Rumuz; İmambayıldı
29 Temmuz 2017 02:00
Mütevazı bir ailenin çocuğuydu. Doğum tarihi 27 Mayıs 1969. Malatyalı ama çocukluğu İstanbul’un Kocamustafapaşa semtinde geçti. İlköğrenim ve liseyi burada tamamladı. Kocamustafapaşa Lisesi 1986 mezunu. Aynı yıl girdiği İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesini 1990 yılında bitirdi ve sınavları kazanıp savcı oldu. Türkiye’nin pek çok yerinde çalıştıktan sonra Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünde Tetkik Hâkimi olarak görevlendirildi.
Daha sonra HSYK kararıyla Beşiktaş Adliyesine tayin edildi. 2007 yılından itibaren de Ergenekon soruşturmalarını yürüten özel yetkili savcı oldu. Zekeriya Öz’ün “popülaritesi” nedeniyle adı pek işitilmedi ama tüm soruşturmaları yürüten ve ifadeleri alan esasında oydu.
Hrant Dink suikastı, Askerî Casusluk davası ve şantaj çetesi, Gölcük Donanma Komutanlığında ele geçirilen belgeler konusu, ele aldığı soruşturmaların en önemlilerindendi. Hele Gölcük’e gidip döşemelerin altını eliyle koymuş gibi bulması, oradaki bir görevli komutana “Merak etmeyin sizin adınız yok” diyecek kadar “bilgi” sahibi olması hep takdire şayandı.
Ailesiyle sık sık bir araya gelir, onları Kocamustafapaşa’daki evlerinde ziyaret ederdi.
Annesi ve babasına muhtemelen açtığı soruşturmalarla kararttığı hayatlardan, intihar etmelerine sebep olduğu insanlardan, zincire vurulmuş hâlde bir deri bir kemik olarak öldürdüğü Kuddusi Okkır’dan söz etmezdi. Anne ve babası çok muhtemel ki koskoca savcı olan ve başarılarıyla adından söz ettiren oğullarıyla gurur duyuyordu.
Bütün bunları yazdığıma göre acaba öldü mü diyeceksiniz bahsi geçen kişinin.
Hayır. O azılı bir FETÖ’cü ve şimdi firari.
ADI FİKRET SEÇEN…
O kadar hayatları ve ocakları söndürdü ki bununla kalmadı Askerî Casusluk Davasında sanıklar lehine verilen TÜBİTAK raporunu bile dosyaya koymayarak yeni cinayetler işlemekten çekinmedi. Bunun üzerine HSYK’nın 17-25 Aralık’tan sonra Çorum’a sürülen bu savcı hakkında Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi 26 Kasım 2015 tarihinde resmî belgeyi yok etmek, bozmak veya gizlemek, görevi kötüye kullanmak suçlarından yurt dışına çıkış yasağı getirdi. HSYK da görevinden uzaklaştırdı.
Ama o yaklaşan tehlikeyi bir FETÖ’cü titizliğiyle gördü ya da gerekli talimatı aldı ki 20 gün rapor çıkarıp tüydü. Hem de aynı gün. Atatürk Havalimanı’ndan saat 17.00’de KLM Hava Yolları ile Hollanda’ya kaçtığı anlaşıldı. Sonra da bu ülkeye iltica etti.
İltica bu FETÖ firarisinin kişisel tarihinde yeni bir şey değil.
Hile ve yalan da.
Bu yazıda bahsedilmesinin sebebi ise eski bir arkadaşımın bana aşağıdaki okul yıllığından alınma fotoğraflı yazıyı göndermesi.
Tarih 1986 ve Kocamustafapaşa Lisesi mezuniyet yıllığı.
Hakkında yazılanlar da şöyle:
1190-FİKRET SEÇEN
“Vefa’dan 6 Fen B’ye iltica eden iki bilim adamından(!) biridir. Fen derslerinde başarılı olmasına rağmen, aynı şeyleri sosyal dersleri için söylemek imkânsızdır. Gözlemlere göre en büyük zevki yazılı sırasında Ahmet’le diyalog kurarak kopya çekmeye teşebbüs etmesidir. Ama nedense bu teşebbüsleri hep hüsranla sonuçlanır. Fikret özellikle sosyoloji derslerinde çağın birazcık gerisinde kalmış fikirleriyle bütün şimşekleri üzerine çeker. Hiçbir sosyal faaliyete katılmayan Fikret’e sosyal hayatında(!) başarılar dileriz.
Rumuz: İmam Bayıldı.”
Nasıl? Hiç değişmemiş değil mi? Kopya çekerek hayata atılan, çağın gerisinde kalmış fikirleri olan bir portre bu. Karaktersizliği ve hileciliği meslek edindiği Askerî Casusluk Davasında da sanıklar lehindeki raporları saklayarak tezahür ediyor. Hiç değişmemiş. Tarih âdeta tekerrür etmiş.
Vefa Lisesinden Kocamustafapaşa Lisesine iltica eden Fikret Seçen Hollanda’ya iltica etmiş durumda.
FETÖ firarisi olarak.
Bu arada rumuz da çok anlamlı olmuş: İMAM BAYILDI.
Her konuşmasında hünsa bir edayla ayılıp bayılan “imamları” için ilginç bir çağrışım olmuş.
Sonuçta FETÖ organizasyonu ve elebaşı, bu elemanları seçip seçip fedaisi yapmayı başarmış. Arızalı, kompleksli, ruhsal problemleri olan, ahlaki değerleri zayıf isimler FETÖ’nün haşhaşileri hâline gelmiş. Esasında çok nazik bir dille yazıldığı belli olan şu kadarcık okul yıllığı portresi bile FETÖ firarisi Fikret Seçen hakkında yeterli ipucu vermekte.
Anladım ki hep söylenen, bilimsel ve insani temeli olduğuna inanmadığımız aşağıdaki söz FETÖ’cüler için doğru.
7’sinde nasılsalar 70’inde de öyleler.