Yargıyı rahat bırakalım

A -
A +

Demokrasinin vazgeçilemez kuvvetleri; yasama, yürütme ve yargıdır. Kendimize özgü demokrasi anlayışımızla, yasama ve yürütmenin çanına okuduk! Hem de kaç kez?!. Geriye bir yargı kuvveti kalmıştı; onun da canına okuyabilmek için elimizden geleni ardımıza koymuyoruz. Politika, bütün ufkumuzu tutmuş halde. Hem de körü körüne! Bu denli körlük, yani basiretsizlik, toplumumuzu çok tuhaf bir hale getirdi. Dün, Susurluk'un araştırılmasını ısrarla arzu edenler; bugün aynı paraleldeki Ergenekon'un araştırılmamasını istiyorlar. Bu kadar samimiyetsizliğe pes doğrusu! Bir başka idraksizlik de; bütün bu olup bitenlerin sorumlusu olarak mevcut iktidarı göstermeleri. Bazı yüksek yargı organları da az kalsın aynı hatanın içine düşeceklerdi. Akılları sıra, hükümete karşı tavır sergilemek istiyorlardı ancak, bu durumları, yargıyı yargıyla karşı karşıya getirmekten başka bir mana ifade etmeyecekti. İktidar partisinin yargı üzerinde böyle bir tasarrufu olsa idi; evvelemirde kendisi hakkında açılan kapatma davasını açtırmazdı! Ana muhalefet partisi lideri Deniz Baykal, herkesten önce avukatlığa soyundu! El an da bu avukatlığını sürdürmektedir. Aklı sıra hükümeti yıpratacak. Halbuki, her delil ve kanıt açıklandıkça, Deniz Baykal, kendi kazdığı kuyuya biraz daha gömülüyor ama, farkında değil! Belli ki, sosyal demokratlığa soyunan CHP'nin bütün kozları elinden alınıyor. Şimdiye kadar dillendirmesini bile yapamadıkları Kürtçe TV yayına başladı. Madımak Oteli müze haline getiriliyor. Nazım Hikmet'e Türk vatandaşlığı verildi. Alevi açılımı hızla yapılıyor. Bütün bunlar; yani solun, seneler senesi diline pelesenk ettiği söylemler, bir bir eyleme dönüşünce, Deniz Bey'in aklı başından gidiyor! Ve, nereye nasıl saldıracağını bilmeden atıp gürlüyor! Halbuki akl-ı selimle hadiseleri görüp değerlendirmek lazım gelmez mi? Yargı, çok zor bir işe soyunmuş. Zorluk derecesi, dünyadaki oluşumlarından bellidir. Böyle bir durumda, yargıya yardımcı olmak gerekmez mi? Hadi yardım etmeye alışmamışsınız diyelim; hiç olmazsa, yargıyı kendi haline, serbest bıraksanız olmaz mı!? Her şey milletimizin gözleri önünde cereyan ediyor. Yarın seçim var! Yerin altında bulunan her silah, sizin oylarınızdan alıp götürüyor! Bunu da mı görmüyorsunuz?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.