Bir yanda milyarlarca liralık bütçesiyle Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) ve devasa kadroları.
Bir yanda Almanya'da faaliyet gösteren güçlü sivil toplum kuruluşları ve binlerce üyesi.
Öte yanda Almanya'da Türk çocuklarına ve ailelerine karşı sürdürülen barbarlık, asimilasyon politikaları.
Çünkü düşman uyumuyor.
Ve hemen orada, Allah'tan, kurulduğu günden beri Almanya'da Jugendamt (Alman Gençlik Dairesi) eliyle mağdur edilen ailelerin ve çocukların sesi olan bir dernek.
Düsseldorf'un Neuss kasabasında cansiperane çalışan 40-50 gönüllüsüyle umulmadık başarılara imza atan gerçek bir sivil toplum kuruluşu; Umut Yıldızı Derneği.
Parasızlıkla boğuşarak, gönüllülerden topladığı yardımlarla ayakta durmaya çalışan, Türkiye'nin nedense görmezden geldiği bir dernek.
Bizler başarıyı cezalandırırız ya, onlar yine geçen hafta cezayı hak edecek çok önemli bir başarıya daha imza attılar.
EL KONULAN ÇOCUKLAR KONSOLOSLUKLARA BİLDİRİLECEK
Önce kısa bir bilgi:
Alman Gençlik Dairesi-Jugendamt, çeşitli dalaverelerle el koyduğu Türk çocuklarının kimliklerini kayıtlara "Alman" olarak geçiriyordu. Her çocuk için açılan davanın görüldüğü aile mahkemeleri de çocukların kimliklerini Türk konsolosluklara bildirmiyordu.
Dernek yönetim kurulu ve Kurucu Başkanı Kamil Altay Kuzey Ren Westfalya eyaleti Adalet Bakanlığı'na bir dilekçeyle başvurdu şu talebi dile getirdi:
"Aile mahkemelerinin 24.04.1963 Viyana sözleşmesi 37. Maddesinin b fıkrasına dayanarak reşit olmayan çocukların ve kişilerin vasileri değiştiğinde veya değiştirilmesi düşünüldüğünde konsolosluklara bildirimde bulunma zorunluluğunu hatırlatıyor ve gereğinin yapılmasını talep ediyoruz."
Yazışmalar sonucunda KRW Adalet Bakanlığı Umut Yıldızı Derneği'ne bir cevap vererek bu yasal durumu ve zorunluluğu eyaletteki tüm temyiz mahkemelerinin başkanlarına bildireceklerini, onların da aile mahkemelerine iletmelerini isteyeceklerini bildirdi.
Bu yazıyla birlikte bundan sonra el konulan Türk çocuklarının kimlikleri konsolosluklarımıza bildirilmek zorunda.
Kuzey Ren Westfalya eyaletinde 1.5 milyon Türkiye kökenli insan yaşıyor. Dolayısıyla bu karar diğer eyaletler için de emsal teşkil edecek.
TÜRK ÇOCUKLARININ KİMLİKLERİNİN BİLDİRİLMESİ NEDEN ÖNEMLİ?
Çünkü;
1-Bildirim sayesinde erkenden hukuki takip imkânı doğabilecek ve haksızlıkların önüne geçilebilecek.
2-Çocuklar kayıtlara Alman olarak geçtiği için Jugendamt yetkililerinin Türk koruyucu ailelere arsız bir şekilde "Elimizde Türk çocuk yok" demelerinin önüne geçilecek.
3-Zaten Gençlik Dairesi çocuk Türk olarak kaydedileceğinden Alman yasaları gereğince çocukları öncelikle akrabalarına, onlar yoksa kendi dili ve kültüründen koruyucu ailelere vermek zorunda. Oysa Alman olarak kaydedip Alman ailelere vererek asimilasyon politikasına zemin hazırlıyorlar.
Kuzey Ren Westfalya Eyaleti Adalet Bakanlığı'nın bu yazısının ardından şimdi Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı ile Yurtdışı Türklerden sorumlu Bakanımız Sayın Numan Kurtulmuş'un Alman yetkililerle masaya oturup "Alman tabiiyetine geçirilip kaybedilen çocuklarımız"ın hesabını sormaları en doğal haklarıdır.
ÇOCUK ÖĞÜTEN EKONOMİK ÇARK; JUGENDAMT
Evet, Türk çocukları Jugendamt'ın ekonomik çarkının dişlileri arasında öğütülüyorlar. Çünkü Jugendamt çocuk başına belediyelerden yıllık 50 bin Euro para alıyor.
İstihdama ve genel ekonomik yapıya katkı sağlıyorlar böylece. Bir yandan da asimilasyon politikalarına hizmet ederek Almanya'nın nüfus sorununa çare bulmuş oluyorlar. Zira asimile edilmiş Türk çocukları ileride birer devşirilmiş Alman oluyor bu sayede.
Jugendamt işte bu ekonomik çarkı döndürebilmek için yılda en az 35 bin çocuğa el koymak zorunda.
HEDEFLERİNDE KORUNMASIZ GÖÇMEN AİLELER VAR
Bu yüzden de özellikle çaresiz, korunmasız, hukuki destek alabilmesi imkânsız zayıf buldukları göçmen ailelere, bu arada Türk ailelere saldırıyorlar. Bunu öylesine ahlaksızca yapıyorlar ki aslında doğru dürüst yapıldığında olması gereken bir kurumu da itibarsızlaştırıyorlar.
Umut Yıldızı Derneği böyle bir kuruma karşı Türk ailelerin ve çocuklarının hakları için mücadele ediyor.
Başarılarından dolayı onları cezalandırmaya devam edelim.
Dedikodu çarklarımızı hazırlayıp, ardından parasal ambargo koyalım.
Zaten yapıyoruz, daha da artıralım.