Gırtlağımıza kadar yolsuzluklara battığımızı ve neredeyse boğulmak üzere olduğumuzu cümle alem bilmektedir! Türk Cemiyeti A'dan Z'ye; her kişi, kurum ve kuruluş olarak bu zillete giriftarız! Bu kesin hüküm cümlesini umumi olarak kullanmamızın sebebi; eline fırsat geçen hemen herkesin bu batağa düşüp saplanmasındandır! Bu durumun istisnası; 'kelaynak kuşları' misali pek enderdir. Onlara da zaten; 'enayi' gözüyle bakılmaktadır! Yani; öyle olmuş ve bu ülkede iş öylesine çığırından çıkmış ki; hırsızlık, talan vurgun gibi bilumum yolsuzluklar, vakay-i adiyeden olup; bunları yapanlar 'göz açık, iş bitirici, bitirim' diye adlandırılıp vasıflandırılıyor! Haksız olarak elde ettikleri 'para' gücü sayesinde de toplumun en saygın yerlerinde arz-ı endam ediyorlar! Kimse paranın rengine; nereden ve nasıl elde edildiğine bakmıyor; olup olmamasına bakıyor ve ne miktarda varsa, sahibine ona göre değer biçiyor! Dolayısıyla; en çok çalan, en büyük vurgunu vuran; en saygı değer kişidir! Her bakımdan toplumun öncüleri bunlardır! Bunlar yazar, bunlar çizer, bunlar konuşur! Bunlar konuşunca da; herkes susar! Etraflarındaki bolca çanak yalayıcıları ve şakşakçıları onlara bu zeminleri ve fırsatları ayarlar! Gazetelerin boy boy sayfaları ve televizyon ekranları bunların emrindedir! Sıkı mı; aleyhlerinde bir yazı veya demece yer verilsin! Adamın ümüğünü keserler! Ellerindeki güçle (siyasi, mali vb.) herkesi ve her kesimi hizaya sokmayı başarırlar! Bize ne oldu diye dönüp baktığımızda ve en ufak bir muhasebeye girdiğimizde; birbirini tamamlayan iki temel unsurla karşılaşırız! Bunlardan birincisi insan, diğeri sistemdir. Ne yaptık da insanımızı bu hale getirdik? Dünkü insanımız böyle olmadığına göre; iş, dönüp dolaşıp sisteme gelip dayanıyor! Zira, insanımız da bu sistemle yoğrulup yetişiyor! Sistemi kurması gereken insan; öyle olmuş ki, sistemin çarkları arasında eriyip gidiyor! Sistemin emrine amade; asla ona baş kaldıramıyor! Devleti ekonominin içine çeken haramzade zihniyet; köşe başlarını 'tabu'larla tutmuş ve topyekun milletin ufkunu karartmıştır! Bakınız; haramzade bu zihniyetin bir delisinin (!) kuyuya attığı bir taşı 40 akıllı çıkaramamaktadır! Devlet İhale Kanunu yeni iktidarın elinde de kokmak üzere olup bir türlü çıkarılamamaktadır! Meclis Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu'nda ifadelerine baş vurulan bürokratlar; işi, 'devlet sırrı', 'ticari sır' diye geçiştirmeye çalışmaktadır! Dolayısıyla, mevcut kanunlar muvacehesinde; yolsuzlukların üzerindeki şalın kalkmasının imkan ve ihtimali gözükmemektedir! Yeni iktidar işe, evvela bu kanunlarla başlamalıydı! Lime lime olmuş bu yorgan tümüyle bitlenmiştir! Bunları teker teker ayıklamanın bir mantığı yoktur! Ya, yorganı bütünüyle yakıp; işe sıfırdan başlayacak; yepyeni bir sistem kuracaksınız, ya da sizin de ömrünüz lak-lakla geçmeye devam edecektir! Bu durumda da, beklenilen 'temiz toplum' çıkmaz ayın son çarşambasına kalmış olacak!