Önce bir düşünün.
Bu gemide herkes var.
"Bize bir şey olmaz" diyenlerden misiniz?
Fena hâlde yanılmaktasınız.
Siz de kurtulamayacaksınız bu iç savaştan?
Korunaklı sitelerinde oturan, Nişantaşı, Bebek, Teşvikiye, Çankaya vb. Beyaz Türk diyarlarında ikamet eden ahali; hepiniz... CHP'liler, "solcumtrak"lar!
30 yıl sonra ilk kez barış umudu yeşerten Çözüm Süreci'ne burun kıvıran tuzu kurular. Yıllarca çocuklarınızı şehit vermeden yırttınız. Sizin yerinize yoksul halk evlatlarını kurban verdi. Şimdi aynı yoksul halk barışın mimarı olmak istedi ve şimdi siz kışkırtıyorsunuz.
Nasıl olsa hep keyfiniz gıcırdı.
Ama sanıyor musunuz ki İstinye Park, City's, Kanyon'da bomba patlamayacak?
Sanıyor musunuz ki sokaklarınız kan gölüne dönmeyecek, kıyılarınız kıpkırmızı renge boyanmayacak.
Kürt siyasetçiler!
TBMM'de korunaklı odalarınızdan bol bol ahkam kesen, dokunulmazlıklarınızla polis tokatlayarak adam öldüren militanlara destek veren siz BDP'li, HDP'li vekiller ve bu partinin yöneticileri...
Siz kurtulacak mısınız?
Neler olabileceğini anlamak için iç savaşlar tarihine ve çevre ülkelere bir bakmanızı öneririm.
Ha eğer bu dehşet dengesiyle "ne koparırsak kâr" diye bakmaktaysanız bilin ki bazen inceldiği yerden kopar, herkes altında kalır.
Aslında AK Partilisi de, CHP'lisi de, MHP'lisi ve HDP'lisi de dâhil buna.
Bu işten epey kârlı çıkanlar da olur.
Kürt petrolünün Ceyhan'dan akmasından ve güçlenen Türkiye'den rahatsız olan Almanya, İngiltere, ABD'nin güçlü lobileri, İsrail ve Rusya...
Kandil ve PKK...
Yönettiği dağda, hayata dair seçeneklerini öldürme fikri üzerine kurmuş olanlar ve HDP'nin başında küflenmiş ideolojisini Kürt hareketi üzerinden gerçekleştireceğini sanan patolojik vak'a!
Halk onların umurunda değil. Analar hiç değil. Son eylemlerde gördük bunu.
Cemaat.
Şu anda bile ellerini ovuşturuyorlar. O bayrak meselesini biraz kurcalayın, altından onlar çıkacak görürsünüz.
MHP...
Varlık sebebi şehit cenazelerine endeksli bir partinin, dökülen kandan besleneceğini bilmeyen yok.
Böyle bir iç savaşın tek kaybedeni ise Türkiye'dir ve Türkiye insanıdır.
Koskoca bir birikim en kısa zamanda yok olur gider.
AK Parti'ye düşen.
Haydi! Anayasa'ya bağımlı olmayan pek çok yasa var; değiştirilmeyi ve bu ülkeye huzur getirmesi beklenen.
Ülkede o çocuklar dağa çıkıyor ya da kaçırılıyorlarsa, dağdan inen çocuklara 45 yıl ceza veren kimi yargıçların önündeki yasal metni kaldırmak da senin elinde, demokrasiyi güçlendirmek de.
Hemen şimdi!
PINAR SELEK DAVASI, KANAYAN HUKUK VE CEMAAT TAKTİKLERİ
Cemaat, 17 Aralık darbe operasyonundan sonra özellikle Alevilerin, Kürtlerin, Solcuların ve Beyaz Türklerin kışkırtılmasında önemli bir paya sahip. Yerel düzeyde ve uluslararası çapta büyük bir ilişkiler ağıyla çeperini genişletmenin peşinde.
Artık Erdoğan nefretinde cisimleşen bir muhalefetin bileşenlerini bol malzemeyle besleyip AK Parti iktidarıyla kavga ettirmek, cemaat açısından bir çocuk oyuncağı.
Hesap açık!
Kavga ettirdikleri kesimler iktidarı yıpratacak, ama aynı zamanda kendileri de yıpranacak. Korunaklı mağaralarında ellerini sıcak sudan soğuk suya sokmayan cemaat ise "her şey bittiğinde" ortaya çıkıp sonucun kaymağını yiyecek. Bu yüzden "isyan ahlakı" gibi ahlaksızca önerilerle "kızgın patates"i ötekilerin ellerine tutuşturup, açık hedef hâline gelmekten kurtulmuş oluyorlar.
Gelecekte bu uyanıklığın parsasını toplayacaklar hesapta.
Ama bu arada kışkırttıkları kesimlere çeşitli jestler yapmayı da ihmal etmiyorlar.
Şimdi dünün önemli haberlerinden biri.
Tam 16 yıldır, belirsizlikleri, birbirinden farklı bilirkişi raporları, ürkütücü ilişkiler ağı ve ağır bir intikam atmosferi eşliğinde devam eden, artık hukuki bir yara hâline gelen, Pınar Selek davasında yeni karar açıklandı. Yerel mahkemenin yıllardır direndiği müebbet hapis cezası Balyoz kararını onayan Yargıtay 9. Ceza Dairesi tarafından usulden bozuldu.
Hürriyet'in sık sık "cemaatin etkisi altında olduğu söylenen daire" diye nitelediği 9. Ceza Dairesi bu.
Pınar Selek hakkındaki kararı bir de bu açıdan okuyalım.
