samdan
camii
hayirli-ramazanlar

Şirretliğin sebebi rüyalardaki iktidar müjdesi mi?

A -
A +

Herhalde siz de çok sık işitiyorsunuz bu lafı.

Bu adamlar hangi ara içlerinde bir canavar büyüttüler, beslediler ve ortaya çıkardılar?

Oysa biz onları halim selim, efendi, kavga yerine diyaloğu tercih eden, televizyon tartışmalarında bile mütebessim bir edayla konuşan kişiler olarak tanıdık.

Esasında durup durup bu 'hâl'i sorgulamanın nedeni, Paralel Örgüt ile ilgili dosyalar derinleştikçe ortaya çıkan çirkef kuyusunun meydana getirdiği şaşkınlık olsa gerek. Çünkü tanıdığımız cemaatçilerin kuyudaki yerlerini düşününce, ne büyük bir kişilik yarılması ile karşı karşıya olduğumuz anlaşılıyor.

Geçtiğimiz pazar, bu konu dâhil, cemaate dair çarpıcı tespitlerin yer aldığı ilginç yazılar okudum Star gazetesinin Açık Görüş ekinde.

Cemaat yazarlarının şedid dili

Yazar Murat Güzel, Türklerin Göktürkler'e dek uzanan devlet geleneği ve siyasal geçmişinde rüyaların önemini hatırlattıktan sonra "Bu rüyalar, iktidara ulaşanların, iktidarlarını meşrulaştırıcı nitelik taşıyan küçük anlatılardır" diyor ve sonra da meseleyi Gülen'in rüyalarına getiriyor:

"Gülen'in rüyaları ise güce erişmeyi amaçlayan birer mücadele silahı olarak tedavüle girdi."
Ancak amaca ulaşılamadı. Bu noktadan sonra yapılan tüm o mülaane ayinleri, tebbet ya da kahriye okumaların neticesinde cemaatin elinde kalan, koskoca bir hayal kırıklığıydı.

Yazar, cemaat yazarlarının hınç dolu hırçınlıklarının ve şirretliklerinin sebebiyle ilgili olarak bu rüyalara atıfta bulunuyor:

"Paralel Devlet'in üzerine çekilen kamusal kamuflajlardan beslenmelerine ve tüm kumpas, şantaj-espiyonaj faaliyetlerine rağmen, bir türlü rüyalarla müjdelenen o güce, yani iktidara ulaşamamak."

Katalog Evlilikler ile seçilmişliğin tahkimi

Bir diğer yazar; Dr. Ömer Aslan, "seçilmişlik sanrısı"nın cemaatte hâlâ güçlü biçimde devam etmesinin "Katalog Evlilikler" ile sağlandığını belirtiyor. Evliliğin bile nasıl araçsallaştırılıp içinin boşaltıldığına dair sarsıcı bir örnek.

Bu amaçla Gülen grubuna sempati besleyen genç kızların, grup içindeki erkeklerle evlilikleri teşvik edilerek seçilmişlik ve üstünlük duygusu tahkim ediliyor.

İstisnaları, kritik mevkilerdeki kişilerle genç kızların ya da genç erkeklerin evlendirilmesinde, stratejik amaçlı olarak görülebiliyor.

"Bireyin evlilik konusu da dâhil, kendini gerçekleştiremediği, kendi tercihlerini yapan özne olmak yerine, bir amaç doğrultusunda güdülenmiş bir yığının içinde, akıl ve iradesini rehin vermesinin İslam ile ilişkisinin olmadığı ayan beyan ortadadır."

Darbecilerle iş tutmak

Prof. Dr. Mustafa Öztürk ise Gülen'le ilgili ilginç hatırlatmalarda bulunuyor:

12 Eylül 1980 darbesinden yaklaşık bir ay sonrası. Sızıntı dergisinde yayınlanan "Son Karakol" başlıklı bir yazı:

"Hızır gibi imdadımıza yetişen Mehmetçiğe bir kere daha selam duruyoruz."

28 Şubat döneminde ise Çevik Bir'e "Devletimiz, zaten kendisinin olan bu okulları dilediği zaman devralabilir" diye gönderilen mektup.

Güneydeki sevilen ülkenin yüreğinde ayrı bir yeri var:

"İsrail'de bomba tehdidi altındaki Yahudi çocukları için yüreğimin yağları eriyor, onların başında patlayan bombalar sanki içimde patlıyor."

Ve İsrail'in masum insanları katlettiği Mavi Marmara için söyledikleri:

"O gemiyle yola çıkarken kime sormuşlar; İsrail'in devlet otoritesinden izin mi almışlar?"
Dinle küçük adam!

Ve Dr. Ahmet Özcan yukarıdaki başlıkla kaleme aldığı yazısında, "kaybettiklerinin acısını kaybedebileceklerinin öfkesiyle dindirmeye çalışan Cumhuriyet rejiminin Batı'ya rehin verdiği iradesiyle Kemalizme sığındığını" belirterek, şu unutulmaz satırlara imzasını atıyor:
"Bu müptezel çaresizlik bölünme korkusuyla birleşince, Batı'nın kolayca yönetebildiği etnik ve ideolojik sorunları toplumun başına bela etti. Paralel-Haşhaşi örgüt ve PKK, bu soğuk savaş düzeninin ürettiği, eski rejimin dışlayıp mağdur ettiği kitlelerin örgütlenmesinden türemiş iki benzer sonuç aslında. Çünkü sorunun kaynağı eski devlet, asıl memba olarak ömrünü tamamladı."

Not: Alıntılarda anlam kaybına yol açmadan, zorunlu bazı kısaltmalar yapıldı.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.