TARİHSEL ATIK MERKEZİNE SEYAHAT

A -
A +
Star gazetesinden çıkarıldıktan ve her ay düzenli olarak kazandığı yüklü miktarda parayı kaybettikten sonra yeminli Tayyip Erdoğan düşmanlığına demir attı.
İlk fırsatta Pensilvanya'ya gitti, Gülen'in elini öpüp hayır duasını aldı. Onun, çözüm süreci ve Kürtleri zemmeden sözlerini de yalayıp yuttu. Kendisine "Bu sürece en çok sen taraftardın, şimdi ne oldu?" diye sitem edildiğinde de "Yaa o kadar da olsun" deme arsızlığını gösterdi.
Mehmet Altan'dan söz ediyorum. İnsanoğlunun nereden nereye savrulabileceğinin eşsiz örneklerinden biri olarak, ibretlik yazılar kaleme alıyor son demlerinde.
Yazarlık kariyerinin son demlerinde tabii.
Yıllarca "ulus devlet karşıtı" pozisyondaydı. Şimdi Irak'ın yetkisiz elemanı konumuna düşen Maliki'nin temsil ettiği "Irak ulusal bütünlüğü"nün eli bayraklı militanı.
Sıkı durun. En son, Türkiye'nin Irak Kürt Yönetimi ile yaptığı enerji anlaşmalarını "korsanlık" olarak niteledi.
Vatan sevgisi yerine cemaat ve uluslararası ilişkiler geçince ortaya çıkan model böyle oluyor demek ki.
Oysa şu anda Fas'tan Rusya ve İtalya'ya kadar pek çok ülkeye O "korsan anlaşma"yla Ceyhan'a gelen petrol sevk ediliyor. Ülken para kazanıyor. Sevgili cemaatinin her türlü entrika ile hacamat etmek istediği Halkbank'ın kasasına yüz milyonlarca dolar giriyor.
Ekonomi profesörlüğünün hakkını vermek çok mu zor?
O "korsan anlaşma"yı yapan Irak Kürt yönetiminin ordusu Peşmergeler, çoktan Maliki'nin IŞİD karşısında tabanları yağlayarak kaçan ordusunun yerini aldı ve savaşıyor.
Irak'ın bütünlüğüymüş.
Bir diğer fenomen de Cengiz Çandar.
Ona göre IŞİD işgalinin sebebi Irak'ın, "Türkiye'nin yardımıyla" bölünmesi.
ABD Başkanı George Bush, Irak'ı işgal plânları yaparken ve rahmetli Özal "Biz de girelim, bir koyup üç alacağız" derken gizli mesai arkadaşı Ertuğrul Özkök ile birlikte bu işgalin şakşakçılığını yapan o olmasaydı şayet, sözlerindeki mesnetsizliği bir kenara koyup en azından "Acaba neden böyle dedi" diye sorabilirdik.
Zor durumdalar.
Çünkü tek bir ideolojik ve manipülatif aygıttan beslendiğinizde, onun sizi götüreceği yere kadar gidersiniz. Çandar da Mehmet Altan ve Hasan Cemal gibi asıllarına rücu etmişlerin arasındaki yerini alarak tarihsel atık merkezine doğru hızla seyahat etmekte.
Umarım gelecekte kompost olarak işe yararlar.



ÖYLE BİR PROVOKASYON YAP Kİ...

Bayrağı, çok tuhaf ve anlaşılamayan nedenlerle, elini kolunu sallayarak birliğe girip indiren, hiçbir engellemeyle karşılaşmayan yüzü maskeli kişi dün yakalandı biliyorsunuz. Ailesinin, hiç öyle taraklarda bezi olmadığı söyleniyor üstelik.
Bu gencin hangi karanlık ilişkiler içinde olduğu yakında ortaya çıkar.
Biz, Bayrak indirildiğinde muhalefetin tepkilerini hatırlayalım:
"Alnının çatından vur"
"Bayrağımızı indiriyorlar, sorumlusu sensin"
Eğer o genç vurulsaydı ne olacaktı?
Olaylar çıkacaktı... Hem Doğu'da, hem de Batı'da.
Hazırda soğutulmuş laflar da hazırdır o vakitler için:
"İşte AKP'nin Türkiye'si. Erdoğan'ın şımarttığı teröristler, ülkeyi kan gölüne çevirdiler"
Artık bu işe son verin.
Siyasi amigoluk uğruna, her türden ihtimali, yöntemi ve yapılabilirliği çöpe atıp ''çözüm sürecini'' önüne gelenin tekmelediği içi boş bir mukavva kutusuna çevirmeye çalışmak namuslu bir tutum değil.
Bunu tüm muhalefetin anlaması ve halkı aptal yerine koymaktan vazgeçmesi gerekiyor.
Nitekim Batı'da yaşayanlar hareketlendirildiler ama gösteriler olağan geçti ve bayrak provokasyonundan ''ayaklanma'' çıkmadı.
Çünkü kahir ekseriyet tam resmi gördü.
Kandil-İmralı hattı arasında derin çelişki bekleyip-körükleyenlerin karşısında en büyük sorumluluk da iki taraf arasında ring sefer yapan "Kürt siyasetçiler"e ait.
Onlarsa hâlâ "Cihangir Türkiye"si ile flört etmekte. Oysa temsil ettikleri ve barış için neredeyse tüm bedenlerini taşın altına koyarak tam destek veren Kürtlerin hakikatin diline ihtiyaçları var.
Son cümle:
Her provokasyondan sonra sürekli olarak "next" deyip ellerini ovuşturan şer ittifakı için "Allah akıl fikir versin" demekten başka mantıklı bir cümle kurmayı artık zül sayıyorum.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.