Yüksek Mahkeme kamu vicdanını dinledi

A -
A +

Malum olduğu üzere ülkemiz, birçok bakımdan ve özellikle ikide bir çıkartılan af kanunlarıyla tam bir suçlu cennetidir. Oysa; ileri demokratik ülkelerde affın esamisi bile okunmaz. Üzerinde çok tartışılmasına ve kamu vicdanında yer bulmamasına rağmen, hükümet afta ısrar etti ve bilinen; Şartlı Salıverilme Kanunu'nu çıkardı. Bununla 40 bin dolayında hükümlü ve tutuklu, hapishanelerden tahliye edilmiş oldu. Halbuki; af kanunu çıkarma şampiyonu olan ülkemiz, çıkarılan bu kanunların sonuçları itibariyle, fayda yerine zarar gördüğünü, acı tecrübelerle görmüştü. Bütün bunlardan da ders çıkarmayan hükümetlerimiz, popülist yaklaşımlarla affa sarılmayı maharet bilmişlerdir. Yapılan istatistiklerde; salıverilen kişilerin yüzde 65'lik kısmı, aynı suçu tekrar işleyerek içeriye girmektedir. Bundan da anlaşılıyor ki, bizdeki hapishaneler, birer ıslah yeri olmaktan ziyade, suçluların bilendikleri birer mekan konumundadır. Hükümetin, milletin istemediği bu Şartlı Salıverme Kanunu'nun gerekçesi ise akıllara ziyandır! Neymiş efendim; ülkemiz ekonomik kriz süreçlerinden geçiyormuş, televizyon yayınları, işsizlik gibi sebeplerle ahlakî değerler erozyona uğruyor ve insanlar bu yüzden suça itiliyormuş... Bu hususta, Anayasa Hukuku profesörlerimizden sayın Prof. Dr. Burhan Kuzu'nun yerinde bir tespiti var: 'Ankara'yı yani hükümeti, kanunu çıkaran parlamentoyu gayr-i ciddi ve samimiyetsiz buluyorum. Çıkarmış olduğunuz Şartlı Salıverme Kanunu'nun gerekçesinde samimi iseniz, bunları önlemek için ne yaptınız; ne yapıyorsunuz?! Belirtmiş olduğunuz, kişileri suça iten saikler aynen yerinde duruyor! Televizyonların genel ahlakı bozucu yayınlarını mı önlediniz? İşsizleri istihdam için yeni fabrikalar mı açtınız?!' Bizim kanaatimize ve realiteye göre, hükümet mahkumları koyacak yer bulamadığı için böyle bir yola başvurdu. Türk Cemiyeti, hâlâ 1974 affının sancılarını çekiyor. O zaman da, sayın Ecevit Başbakandı ve MSP ile koalisyon hükümetinin başı idi. Çıkarılan kısmi Af Kanunu'ndan sonra, başvurulan Anayasa Mahkemesi kanunun şumulünü genişletti ve genel affa dönüştürdü. Toplumun baskısından çekinen siyasiler, bu sefer de öyle olur düşüncesi ile, aynı minval üzere bir kanun çıkardılar. Anayasa Mahkemesi'ne müracaatı, Cumhurbaşkanı'ndan beklediler, sayın Sezer bu hataya düşmedi. Alt mahkemelerden gelen onlarca dosyayı, esastan inceleyen Yüksek Mahkeme, kamunun vicdanına uyarak kararını verdi ve başta siyasiler olmak üzere, milleti soyup sağana çevirenlerin, arsızların, uğursuzların zanilerin, çetelerin.. iştahlarını kursaklarında bıraktı! Millet de derinden 'oh' diyerek bir nefes aldı. Demek ki, yalnızca Berlin'de değil, Türkiye'de de hakimler var!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.