Beren Saat'in gözettiği "şahsi siyaset", şahsiyetsizlik ve sorularım

Açıklamasını o mu yazdı bilmiyorum ama üzerinde epey uğraşıldığı besbelli.

Meğer "Oyum HDP'ye" açıklamasını yapan o değilmiş.

"Güzel ama bu açıklama için geçen Haziran ayından bu yana neden beklediniz?" sorusunun cevabı var mı bilmiyorum.

"Ortalık kızışsın, bu arada Kösem dizisinin reklamı da olur, tam dizi başlarken cevabı da patlatırım" diye düşünüp çakma bir hesapta bu açıklamayı yayınlattığınızı düşünmüyoruz ama insanın aklı takılıyor Beren hanım.

Sorularım bu kadarla sınırlı değil.

1- 3 Haziran tarihinde HDP'li minibüs şoförünün korkunç biçimde öldürülüşünü paylaşmanız değildi sizi hedefe koyan. Ona gösterdiğiniz hassasiyeti neden şehitlere göstermediğinizdi. PKK bombasıyla ölen Fırat İspil adlı küçük çocuğa, uyurken öldürülen iki polise, pazarda alışveriş yaparken eşinin yanında ensesinden kurşunlanan askere, minibüste giderken PKK'lıların açtığı ateş sonucu sırtından vurularak öldürülen Makbule teyzeye, Dağlıca'nın 17 şehidine... Neden aynı duyarlılığı gösterip paylaşmadınız? Neden bu çifte standart?

2- PKK'lıların saldırıları sonucu hayatlarını kaybeden insanlar sizde HDP'li minibüs şoförü kadar hassasiyet uyandırmıyorsa bunun sebebi sizin deyiminizle gözettiğiniz şahsi siyasetiniz olabilir mi?

3- Vergi rekortmeni olduğunuzu ve ödediğiniz vergilerin hesabını sorma hakkınızın bulunduğunu söylüyorsunuz ki yerden göğe haklısınız. O hâlde PKK'lıların saldırılarıyla tahrip edilen barajların, yolların, yakılan iş makinelerinin, TIR'ların, otobüslerin, bombalanıp yıkılan köprülerin hesabını PKK'yı bıraktım, bu eylemleri savunan HDP'ye sormayı düşünür müsünüz?

4- Ödediğiniz vergi için başka ne yapmamız gerekiyor? Kazanıyorsunuz, tabii ki ödeyeceksiniz. Unutmayın, size kazandıran da kategorize ettiğiniz bu halk. Ülkemizde her vergi rekortmeni bunu kafamıza kakmış olsaydı bu halkın yıllarca vergi rekortmeni olan genelev patroniçesi Matild Manukyan'ı gidip öpmesi gerekirdi. Arzunuz bu mudur?

5- "HDP'ye oy vereceğimi söylemedim" demenize rağmen satır aralarından bu partiye oy verdiğiniz anlaşılıyor. Sizin kararınız, kimse karışamaz buna. Ama sanıyor musunuz ki size yönelik tepkiler bundan dolayı? Gezi vandalizmini desteklediniz, şimdi PKK dehşetini gözlerden saklamaya çalışıyorsunuz süslü açıklamalarla. Naif misiniz yoksa bizi aptal yerine mi koyuyorsunuz?

6- Beren hanım bu ülkede PKK saldırıları sonucu sırf bu yıl 120 insanımız katledildi ve şehit edildi. Roketatarlarla, havan toplarıyla, tonlarca bombayla kurulan mayınlı tuzaklarla insanlara kıyıldı. Yollar kesildi, insanlar kaçırıldı. Bunu yapan sizin oy verdiğiniz HDP'nin desteklediği PKK'ydı. Siz bu durumu "trajedi" olarak değerlendiriyorsunuz. Bu ülkedeki çıplak gerçekliğin üstünü örtmek için neden bu çaba?

7- Ve son söz, evet haklısınız, şehitler için edilecek duanın size edilecek küfürden daha iyi olduğuna ben de inanıyorum. Peki, siz kendi önerinizdeki gibi şehitlere dua etmediniz? Yoksa gözettiğiniz şahsi siyasetin şahsiyetiniz üzerindeki olumsuz etkisi midir bunu yaptırmayan?

İHH Vakfı Yetim Bürosu Başkanı Murat Yılmaz "Suriyeli yetimler çocuk mafyasının eline düşmesin" başlıklı yazıda sözünü ettiğim "Türkiye'de 600 bin Suriyeli yetim var" ifadesiyle ilgili bir düzeltme göndermiş. Meğer tüm Suriyeli yetimlerin sayısı 600 binmiş.

İkinci düzeltme de yetim sponsorluklarıyla ilgili. Ayda 44 bin çocuk değil, 54 farklı ülkede 70 bine yakın çocuk ayda 100 liralık bağışlarla düzenli olarak destekleniyormuş an itibariyle. Bu arada 500 bin çocuk da dönemsel olarak destekleniyormuş.

Tekrar kutlarım.

***

Kadıköy Avni Akyol Güzel Sanatlar Lisesi'nde öğrencilerin kaldığı pansiyonların kapatıldığını ve öğrencilerle velilerin mağduriyetlerini dile getirmiştim.

Bu konuda idare mahkemesine başvuruyu yapan Mustafa Öktem açıklama göndermiş, yazıdan sonra lise yönetimi karar alıp pansiyonun kapatılmasını iki yıl ertelemiş. Eh yetersiz ama bu da bir şeydir. Okul müdürü Recep Tutal, Kadıköy İlçe Milli Eğitim Müdürü Ömer Yahşi en azından yanlışlarını görüp, öğrencileri kendilerinin oluşturduğu bürokrasinin dişlilerine kurban etmediler. En azından iki yıl.