Zorba zihniyet!

A -
A +

Her an kavgaya hazır bir toplumuz! Halbuki, çok değil; şöyle 80 öncesinin kavgalarını bir hatırlayın! Onca dökülen kan, kimlere yaradı ve neye hizmet etti?! Hem; bu topluma yaptırılan kavgalar, sıradan cinsinden değildir. Başkaları, bizim içeride verdiğimiz kavga türünde dışarıda; düşmana karşı savaş vermiyordu! Peki; onca kan, gözyaşı ve ıstıraptan sonra ibret alabildik mi? Kavga ile bir yere varılamayacağını öğrenebildik mi? Sebepleri derin sosyolojik tahliller isteyen ve epeyce eskilere dayanan bir 'gerilim psikolojisi' ile karşı karşıyayız. Böyle bir toplumdaki idareciler, her şeyden önce bu durumu dikkate almalılar; söz ve eylemlerinde teennili davranmak zorundadırlar. İnsan olmanın, sorumluluğun ve milleti ile ülkesini sevmenin gereği budur. AK Parti iktidarını içine sindiremeyen ve bir türlü hazmedemeyen bir kısım 'zorba'; bulunduğu mevkiye ve onun gerektirdiği sorumluluğa bakmaksızın; ha bire toplumu, toplumun hassas olduğu konuları kaşıyor! Bu 'dayatmacı' zihniyetin esas kavgası milletle ama; bunu açıkça dillendiremiyor! Bin bir türlü hile ve desiselerle milleti birbirine düşürerek, ondan intikam almak istiyor! Sebebi de; AK Parti'yi seçerek iş başına getirmiş olmasıdır! Onlara göre; bu cahil millet, hata üstüne hata yapmaktadır! Hangi partiyi ve kimleri seçmesi gerektiğini dahi bilmemektedir! 50 küsur senelik demokrasi tarihimiz bu durumun aynasıdır! Bu zorba zihniyetin sahipleri, kendilerini Cumhuriyet'in kurucusu; başkalarını ise, Cumhuriyet'in karşıtı görmekte ve göstermekte beis görmez! Dolayısıyla; iktidar onların vazgeçilmez hakkıdır! Yegane meşru kurum ve kuruluş kendileri olup; başkaları, kendilerinin verecekleri izin miktarı soluk alabilir ve yaşayabilir! Başkalarının toplumdaki makam ve mevkilerini ve hatta hayat biçimlerini kendileri tayin edip şekillendirmelidir! Karşılarındaki millet değil, sanki; Firavun'un ehramına taş taşıyan esirlerdir! Sonu, her zaman hüsranla neticelenecek olan bu psikoloji (kendini üstün görme ve başkalarını ezme) yeni değildir. Tarihin her devrinde; nice psikopat; zorba yöneticiler tarafından tatbik mevkiine konulmak istenen bu denli ideolojiler ve onların sahipleri insanlık adına yüzkarası olmaktan öteye gidememiş ve evvel emirde, kendilerini ve ideolojilerini rezil ve rüsva etmiştir. İnsan aklı, bütün bu acı tecrübelerden ibret alarak; 'demokrasi'yi yani, millete erişmeyi, onun özlem ve beklentilerine cevap verebilmeyi en iyi yönetim tarzı olarak belirlemiştir. Bizim Cumhuriyet'imiz de, bu gerçeğin altını çizerek; 'hakimiyet, kayıtsız şartsız milletindir' demiş ve bunu Meclis'inin duvarına yazmıştır. Meclis'in içinden ve dışından; bu yazıyı okuyup da anlamayan veya anlamak istemeyen; bunun için de bin bir dereden su getirerek, toplumu gerip kavga çıkarmak isteyenler; hâlâ, millete rağmen iktidar olunamayacağını görememişlerse, beyhude bir gayretin içindeler. Zira; köprülerin altından çok sular akmış ve bu millet; 'demokrasi' adına rüştünü ispat etmiştir! Artık; demokrasi adına rüştünü ispat sırası; mahut zihniyet sahiplerine düşüyor!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.