İmparator'un ailesindeki sol damar

A -
A +
Koç Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve milyarlarca dolarlık servetin sahibi Ali Koç'un "İçinden Karl Marks çıktı" denmesine sebep olacak sözleri G-20 forumunda epey konuşuldu.

Ali Koç özetle şöyle diyordu:
-Eşitsizliğin ortadan kalkması için kapitalizmin ortadan kalkması gerekir.
-Zenginlik arttı ama gelir dağılımında büyük uçurum var.
-Gelirden en düşük pay işçi kesiminin.
-Küreselleşmenin odağında insan yok.

Kulağa hayli hoş gelen bu sözleri -Türkiye'de olmasa da- bir solcu lider söyleseydi kimse yadırgamaz ve şaşırmazdı ama "Eşitsizliğin nedeni kapitalizm ve kaldırılmalı" diyen Türkiye'nin bir numaralı kapitalisti olunca işin rengi değişiyor.

Ali Koç, Gezi olaylarını sahibi olduğu Divan otelinden yöneterek, gıda ve sağlık desteği verirken bile bu kadar konuşturmamıştı kendisinden. Nihayetinde Erdoğan nefretinin ateşine odun taşıması şaşılacak bir davranış değildi o konjonktürde.


EROL TOY'UN İMPARATOR ADLI ROMANI HATIRLANDI

Aslında Koç ailesinde sol bir damarın olduğu hep söylenir. Hatta söylenmekle kalmaz, yazılır.
Yazar Erol Toy'un 1970'li yıllara damgasını vuran İmparator adlı otobiyografik romanının Vehbi Koç'u anlattığı bilinir. Romanda Vehbi Koç'un adı Fehmi Çok, oğlu Rahmi Koç'un adı da Mahir Koç olarak geçmektedir.

Fehmi Çok, 1920 Ankara'sında çiçeği burnunda bir bakkal olarak ticaret hayatına atılıyor, çeşitli maceralarla zenginleşerek Türkiye'nin imparatoru oluyordu.

Yayınlandıktan sonra büyük gürültü kopardı roman. Yüzbinlerce satış yaptı ama bu satışın önemli bir kısmı da Vehbi Koç'a aitti. Koç, kitabı dağıtım kaynağından on binlercesini satın alarak toplatıyordu. Bu yüzden Erol Toy ve basımevi sahibi epey para kazandı.

Kitapta sanırım Vehbi Koç'u en çok rahatsız eden anlatımlardan biri de Fehmi Çok'un kurtlu peynirleri satarak para kazanmasıydı.


ALİ BEYİN BABASI DA SOLCU BİR KIZA ÂŞIKTI

Gelelim İmparator ailesi içinde bugün Ali Koç ile tezahür eden sol damarın kökenine.

Romanda Ali beyin babası Rahmi Koç'u (Mahir Çok) da ilgilendiren bir hikâye anlatılıyor. Mahir Çok, romanda "Sevinç" adlı Türkiye İşçi Partili solcu bir kızla büyük aşk yaşıyor. Koç'un zenginliğini değil kendisini sevdiğini söyleyerek ailenin karşısına çıkan üniversite öğrencisi kızı romanda Fehmi Çok tehlikeli buluyor. Romana göre Mahir'i kızdan uzaklaştırmak için yurt dışına gönderen Fehmi bey, oğlu sevgilisini yanına getirtmesin diye devlet içindeki nüfuzunu kullanarak solcu sevgiliyi gözaltına aldırıyor... Aradan yıllar geçiyor ama Mahir sevgilisinden kopamıyor. Nihayetinde doktora yapmak için Fransa'ya giden sevgilisinin karşısına çıkıyor. Romanda Sevinç, Mahir'e şöyle diyor:

"Belki bilmiyorlar. Öğrenecekler. Ben gözaltındayım. Bitmeyen bir gözaltı bu. Seninle olmamdan korkuyorlar. Ama biliyorsun düşüncelerimi. Bu düşüncelerle, Fehmi Çok'un gelini olursam, her gün ölürüm. En iyisi, ayrılmamız."

Israrlarına rağmen Sevinç, Mahir'i ikna ediyor. Âşıklar gözyaşları içinde ayrılıyorlar.

Vehbi Koç'un bu romana ilişkin düşüncelerini, Türkiye'de ne kadar zengin varsa belgeselini yapan, ne kadar banka varsa hepsine bir konu şeyettirip kitap yazarak paralarını tırtıklayan (Son yıllarda Nebil Özgentürk ile birlikte Denizbank'a dadandılar) şimdinin Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar'ın hazırladığı "Özel Arşivinden Belgeler ve Anılarıyla Vehbi Koç" isimli kitaptan öğreniyoruz. Vehbi Koç bu anılarında Emekli Korgeneral Faruk Güventürk'e yazdığı mektupta roman için "Solcu bir gencin benim aleyhimde yazdığı derme-çatma uydurma birtakım yazılardan ibarettir" demekteydi.

ALİ KOÇ SOL BİR PARTİ KURABİLİR Mİ?

Neyse, G-20 zirvesinden nerelere geldik. Esasında G-20'nin ana teması zirvenin ev sahibi Türkiye Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın isteğiyle kapsayıcılık, yatırımlar ve uygulama olarak belirlenmişti. Kapsayıcılıktan kasıt "gelir dağılımındaki adaletsizlik, zengin ve fakir arasındaki uçurumun daha da artması ve zenginliğin paylaştırılmaması"na yönelik vurguydu. Erdoğan sendika temsilcileriyle yaptığı toplantıda zenginlerin daha az kazanarak ama işçiye daha çok vererek adil bir gelir dağılımına hizmet edeceğini söylemesi, işçilere az ücret vererek tahrik etmemeleri gerektiğini hatırlatması çok konuşuldu.

Erdoğan'ın açtığı bu yolu âdeta otobana dönüştüren, az da olsa maceralarını bildiğimiz Koç ailesinin en küçük ferdi Ali Koç oldu.
Gezi'nin bir diğer devrimcisi Cem Boyner, vakti zamanında Yeni Demokrasi Hareketi diye bir parti kurup boyunun ölçüsünü almıştı. Belki Ali Koç da bir solcu parti kurup kendini tartıya vurabilir.
Demem o ki bu meseleyi burada bırakmayalım, büyük düşünelim.
Önce kuracağı sol partisiyle iktidar olup kapitalizmi kaldırsın. Eşitlik de sonra gelir nasılsa. 
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.