CHP'NİN UFAK-TEFEK İŞLERİ

A -
A +
Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi ve sol yumruğunu havaya kaldırarak yemin eden eşi Gamze İlgezdi'nin adı etrafında ortaya çıkan yolsuzluk skandallarından öğrendiğimiz pek çok şey var.
1- İlgezdi ailesinin uzaktan ya da yakından akrabası olanın başına talih kuşu konmuş. SGK emeklisi uzak akrabalar bile 100 milyon liralık gayrimenkullerin sahibi. Her biri gayrimenkul zengini. Toplam tutar milyarları buluyor.
2- Battal İlgezdi'nin yöntemi basit aslında. Belediye'ye hizmet binası yapmak için Hazine'den bedelsiz arazi al, kat karşılığı inşaat şirketine sat, oradan da bol bol daire edin. Veya akrabalarından birine kat yüksekliği fazla olmadığı için bedeli fazla olmayan bir arazi satın aldır, sonra üç katlı bina yapılabilecek yere beş kat daha izin ver ve daireleri üçe beşe katla.
3- Battal bey makam odasının tefrişine 1 milyon 600 bin lira harcamayı başarmış. "Acaba Fransa'dan 16. Lui'nin möblelerini mi getirtti?" dedirten bu miktarın karşılığı olan eşyalar yaldızlı kitsch mobilyalardan ibaret zevksizlik.
4- CHP ve Cemaat medyasının "basın özgürlüğüne duydukları saygı" larının ne olduğunu bir kez daha öğrendik. Hep birlikte susuyorlar. Mafya örgütlenmelerinde de öyledir. Cinayet işlenir ve susulur; Omerta yasası.
5- Battal İlgezdi Ataşehir belediyesindeki uygulamalarını teftiş eden ve verdiği raporla kendisini aklayan Mülkiye Başmüfettişi Atilla Şahin için bar kapattı. Halay çekerken göründükleri fotoğraflar yayınlanınca her ikisi de "Ne var bunda?" dediler. Pişkinlik iyi de ikisinin de halay için nasıl bir araya geldiklerine dair anlattıkları birbirinden çok farklı.
6- Fotoğrafı çeken kişiyi de kovmuş Battal Bey, "Zaten AKP'li meclis üyeleriyle iş birliği yapıyordu" demiş.
7- Bu arada Maliye Bakanlığı ya da herhangi bir savcının Mülkiye Başmüfettişi Atilla Şahin hakkında soruşturma başlattığını işitmedik.
8- İlgezdi ailesinin milyonluk dairelerinden birinin sahibesi de Kemal Kılıçdaroğlu'nun kızı Zeynep Kılıçdaroğlu. Kemal bey "Mütevazı bir yaşamımız var" sözlerinin ardından çıkan bu durum nedeniyle de "Çocuklarımı pırıl pırıl yetiştirdim, haram yememeyi öğrettim" dedi. Böyle temize çıkıyorlar demek ki.

1989'UN SOSYAL DEMOKRATLARI DA BÖYLEYDİ
Yüksel Çengel'i CHP camiası yakından tanır. 1987-1991 yıllarında SHP'den Milletvekili seçildi. Sonrasında Sosyaldemokrat Halkçı Parti'de (SHP) İstanbul il başkanlığı yaptı. Hürriyet, ardından Güneş gazetesi muhabiri olarak yerel yönetimleri ve siyaseti takip ettiğim için partide sık sık karşılaşır görüşürdük.
1989 yerel seçimlerinde Bedrettin Dalan ile ilgili yolsuzluk iddialarını gündeme getirerek İstanbul Büyükşehir ile birlikte ilçe belediyelerinin çoğunu kazanan SHP'den temiz bir yerel yönetim anlayışı beklentisi hâkim olmuştu. Ancak daha birinci yıl bile dolmadan kötü kokular gelmeye başlamıştı bile. O sıralarda İSKİ skandalı henüz ortaya çıkmamıştı. Bir gün SHP'nin Sıraselviler'deki binasına gittiğimde Yüksel Çengel'e sordum:
"Nurettin Sözen, Dalan'ın yolsuzlukları diye propaganda yaparak başkan oldu ama şimdi sizin belediyelerde yolsuzluklar almış başını gidiyor. Ne olacak bu işin sonu? Dahası DYP-SHP koalisyonu var, iktidarsınız da"
Bana çok kızdı.
"Yahu sen yapma bari bunu. Kardeşim yıllarca ANAP hamuduyla götürdü sustunuz, tek satır yazamadınız. Şimdi bizimkilerin ufak tefek işlerini dilinize doladınız"
Ona "Yolsuzluk ufak tefek olunca göz yumulması mı gerekiyor?" diye yeniden sorduğumu hatırlıyorum. "Bırak Allah aşkına" diye söylenerek odasına gitti.
Ufak-tefek işler...
Nobel ödüllü yazar Bernard Shaw'a atfedilen bir fıkra bu durumu özetler:
Bir davette karşılaştığı kraliyet ailesinden soylu bir hanımefendiyi gözüne kestiren Shaw doğrudan yanına gidip "Leydim bu gece benimle birlikte olur musunuz, size 50 pound veririm?" der.
Kadın kızgınlıkla "Siz beni ne sanıyorsunuz, 50 pounda kendini satan basit bir sokak kadını mı?" diye yanıtlar.
Shaw bıyık altı gülümsemeyle yanıtlar leydiyi:
"Mesele paranın miktarıysa mühim değil. Demek ki iş pazarlığa kaldı."
CHP'nin namus anlayışı da buna benziyor.
Aslında yolsuzlukların ufak tefek oluşunun sebebi tıpkı belediyecilikleri gibi yolsuzluk yapmayı da beceremeyişlerindendi. Yoksa daha büyük çapta yolsuzluk yapmak için gerekli karakter bozukluğu mevcuttu.
Ama Battal İlgezdi onların bu açığını zaman içinde tecrübe ederek kapatmış görünüyor.
Artık yolsuzluklar "ufak-tefek işler" olmaktan çıkmış.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.