımsız yargıya gitmeleri gerekir. Onların bu çekingen ve yargıdan korkar tavırları; milletin vicdanında mahkumiyetlerine sebep oluyor! Böylesi daha mı ?!.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.