Ev kadınlarını esnaf yaptık

A -
A +
RÖPORTAJ GURBET'LE RENKLER VE SESLER GURBET KALAY ZORBA gurbet.zorba@tg.com.tr BU HAFTAKİ KONUĞUMUZ TOBB KADIN GİRİŞİM GRUBU BAŞKANI VE HEY TEKSTİL CEO'SU AYNUR BEKTAŞ Ev kadınlarını esnaf yaptık

KADINLAR İÇİN YASA AK Parti'li Fatma Şahin'in desteğiyle bir yasa çıkarttık. Artık kadınlar ürettikleri malları istedikleri yere satabiliyorlar. ÇALIŞMAK YORMUYOR Benim en büyük özelliğim, çalışkan bir kadın olmam. Çalıştıkça daha fazla çalışmak istiyor insan. Bu, işime de yansıdı. SUNUŞ Aynur Bektaş. TOBB Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı ve Hey Tekstil CEO'su. Aynur Bektaş adını çok duymuştum ama şahsen yeni tanıdım. İyi ki tanıdım. Neler başarmış, emeklilik bir erkek için bugün bile inzivaya çekilmek demekken, Aynur Hanım emeklilikten sonra bir hayat daha eklemiş geleceğine. Ama bu kendi ile sınırlı kalmamış çevresinde uzağında bir çok kişiye iş olmuş aş olmuş, sihirli değnek misali. Hani derler ya her insan bir kitap; bence Aynur Hanım eşittir çok insan çok kitap. Bozkırda doğumundan başladık, üniversite, banka yöneticiliği derken Hey Tekstil ve çocuk, gelin ve toruna dair bana göre çok zevkli bir sohbet gerçekleştirdik. Bu röportajımızı taçlandıran TBMM üstün hizmet onur ödülü tam doğru adreste sevgili okurlar. Beni en çok etkileyen babasını bir yıl önce kaybeden Aynur Hanım'ın babasından bahsederken gözlerinin yaşarması idi. Sohbetimize dönersek nasıl özendim, nasıl imrendim, maaşallah. İnanın kendimi bir çok işi başaracak güçte hissediyorum, iki saatlik görüşmede ben bu kadar etkilendiysem, sihirli değneğin dokunduklarını siz düşünün.... G.K.Z Örnek alınacak bir başarı hikâyeniz var. Bence bugün okuyucularımız 'Ne güzel bir başarı hikâyesine imza atmış' diyeceklerdir bu röportajı okuduktan sonra...... Pazar günü insanlar okuduklarında ne güzel desinler ama bunu yaşayan bilir diyelim. Benimki çok kolay bir hayat hikâyesi değil, hem o senelerde şartlar çok zordu hem de Anadolu bozkırı yani benim doğduğum yer halen daha işsizliğin en fazla olduğu bir bölge. Tabii tarımdan sanayiye geçildiği için bu bölgeler ve özellikle tarıma dayalı bölgelerde bir parça bu zorluklar olacak ama en azından benim memleketimde terör yok. Bozkırdan üniversiteye, anneliğe ve toruna uzanan hayatımın ana başlıkları.... Bozkırda doğdum, ilk ve ortaokuldan sonra 13 yaşımda liseyi okumaya Ankara'ya teyzemin yanına gittim. Memur ailesi, herkesin şartları da çok iyi değildi, ben de zorluklar içinde büyüyen bir çocuktum. Ankara Kız Lisesi'ni bitirdim, üniversite hayatım başladı, kısa bir veterinerlik eğitiminden sonra aynı sene Ticari Bilimler Akademisi'nde işletme muhasebe bölümüne geçiş yaptım. Çok severek okudum. Okulda okurken evlendim, işe girdim, 1974 yılında mezun olduğumda bir oğlum vardı, bankada şef muaviniydim ve derece almıştım. 1974 benim için önemli bir yıl, hem üniversiteden mezun oldum, hem oğlum doğdu, hem de bankada şef muavin olmuştum. 11 Aralık 2011'de çalışma hayatımın 40 yılını bitiriyorum. Kendimi bildim bileli çalışıyorum, iki gelinim, bir torunum var. İLK 500 FİRMA ARASINDAYIZ Bu arada tekstilde büyümeye başladık, ilk 500 firma arasına girdik. O sırada dedim ki, ben artık sektörümle alakalı bir şeyler yapmam lazım. Ve Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği'ni (TGSD) kendime daha uygun buldum. Girdiğim sene zaten yönetime alındım, çünkü fark edilirim hemen. İş yapsınlar zaten o yapılan iş fark ediliyor. Kocamın rahmetli meşhur bir hatun ebesi vardır. Hatun ebenin sözleri çok önemlidir; "Eve görürsün işi elden alırsın alkışı" yani senin yaptığın görülmeyebilir ama mutlaka birileri alkışlar. TGSD'ye girdiğimde yönetime alınmıştım ve arkasından da başkanlık geldi ve 3 sene KGD derneği başkanlığını yaptım. Orada da kadınlarla ilgili bir proje geliştirdim, sağ olsun Fatma Şahin (AK Parti Kadın Kolları Başkanı) ile beraber evde oturan kadınları esnaf yaptık. Çok uğraştık ve böyle bir yasa çıkarttık hatta eski maliye bakanımızda mecliste Aynur yasası dedim dedi. Şimdi o yasadan biz çok yararlanıyoruz artık evlere iş verebiliyoruz. Kadınlar şirket kurmadan sadece %2 stopajla yaptıkları her ürünü istedikleri her yere satabiliyorlar. 5084 teşvik yasasından sonra hemen memleketime çiviyi çaktım ve belkide ilklerdenim yani keşif kapsamında Anadolu'ya yatırım yapan ilkim. Şu an burada 600 kişi çalışıyor. 15.000 metre kare bir alanda, ardından eşimin doğduğu yer Hacıbektaş'a bir yer yaptık orada da yine 600'e yakın kişi çalışıyor. GÜNEYDOĞUYA YATIRIM Bir röportajda gazeteci 'Aynur Hanım, Batman'da kadın intiharı çok oluyor' dedi. Ben de 'Oraya bir şey yapılmalı' dedim. Ertesi gün gazetelerde 'Şimdi sıra Batman'da' diye haberler var. Şu anda Trabzon Valisi olan Recep Kızılcıklı aradı ve 'Batman'a el atacakmışsınız' dedi. Böyle gel git derken Siirt'te bir GAP platformu toplanmıştı ben konuşmacıydım. Vali Bey ile Batman'a gittik. Vali bey bizi ertesi gün Çatom'a götürdü. Orada çok zor şartlar gördüm. Vali beye dedim ki bana atölye açmam için bir yer verir misiniz dedim verdi ve 3 ay sonra atölyemiz başlamıştı. Kadın ağırlıklı şu anda 300'e yakın işçimiz çalışıyor. Ama ağustos ayında da onu sanıyorum sayın Başbakan açacak. Orada da 1000 kişilik bir istihdam sağlayacak. Biz önceliğimizi kadınlara verdik. Bu bizim yasalarımızda Avrupa Birliği standartları insan çalıştırma şartları ve bizim yasalarımızın hepsinde bu zorunluluk var. Diyarbakır'a gittik. Orada teknik elemanlarımız bir araştırma yaptılar orada bize yer verirlerse önümüzdeki dönemdebir 500 kişilik istihdamla üretime açılır. Bizim iş verdiğimiz 80 tane üretici firma vardı bunlar kobiler dediğimiz atölyeler oluyor. Bu yerler kriz döneminde eridiler bizde oralardan işleri çekip kendi yerlerimizi açıyoruz. Çünkü zor günleri geçirdik, HEY Tekstil artık 2010 ve 2011'de çok büyük bir altın çağını yaşayacak. Hem üretim olarak hem de yabancı bir sermaye, hizmet grubumuza girmek üzere yani ben daha çok istihdam sağlayacağımı düşünüyorum. Ben büyümeyi istihdamla ölçüyorum. ÜSTÜN HİZMET ÖDÜLÜ Kadın girişimci olmak, yönetici olmak, devlet üstün hizmet madalyası almak... Artık evde torun bakayım işime bakayım derken Rıfat Hisarcıkoğlu'ndan bir teklif geldi; TOBB Kadın Girişimci Kurulu'nun başına geç diye. Aşağı yukarı 2007'den beri 3 yıldır bu kurulun başındayım. 81 ilin 79'unda kadın teşkilatımız var. 1440 iş kadınıyız. Bu ödül sebebiylede gelen kadınlardan mailleri bir okusanız inanılmaz. Gurur duyuyorlar ve gurur duyduklarını kaydediyorlar. Bu ödül bizi daha çok motive etti diyorlar. Çalışan kadınlarımız çok az, nüfusun yarısı kadın ama 6 milyon kadınımız çalışabiliyor. Geçen sene kadınlar gününü Diyarbakır'da kutladık. Diyarbakır'ı bilmeyenler ne kadar güzelmiş diye turistik geziler düzenlemeye başladılar. Kardeş şehirler ilan ettiler. İş kadınları olarak hem kendi aramızda hem de bir taraftan yönetime girmeye çalışıyoruz. TBMM Üstün Hizmet Onur Ödülü aldınız. Nasıl bir duygu? Gittikçe kadınlar artık parlamaya, seslerini duyurmaya başladı, yine böyle bir gezide bir telefon geldi. Çankırı'dan beni önerdiklerini ve komisyon tarafından kabul gördüğümü, TBMM Onur ödülünü hak ettiğimi söylediler ve önceki gün aldım. Çok gurur verici bir olay, eşim de geldi. İnsanın çok hoşuna gidiyor. Tabii ki bu ödüle bizden daha layık olan insanlar vardır. Mutlaka görülmeyen ve hissedilmeyen birçok insan vardır ama kendi adıma Anadolu kadınına bir rol model oldum diye düşüyorum. Siyaseti hiç düşündünüz mü? Hayır, hiç düşünmedim zaten ben siyaset yapıyorum, nasıl yapıyorum herhangi bir partiye bağlı olmadan yapıyorum. Bu da çok güzel oluyor çünkü her sivil toplum örgütü siyasetin içinde insanlar yararına ve kamu yararına faydalı şeyler yapıyorlar. Tabii ki siyasi partiler de birer sivil toplum örgütü çok önemli şeyler yapıyorlar ama siyasete girersem bu kadar toplumcu olamayacağım, partinin de fikirlerini savunmam gerekir diye düşünüyorum. Eşiniz size tekstil işine girerken nasıl destek oldu? Önce köstek oldu. Haklı olarak diyor ki, 'Sen bu düzeni neden bozuyorsun?'. Gerçekten beni çok zorladı. Fakat ben çok kararlıydım o zaman da destek vermeye başladı. Biz, çok zıt iki karakterli insanız. Burada elemanlarımız bile farklıdır. Ben onun elemanlarına bulaşmam o da benimkilere bulaşmaz. İş hayatında birbirimize hiç bulaşmayız. O finansta geliştirdi kendini ben de iyi bir finansçı olmama rağmen üretimde. Ben sivil topluma daha çok girdim, önde oldum, o da baktı ki ben yürüyorum 'Yürü hanım!' dedi. Çocukların büyütülmesiyle ilgili eşim çok destek verdi. Çocuklarla o çok ilgilendi, benim evde çok fazla bir otoritem yok öyle. GELİNLER VE TORUNLAR Gelinler ve torun, nasıl bir kayınvalidesiniz? Gelinlerle aram çok iyidir. Büyük gelinle zaten aşağı yukarı 13 senedir çalışıyoruz. Çok zevkli, çok hoş, çok güzel ve çok düzenli bir kız işini çok iyi yapıyor. Gelinlerle aram o kadar iyi ki hatta Aksaray'da yılın kaynanası ödülünü verdiler. Şuna inanıyorum ki oğlunu seven insan gelinini de sevmesi lazım. Ben gelinlerle çok iyi anlaşırım çocuklarda babalarıyla çok iyi anlaşır. Gelinlerin hepsiyle ayak numaralarımız aynıdır. Çok güzel bir ailemiz var. Sizinle ilgili Güneydoğu'ya yapılan yatırımlardan dolayı Güneydoğulu olduğunuz düşünülüyor... Meclis'teki ödül töreninde Bülent Arınç da söyledi, sağ olsun tebrik etti, 'Aynur hanım ben sizi hep Güneydoğulu sanıyordum ama Çankırılı olduğunuzu yeni öğrendim.' Ne kadar güzel bir şey Türkiyeli olabilmek, benim en büyük başarım bu galiba. Sizin gazetenin ismi de Türkiye bu da çok hoşuma gidiyor. Benim çocukluğumdan gelen bir huyum var. Hiç unutmam Teşvikiye'de müdür olduğumda o zamanlar Perihan abla diye meşhur bir dizi vardı bana da mahallenin Perihan ablası derdiler. Kendimi hep iyi anlattım ama kötü yanlarım da var. Hak etmeyen hiç kimse asla benden bir şey alamaz ne para, ne mevki ne de bir özellik. Ama hak ediyorsa da uçururum. Yani iş hayatında biraz acımasız bir kadınım. Banka müdireliğinden Hey Tekstil'e... 20 yıl bankacılık yaptım. 1985 yılında İstanbul'a tayin oldum. Teşvikiye şubesinde çok sevilen bir müdürdüm. Aile doktoru gibi aile bankacısıydım. Daha sonra Şişli şubesine geçtim. Tabii Teşvikiye'deki havayı göremedim. Batık krediler, problemler o dönemde de bankaya birçok müşterilerim geliyordu ve hepsinin bir hayat hikâyesi oluyordu. 'Müdüre hanım ben terlikle Kars'tan, Van'dan geldim, parklarda yattım gibi o kadar çok hikaye dinledim ki... Fabrikalarına gittiğimde şoke oluyordum, dev fabrikalar, inanılmaz bir iş ve işçi... İhracatta bunlar rol modellerim oldu. Ben de yapabilirim, bu insanlar yapmış, bir adım öndeyim üç beş kuruş birikmiş param var ve çok iyi bir bankacı olduğum için geriye dönebilme şansım var. Hangi bankaya gitsem kapı açık, ne kaybederim ki diye düşünmeye başladım... Bir kaç ay evde nasıl bir iş yapabilirim diye geçti. Artık gerçekten kararlıydım memuriyet yapmamaya ve 1992 yılı başlarında Şirinevler'de Hey Tekstil firmasını kurdum, 500 metrekarelik bir atölyeydi, param ona yetti. Çalışmayı çok seven bir insanım Benim en iyi özelliğim ......? diye size sorsak boşluğu hangi sözcük doldurur? Ben çok çalışkan bir kadınım bu belki benim en büyük meziyetim. Arı gibiyimdir. Mesela bu sabahı anlatıyım; sabah 7'de kalktım yarım saat yürüdüm, bir hocanın eşliğinde sağlık sporumu yaptım. Arkasından önceki haftanın yorgunluğunu atacak bir fizyoterapist ile beraber masajımı yaptırdım, yüzdüm, telefon görüşmelerimi yaptım, maillerimin tamamını açtım ve öğleden sonra da dolu dolu iş görüşmeleri, üretim toplantıları yapıyorum. Tabii çok iyi bir ekiple yapıyoruz. Çalıştıkça daha fazla çalışmak istiyor insan. Şimdi bu çalışkanlık yaptığım tekstil işine de yansıdı. Ben hep şunu söylerim; ya o gün ben memurken bankada patrondum ya da şimdi işçiyim, hayatımda hiçbir şey değişmedi. Bu meslekte de 92'den beri aşağı yukarı 18 yılımız bitti. Hep çalıştım her şeyi kendim yaptım öğrendim başkalarına devrettim. 3 kişiyle başladık daha sonra eşim katıldı, sonra büyük oğlum katıldı ve daha sonra da erkek kardeşim ve büyük gelinim katıldı. Gelinim Ayça, şu anda firmada çok önemli bir rol oynuyor. Tüm pazarlamanın üstünde maşallahı var. Üretime de kısmen bakıyor eşiyle birlikte artık onlar öne geçtiler biz onlara yardım ediyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.