samdan
camii
hayirli-ramazanlar

ÇÖZÜM SÜRECİ LOZAN İHANETİNİN YARALARINI DA TEDAVİ EDECEK

A -
A +

Osmanlı coğrafyasında yaşayan her millet, İstiklâl Harbi'nde tek bir yürekti. Türkler, Kürtler, Çerkesler, Lazlar, Araplar bu toprakları kanlarıyla sulamak pahasına Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerini birlikte attılar.

Sonrasını biliyorsunuz.

Bu yelpazenin Türkler dışında kalan kesimi  "asli unsur" ya da "Öz kardeşimizdir" denilerek dışlandı, yok sayıldı, zulme uğradı, ırkçı baskılar altında asimilasyona tabi tutuldu. Karşı çıkanlar ise barbarca ezildi.

"Öz kardeşimizdir" lafının daha önceki yazılarımızda ele aldığımız Lozan ihanetiyle yakın bağlantısı var. Yani,  İstiklâl savaşına bile son anda karar verip katılan, olmayan savaşlarla paşa unvanını aldıktan sonra Mustafa Kemal'in Stalin'i haline gelebilmeyi başaran ismet Paşa'yla.

Çerkes Ethem'e kurduğu tuzaklardan aşina olduğumuz üzere Çerkeslerden özel olarak da nefret eden İsmet Paşa, Lozan'da yapılan tartışmalar esnasında etti bu lafı.

"ÖZ KARDEŞİMİZ" DİYE DİYE...

Lozan Konferansı'nda Çerkesler'in de azınlık hakkından yararlanması istenmişti. Heyetin başındaki Dışişleri Bakanı İsmet Paşa ise "Çerkesler öz kardeşimizdir. Onları Hıristiyan ve Museviler gibi bizden ayrı göremeyiz, ayıramayız" deyince tartışmalar bir hayli sertleşmiş ve sonunda 24 Temmuz 1923'de imzalanan "Lozan Antlaşması"nda Öz kardeş Çerkesler'e azınlık hakkı tanınmamıştı.

Kürtler de "öz kardeş"ti, Lazlar, Araplar ve Aleviler de...

Tüm Kürtler, Çerkesler ve diğer etnik unsurlar başlarına geleceklerden habersiz "Öz kardeş" olarak nitelenmekten çok mutlu oldular. Çünkü onlar da "azınlık" olmayı zaten istemiyordular.
Kifayetsizliğini kurnazlığı ve acımasızlığıyla kapatmayı bilen İsmet Paşa Lozan'ın hemen ardından planın ilk aşamasını devreye soktu.

Akabinde sadece Çerkesler değil, en başta Kürtler olmak üzere tüm etnik kurucu unsurlara yönelik baskılar başladı.

LOZAN İHANETİ İLK DARBESİNİ KADINLARA VURDU: 10 MART 1920'NİN YIL DÖNÜMÜ

Bu yazı aynı zamanda bir yıl dönümü nedeniyle de anlam ifade ediyor.

10 Mart 1920, ta o zamandan 8 Mart Dünya Kadınlar gününü tahmin eder gibi yayınlanmaya başlanan Diyane (Annemiz) adlı kadın dergisinin yayın tarihiydi.

Dergiyi çıkaran hanımlar Çerkes Kadınları Teavün Cemiyeti (Çerkes Kadınları Yardımlaşma Derneği) nin de kurucularıydılar. Dernek, tıpkı "Çerkes İttihat ve Teavün Cemiyeti" gibi 1908 yılında, Osmanlı döneminde kurulmuştu.

Ama Lozan'dan bir ay sonra kapatıldılar. Kapatmalar durmadı. 5 Eylül 1923 tarihinde İstanbul Maarif Müdürlüğü'nce Çerkes Numune Mektebi (Çerkes Örnek Okulu) de kapatıldı.
Öz kardeşlerimize İsmet Paşa'nın kıyakları başlamıştı.

Çerkes Numune Mektebi 1919 yılında Beşiktaş Akaretler'de 52 numaralı binada kurulmuştu. Kurucuları Xunce Hayriye Melek, Berzeg Makbule, Zalique Emine Reşit, Pekhu Seza ve Ulagay Faika hanımlardı.

OKUL KURUCUSU KADINLARA TUTUKLAMA

Okulda Çerkes çocukları çoğunluktaydı ve bazı dersler Çerkes dilinde öğretilmekte, Çerkes dili eğitimi de yapılabilmekteydi.

Okul kapatılınca hem öğrenciler, hem de dernek ve okul kurucuları çok üzüldüler. Mektebin Müdiresi Seza Hanım, İstanbul Maarif Müdürü Saffet bey ile görüşerek kararın geri alınmasını istedi. Saffet bey ona yalan söyledi.

"Şimdi ülkemizde yangın var, okuldan çok memnunuz, belki sonra açarız"

Okul açılmamıştı ama yeni kurulan diktatörlük başına çok işler açtı Seza Pekhu hanımın. Birkaç gün sonra gözaltına alındı ve tutuklanarak Ankara'ya cezaevine gönderildi. Aylar sonra güçlükle yakasını kurtarabildi bu melanetten.

NEWROZ YENİ TÜRKİYE BAHARINI MÜJDELİYOR
Hikâye uzun. Köprülerin altından epey su aktı. Türkiye son on yıldır 90 yıllık Kemalist diktatörlüğün kalıntılarını temizlemeye ve bu topraklara gerçek kardeşliği getirmeye çalışıyor. Onların bugünkü posaları ise umutlarını Kürtlerle Türklerin arasında çıkacak bir savaşa bağlayacak denli alçaldılar, görüyorsunuz.

Önümüzdeki 21 Mart'ta Newroz'u tüm ülke kutlayacak.

Bu Newroz yeni Türkiye baharını müjdeliyor hepimize.

Mühim not: Çerkes Kadınları Teavün Cemiyeti üç yıl önce yeniden açıldı ve aynı adreste bugün otel olan yerde kuruluş gecesini yaptı. Kurucu Başkanı ise ise Prof. Dr. Günsel Şurdum Avcı.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.