SUNUŞ
'Engelliler Sarayı' kulağa hoş gelen bir ifade. Bugünkü sayfamızın sahibi bu saray. Çünkü daha önce evinden çıkmayan-çıkamayan, yeteneklerini keşfetme fırsatı bulamayan, toplumda kendine yer açmaya çalışan her engellinin özgürce ve kendini bulduğu bir alan burası. Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağrıcı önderliğinde yaptırılan 'Engelliler Sarayı' Türkiye'de bir ilk olma özelliğine sahip. İlk girdiğimde ve bölümleri gezerken boğazım düğüm düğüm oldu. Kimi doğuştan kimi kaza sonucu engelli olmuş. Çocuğu da var genci de yaşlısı da. Gözlerim dolu dolu başladığım röportajım, gülerek ve içim mutlu bitti. O kadar mutlu ve pozitiflerdi ki, bir sınıftan öbürüne coşkuyla geçiyorlardı. Benimsedikleri 'Saray' evleri ve ben misafirleriydim. Tekerlekli sandalyeymiş, görme engelliymiş, zihinsel engelliymiş, hiçbirini görmüyorsunuz. Mutlu ve yeteneklerini konuşturan azimleri görüyorsunuz sadece. Bir saat sürecek olan röportajımın, altı saati geçmesi de bana kattıkları mutluluğun bir sonucu olsa gerek. Proje Koordinatörü Sevil Şereflişan ve Psikolog Özge Şalk rehberliğinde gördük 'Engelliler Sarayı'nı. Siz de gidin, görün ve mutlu olun. Örnek olması dileğiyle... G.K.Z.
BİRE BİR EĞİTİM
Engelliler Sarayı'nda öğretmenler engelli miniklerle yakından ilgileniyor. Gezdiğimiz sınıflarda verilen eğitimin başarısını yerinde gördük.
Zihinsel engelli öğrenciler dokudukları kilimleri sergilerken oldukça heyecanlıydılar. Özellikle Halil isimli öğrenci kilimi hediye etmekle ısrarlıydı ama
ben kilim, sarayda daha güzel olur dedim. Engellliler atölyelerde ahşap oyuncak üretimi, kuaförlük gibi meslek edindirme eğitimi alıyor. Eskiden dışarı çıkamayan engelliler, Engelliler Sarayı'nın imkânlarından faydalanarak toplumda kendilerine yer açtı. Becerilerini, yeteneklerini konuşturarak elde ettikleri eserleriyle mutlu oluyorlar...
Bedensel ve zihinsel engelliler tedavi imkânı buluyor. 20'nin üzerindeki farklı branştaki kursta eğitilerek meslek sahibi oluyor. Engelliler şimdi sosyal hayatta, iş hayatında, sanatta, sporda... Engellilere yönelik önemli çalışmalarınızın sonucunda 'Engelliler Sarayı' adını verdiğiniz, her türlü övgüyü fazlasıyla hak eden ve dua alan bu kurum ortaya çıkmış oldu. Bu güzel yola nasıl karar verdiniz?
Maalesef toplumumuzda uzun yıllar engellilere gerekli önem gösterilmedi. Hatta pek çok filmde engelliler, dilenci veya insan zihninde olumsuz izler bırakan kötü karakter rollerinde yer aldı. Gerçekten bu, vicdanları yaralayan bir tablo. Halbuki biz her sağlıklı insanın aynı zamanda bir engelli adayı olduğunu biliyoruz. Beden ve zihin sağlığı yerinde olan bireyler olarak dünyaya gelmiş olabiliriz ancak bunun böyle devam edeceğine hangimizin bir garantisi olabilir?
Öncelikle ilçemizdeki engellilerin sayısını tespit ettik. Yaptığımız araştırmalarda, toplumumuzda tahminlerimizin de üzerinde bir engelli nüfusu olduğunu fark ettik. En önemlisi ise engellilerin pek çoğunun evine mahkum olarak hayatlarını sürdürdükleri oldu. Bu noktada, birbirine paralel farklı çalışmaları aynı anda başlattık. Belli periyodlarla hastaneye gitmesi gerekenlere ücretsiz servis hizmeti verdik. Engelliler Rehabilitasyon Merkezimizi kurarak bedensel ve zihinsel engelli kardeşlerimize tedavi olma imkanı sunduk. 5 katlı olan merkezimizde fizyoterapi havuzundan, duyu algı odalarına; fiziksel ve psikolojik tedavi birimlerinden bireysel terapi odasına kadar her türlü hizmet veriliyor.
Bu yöndeki çalışmalarımızı taçlandıran en önemli yatırımımız ise İstanbul İl Özel İdaresi'yle birlikte yaptığımız Engelliler Sarayımız. 20 milyon TL'ye mal olan merkezimizde şu anda İstanbul Kalkınma Ajansı'nın da fon desteği ile açılışını yaptığımız Engelliler Akademisi Projemiz devam ediyor ve burada engelli kardeşlerimize 20'nin üzerinde farklı branşta meslek edindirme kursları veriyoruz.
"ENGELLİLER SARAYI, BÜTÜN ÇALIŞMALARIMIZI TAÇLANDIRDI"
Engelliler Sarayı, bu yönde yaptığımız tüm çalışmaları taçlandıran bir proje ve Türkiye'de bir başka örneği yok. Toplam 16 bin 500 metrekare alan üzerine inşa edilen merkez, 2 bin 559 metrekare oturum alanından oluşuyor. Merkezde, hidro terapi havuzu, psikolojik danışma merkezi, eğitim sınıfları, üretim atölyeleri, görme engelliler odası, fuaye alanı, sergi salonu, iki adet seminer salonu, sinema salonu ve amaçlı salonlar yer alıyor.
Merkezde engelliler için ne tür çalışmalar yapıyorsunuz?
Engelliler Sarayımızda şu anda devam etmekte olan iki projemiz var. Bunlar Engelliler Akademisi ve Engelsiz Eğitim projeleri... Engelliler Akademisi Projesi kapsamında engelli kardeşlerimize, temel bilgisayar eğitimi, çağrı merkezi operatörlüğü, yabancı dil eğitimi, tekstil eğitimi (Overlokçu, düz dikişçi, reçmeci, ütücü), ahşap oyuncak üretimi eğitimi, halı-kilim dokuma eğitimi, kuaförlük eğitimi, görme engelli bağımsız hareket eğitimi, el becerisi ve montaj atölyesi, bilgisayarlı muhasebe eğitimi, mantar üretimi eğitimleri veriyoruz. Ayrıca, müzik, oyun, havuz-spor etkinlikleri ve "Merhaba Biz Buradayız" faaliyetleri gibi sosyal aktiviteler gerçekleştiriyoruz.
Engelsiz Eğitim Projesi kapsamında da nikah şekeri ve çiçek yapımı eğitimi, uygulamalı grafikerlik eğitimi, braille alfabesi eğitimi, görme engelli bilgisayar eğitimi, uygulamalı aşçılık eğitimi, uygulamalı pasta üretim eğitimi, el becerisi ve montaj atölyesi, büro yönetim ve sekreterlik eğitimi, kasiyerlik ve reyon personeli eğitimi ve kariyer destek eğitimleri olmak üzere toplam 10 farklı branşta eğitim veriyoruz.
Engelliler Akademimizi, 4 dönem olarak, Engelsiz Eğitim Projemizi de 2 dönem olarak planladık ve sonucunda 400 kişiye ulaşmayı hedefliyoruz. Engelliler Akademimizden şu ana kadar bin 51 kişi yararlandı. Hedefimiz projeyi tamamladığımızda bin 468 kişiye ulaşmak. Engel durumları ağır olan 500 engelli de merkezimizde gerçekleştirmiş olduğumuz sosyal etkinliklere katılıyor.
"Engelli sporcularımız tarihe geçti" Bunlar çok önemli yatırımlar. Peki bu yatırımların size geri dönüşümü nasıl oluyor?
Elbette bu yatırımlarımızın sonuçlarını, çok yönlü alıyoruz. Bu çalışmalarımızla hem engelli kardeşlerimizi toplumsal hayata dahil ediyor, hem toplumsal algıyı değiştiriyor, hem de engelli ailelerinin yükünü bir nebze de olsa azaltıyoruz. Engellilerin sosyal hayata katılımını sağlamak üzere Marmara Üniversitesi ve ilçemizde eğitime başlayan Kemerburgaz Üniversitesi ile ortak çalışmalar yapıyoruz. Sosyal ve kültürel geziler gerçekleştiriyor hem engelli kardeşlerimizin güzel bir gün geçirmelerini sağlıyor hem de toplumda engellilere yönelik bir farkındalığın oluşmasına katkı sağlıyoruz. Engellilere yönelik çalışmalarımızda pek çok engelli kardeşimiz, meslek edindirme kurslarımıza katılarak, meslek sahibi oldu ve olmaya da devam ediyor. En önemli sonucu ise Engelliler Spor Kulübümüzü kurarak sportif etkinliklerde elde edilen sonuçlarla aldık. Engelli soporcularımız, yurt içinde ve yurt dışında çok büyük başarılara imza attı. Hamide Kurt ve Zübeyde Süpürgeci isimli engelli iki kız kardeşimiz 29 Ağustos'ta Londra'da gerçekleştirilecek Paralimpik Olimpiyatları'na katılma hakkını elde ederek çok büyük bir başarıya imza attılar. Sonuç olarak şunu açıkça ifade edebilirim: "Bağcılar'da bugün geldiğimiz noktada evine mahkum engelli kalmadı."
Ziyaretimizin sonunda Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağrıcı, bize eşlik etti ve uğurlarken Engelliler Sarayı'nın önemli bir yer olduğunu bir kez daha vurguladı. Kursiyerler ÖMSS'de başarılı oldu
Özürlü Memur Seçme Sınavı da sizin için bir nevi sınav oldu ve başarıyla sonuçlandırdınız.
29 Nisan'da gerçekleştirilen Özürlü Memur Seçme Sınavı (ÖMSS) öncesinde de engelli kardeşlerimize yönelik hazırlık kursu düzenledik. Kursumuza 250'nin üzerinde engelli kardeşimiz katıldı ve çok başarılı sonuçlar aldılar. Bizim için ÖSYM'nin Avrupa Yakası için Engelliler Sarayımızı sınav merkezi olarak belirlemesi de bizim için gurur verici bir gelişme oldu. Engelliler Sarayımız Türkiye'de bir ilk olma özelliği taşıyor. Yani bu şekilde başka bir merkez yok ve bu özelliğiyle örnek bir proje. Yurt içinden ve yurt dışından pek çok grup gelerek merkezimizde incelemelerde bulunuyor ve projeyi uygulamak için bilgi alıyor.
Öğle yemeği sonrası makyaj tazeleyen genç kızlardan bir resim ricasında bulunduk.