Yüzleşmeden ve hesaplaşmadan asla! -2-

A -
A +

28 Şubat süreci bin yıl sürecek dendi; on beşinci yılında yargı karşısına çıktı! Demokrasi adına sevinilecek bu hâlin, darbeler tarihi boyunca gerçekleşmemiş olması; diğer bir ifade ile onca darbeden bir türlü hesap sorulmamış olması; yargının nasıl ağır bir vesayet altında tutulduğunun en açık göstergesidir. 12 Eylül referandumuyla gerçekleştirilen anayasa değişiklikleri ile yargının üzerindeki vesayet kaldırıldı ve sorumlulardan hesap sorulmaya başlandı. Yüzleşme Ve hesaplaşma işlemi ilk darbeden başlanarak bugüne kadar sürdürülmelidir. Darbe mensuplarının ölmeleri bir şey ifade etmez; gıyaplarında yargılanmalı ve taşıdıkları rütbe ve unvanlar mahkeme kararları ile silinmelidir. Onların bu şekilde cezalandırılmaları, hapiste tutulmalarından daha etkilidir! Türkiye'mizin talihsizliğine bakın ki, demokratlığı hatta sosyal demokratlığı kimseye kaptırmayanlar; Türkiye'nin darbecilerle yüzleşmesinden ve onlardan hesap sorulmasından rahatsızlar! Biz, bunların cemaziyel evvellerini de biliriz! Darbe zamanlarında bile, ya darbecilerle birlik oldular; ya da onlara destek verdiler. Talihsiz Türk halkı; seneler senesi bu nadanlar eliyle aşağılandı-horlandı, itildi-kakıldı. Onun engin sabrı hep yanlış değerlendirildi. Milletin iktidara getirdiği hükümetler, millete rağmen alaşağı edildi. Zannedildi ki, millet, onların istekleri doğrultusunda hareket edecek. Her seferinde millet, onların zıddına hareket ederek; onların istemediklerini iktidara taşıdı. Onlar da, millete inat; silaha ve yargıya güvenip millete savaş açtı. Yaptıkları darbeler boyunca, görünürde hep kendileri kazandı ve millete kaybettirildi. Halbuki millet, kahir ekseriyeti ile fert fert otuz iki dişini gömmüş derin bir sükut içinde ve ibretle olayları izliyor ve notunu tutuyordu! 1946'dan başlayarak getirilen demokrasi 'yalan' da olsa; günün birinde bunun gerçeğine kavuşulacağını biliyor ve sabırla bekliyordu! 'Netekim'ler gelip geçti ve nitekim bugünlere gelindi; yalandan demokrasinin bu kez sahiden olacağı tuttu ve yüzleşmeler ve hesaplaşmalar başladı! Milletin mi, yoksa milletin ensesinde boza pişiren darbecilerin mi yaman olduğu görülecek! Yalan demokrasilerinin mumunun yatsıya kadar yanabileceğini unutup; bin yıl ömür biçmişlerdi! Yanıldıklarını gördüler ve milletin karşısında durulamayacağını anladılar! Özellikle sivil dayatmacılardan bu durumu anlamayanları ve yadırgayanları ibretle izliyoruz. Ne demişler: 'Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul-zurna az!'

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.