SOMA'YI UNUTMADAN GÖKDELENLERİ HATIRLAYALIM

A -
A +
Soma faciası, 1999 Büyük Marmara Depremi'nin ortaya çıkardığı travmaya benzer bir etki oluşturdu desek yeri.
Almanya'dan okurumuz Muammer Şahin bir başka travmayı daha yaşamamak için önemli bir uyarıda bulunuyor.
Muammer Şahin, Almanya'ya 1972 yılında okumaya gitmiş. Orada kalıp üniversiteyi bitirmiş ve doktora yapmış.
Türkiye için bilinen ama uygulanmayan bir mesleğin sahibi. Binalarda yangın önleyici sistemleri kurup uygulamakla ilgili bir meslek bu. Bir şirketleri var ve bu konuda hayli yetkin olduklarını söylüyor.
Soma faciasının iş güvenliğinin çok önemli olduğunu kafalarımıza ağır biçimde çaktığını hatırlatarak benzer tehlikelerin yüksek katlı binalar için de geçerli olduğunu hatırlatıyor:
"Allah korusun, okullarda ya da bu tür çok katlı binalarda yangın çıksa ve çok sayıda insan hayatını kaybetse ne olacak? Fatura yine hükümete çıkacak."
Muammer Şahin şirketinin bir şubesini Türkiye'de kurmak istemiş ve birtakım girişimlerde de bulunmuş üstelik. Ama Türkiye'de bu konuda kanun olmadığı için böyle bir şirketin çalışmasına imkân bulunmadığını öğrenmiş.
Gerçekten de Türkiye'de bu meselenin bir kanunu yok. Ancak 7126 sayılı Sivil Savunma Kanununun ek 9'uncu maddesine göre 10 Ağustos 2009 tarihinde çıkarılan bir yönetmelik var. Bir de çeşitli bakanlıkların yangını koruyucu önlemlerle ilgili yönergeleri.
Bu işin Almanya ve Avrupa'da çok yaygın ve zorunlu olduğunu hatırlatıyor Muammer Bey ve yaptığı işi şöyle anlatıyor:
"Benim sözünü ettiğim işe Türkiye'de Yangın Bariyerleri diyorlar. Elektrik kablolarının ve boruların geçtiği yangın duvarlarındaki delikler ateşe dayanıklı belirli maddelerle kapatılıyor. Aynı zamanda ateşe dayanıklı kasalar yapılarak bir odada veya elektrik odasında meydana gelen bir yangında çıkan zehirli gazlar ve dumanların bitişikteki bir oda ya da kaçış koridorlarına geçmesi önleniyor. Bu vesileyle yangın esnasında insanlar rahatlıkla koridorlardan gazdan etkilenmeden kaçma imkânı buluyorlar."
Muammer Şahin  Brandabschottung, yani Yangın Bariyeri denen bu sistemlerin Almanya'da devlet tarafından onaylı eğitimli firmalarca uygulandığını ve aynı firmaların bilirkişiler tarafından sık sık denetlendiğini belirtiyor.
"Mesela 1995 yılında bazı hatalı uygulamalar yüzünden Düsseldorf Havaalanında çıkan yangında 17 kişi hayatını kaybetmişti. Birçok genel müdür hapse girdi. Aynı şekilde hâlihazırda Berlin'de açılması beklenen havaalanı yangın bariyerlerindeki yanlış uygulamadan dolayı izin alamadı ve bir yıldır kapalı tutuluyor. Alman medyası halen bu konuyla meşgûl."
Unutmayalım, yangınlarda insanlar ilk önce genellikle duman zehirlenmesinden ölürler. İnşallah yetkililer bu konuda da gerekli çalışmayı yaparlar.


MENDİL SATAN, DİLENDİRİLEN ÇOCUKLAR 
Yazla birlikte trafikteki sayıları yeniden arttı. Dilendirilen, mendil sattırılan ve cam silmek üzere ellerine bir bez parçası tutturulan çocuklar. Geçen gün bir tanesini gördüm, daha 3-4 yaşında. İçim cız etti.
Evet onlardan mendil vb. şeyler almayarak, para vermeyerek bunun önüne bizler geçebiliriz ama öte yandan bu çocukların öyle aileleri var ki orada olmazsa başka yerde çalıştırırlar. Onlara aile demek bile bir liyakat olur.
Aklıma düştü.
Acaba bu çocuklara devlet sahip çıkıp onları istismar edip sömüren anne-babalarının elinden alamaz mı?
Türkiye'de çalışmalarını en çok takdir ettiğim kurumun hangisi olduğunu soracak olursanız rahatlıkla Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı diyebilirim. Sayın Ayşenur İslam da son derece duyarlı bir Bakanımız.
Bir düşünülse.

Not: Sizden biraz izin istiyorum. Tatildeyim. Bir hafta sonraki salı günü yeniden bir arada olmak dileğiyle hoşçakalın. Bu arada hepinize hayırlı ramazanlar...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.