Bir insanın kendi dilinden, dininden ve kültüründen kopması bir yere kadar anlayışla karşılanabilir. Özellikle ülke dışındaysa ve çaresiz, gurbette yaşam mücadelesi verirken insanların elinde olmayan nedenler vardır. Hayat geçip gitmiş ve bir bakmışsın doğduğun topraklara ve insanlarına yabancısın ama yaşadığın yerlerde de yerli değilsin.
Araf'ta kalmak gibidir bu hâl.
Ama aynı kişinin insanlıktan çıkacak kadar toplumunun ve öz değerlerinin düşmanı olması affedilir gibi değil.
Türkiye "Laik-Kemalist" eğitim metoduyla dört köşe kafalı insanlar yetiştirme konusunda 80 yılda çok başarılı oldu. Bunu kabul etmek gerek. Kendi toplumuna, insanına yabancılaşmış, Hilâl Kaplan'ın deyimiyle "kolonyal köleler"le dolu etrafımız. Merkel'e "Gelme, Erdoğan'ı güçlendireceksin" diye mektup yazan ve akademisyenliklerinin kerameti kendilerinden menkul olan "100 meczup-mankurt" da bu anlamda çok yalnız değiller.
Onlardan bazıları sol ambalaja sarılı ve büyümeyen çocuklar. Ülkenin içine düşürülmeye çalışıldığı büyük oyundan elbette haberdarlar. Ancak kendilerini sadece Erdoğan düşmanlığı üzerinden kurguladıkları için öylesine dar bir alana hapsoldular ki bu saatten sonra normal refleksler göstermeleri şaşırtıcı olur. 1917 model bir Marksizmle, şalterleri çoktan kapatmış, ideolojik mahkûmiyetler arasında kalmış çaresiz naifler olarak kalsalar, belki bir miktar tahammülü hak edebilirlerdi. Fakat demokratik işleyişler lehlerine olmadığı zaman, yaygara koparmayı radikal demokrasi zanneden bir zihniyet, zamanla nefret üretir hâle geliyor.
Türkiye'deki bu zihniyet Almanya'da tam yerini buluyor.
Bu kafa geçen gün Almanya'nın Dresden şehrindeki Pegida toplantısında zuhur etti. Laikliği insanlık düşmanı olmaya vardıran zihniyetin geldiği nokta bu.
Adı Akif Pirinççi, Türkiye kökenli bir yazar. Uzun süredir Almanya'da yaşıyor ve bir hayli romanı var. Kendi çapında tanınmış bir isim.
Onu Pegida toplantısına katılacağını Twitter hesabından duyurduğunda fark ettik.
Yanında bir kadın, fotoğraf çektirmişler; ağızlarında sigara...
"Mit der lieben Tatjana (Festerling) in Dresden vor dem PEGIDA-Auftritt" diyor altında. Pegida toplantısından önce Sevgili Tatyana ile bir anı.
Ve o toplantıda konuştu Pirinççi. Önce Yeşilleri çocuk tecavüzcüsü dedi. Ardından mültecileri de "işgalci" olarak niteledi ve şöyle devam etti:
"Eğer bu Müslüman pislikler gelmeye devam ederse Almanya Müslüman çöplüğüne dönüşecek. Bazı politikacılar mültecilerin Almanya'yı terk etmelerini istiyor. Oysa terk etmek yerine başka alternatifler var. Fakat maalesef şu sıralarda KZ, yani toplama kampları hizmet dışı."
Bu sözler Pegidacılara bile ağır geldi. Pek çok gösterici "kes konuşmayı" ve "kışkırtma" diye bağırınca Pegida'nın lideri Lutz Bachmann, Akif Pirinççi'nin elinden mikrofonu alarak konuşmasını kesti. Sonra da paylaşım sitesinden onu davet ettikleri için özür diledi.
Randomhouse Yayınevi Grubu ise yazarla olan sözleşmesini feshettiğini açıkladı. Yayınevi şu ana kadar dağıtımı yapılan tüm kitapların da geri çekileceğini, dağıtımın durdurulduğunu bildirdi.
Hakkında soruşturma da açılacakmış Almanyalı Mankurt'un.
Almanya'da yaşayanlar bir acayip oluyor. Nasıl devşiriliyor bilemiyorum. Kendilerini Alman gibi hissetmekle kalmıyor aynı zamanda içinden çıktığı topluma da düşman oluyor.
Almanya'da serbest gazetecilik yapan ve az çok aklı başında olduğunu düşündüğüm Elmas Topçu adlı gazeteci Twitter'daki hesabından bir gazetenin "Diyarbakır'daki Alman ajanları" haberini paylaşıp "O zaman sizin MİT'iniz, Emniyetiniz nerede?" diye sormuş.
Sizin MİT, sizin Emniyet...
O hâlde sizin BND...
Türkiye'de ve dünyada kendini "Aydın" olarak tanımlayan birtakım insanlar, karşıtlık üzerine konumlandıkları siyasi pozisyonları üzerinden cinayet, terör, tehcir, toplama kampları dâhil, teorik olarak asla tahammül edemeyecekleri yöntemleri başkalarının hayatlarının yok edilmesi üzerinden meşrulaştırmaya başladılar. Yaptıkları her ahlaksızlığı çağdaşlık mücadelesi gibi sunan ve Batı'nın verdiği güvencelerle en aşağılık kumpasları görmezden gelenlerin kendilerini bekleyen gelecekten haberleri var mı merak ediyorum.
Bu büyük günahın vebali çok ağır olacak.