Yürüyüşlere seyirci kalınamaz

Günlerdir, yurdun dört bir yanında esnaf, sokaklara dökülmüş yürüyor. O esnaf ki, Cumhuriyet tarihi boyunca, asla sokağa iltifat etmemiş, toplumun en teennili, temkinli ve sorumluluk duygusu olan kesimidir. Türkiye toplumu için esnaf kesiminin yürüyüşü, normal görülüp, sıradan bir hadise olarak değerlendirilip geçiştirilemez. Bu ülkede sorumlu mevkilerde bulunanların, özellikle hükümetin, konuya pür dikkat kesilmeleri ve gerekli tedbirleri bir an önce almaları gerekmektedir. Yarın çok geç olabilir ve o vakit; eyvahlar para etmeyecektir! Bizim ülkemizde şimdiye kadar olmamış bir şey vuku buluyor; esnaf kepenk indirip, sokağa iniyor ve yürüyor! Bundan, gerekli dersi ve mesajı alamayan iktidar, en hafifinden gaflet içindedir! Sayın Ecevit daha ne bekliyor; kimse anlayabilmiş değildir. Ona sorarsanız, sorumluluk gereği bu makamdayım diyor. Üstelik, böyle bir dönemdeki başbakanlığın haz vermeyeceğini belirterek! Yani, sıkıntı içinde ve ıstırap duyarak başbakanlık yaptığını söylüyor. Yoksa, kaos olur demeye getiriyor. Halbuki aynı Ecevit, vaktiyle MSP ile yapmış olduğu koalisyonda, Kıbrıs Barış Harekatını bahane edip, ardına ve etrafına bakmadan, başbakanlıktan istifa edip hükümeti yıkmıştı. Hiç de kaos olmamıştı. Hem niçin kaos olsun ki? Ayrıca, bazılarına göre; en kaotik ortam bile, bugünkü manzaradan daha kötüsünü yansıtamaz! Seneler insanları çok değiştiriyor. Ecevit'i de öyle! Bildiğimiz kadarıyla Ecevit, öyle pek koltuk heveslisi bir siyasetçi değildir. Başarısızlığa ve yenilgiye, önce kendisi tahammül edemez ve gereğini derhal yapardı. Bugünkü ilerlemiş yaşında ve bu başarısızlıkla, başbakanlıktaki ısrarını doğrusu anlayabilmiş değiliz. Onun bu halinden istifade etmek isteyen yakın çevresi, doğruları sayın Ecevit'ten saklamış olabilir! Ama; esnafın ve sokağın halini görüp de direnmesine, gerçekten bir mana veremiyoruz! Peki; koskoca hükümetin, adeta dördüncü ortak konumundaki Kemal Derviş'in ardına sığınmasına ne demeli? Ortalıkta ne başbakan var, ne başbakan yardımcıları; varsa yoksa Kemal Derviş! Sayın Kemal Derviş olmasaydı, ne olacaktı halimiz; hiç düşündünüz mü? Kemal Derviş, gazetelerin Ankara temsilcileri ile yaptığı sohbette, sosyal demokrat kökenden geldiğini ve halen o eğilimde birisi olduğunu belirtiyor ve sayın Ecevit'in Demokratik Sol Parti'sine göz kırpıyor. Türkiye'de uzun süre kalacağını vurgularken bir bildiği vardı zahir! Ankara'daki siyaset senaryolarında Ecevit'e çeşitli halefler ileri sürülürken; halefini bizzat Ecevit belirlemiş olmasın!