Sunuş
Herkes gönlünde yatan, kendine uygun okulu okuyup, o mesleği icra etmek ister. Genel olarak kime sorsanız, 'aslında şu meslek idealimdi ama şu anda başka bir işi seçmek durumunda kaldım' der. Mesleğinizi yaparken, buna bir de meslek aşkınız eklenirse ve bahtınız da açık olursa kim tutabilir ki sizi?
*
İşte bugün hayatında hep spor demiş, hep sporun geçtiği yolları hayat çizgisiyle birleştirmiş bir konuğumuz var sayfamızda. İstanbul Gençlik ve Spor İl Müdürü Tamer Taşpınar. Sporun yanı sıra Tamer Bey'in taş, para, deniz kabuğu ve doldurulmuş kuş koleksiyonunu bizzat evinde gördük. Özellikle tesbih koleksiyonu bayan olduğum halde beni de özendirdi. Şu anda 10 adet tesbihim var! Keyifli okumalar benden size... G.K.Z.
TAMER TAŞPINAR KİMDİR?
1958 İstanbul doğumlu, 1971 yılında spora başladı. Milli tekvandocu. 10 yıl kadar milli takım antrenörlüğü, teknik direktörlüğü ve tekvando il temsilciliği yaptı. Federasyonda As Başkanlık ve Teknik Komite Üyeliği görevinde bulundu. Tekvandoda uluslararası hakemliği var. Lise yıllarında bir yıl kadar boks yaptı. Aynı zamanda iyi bir yüzücü. Kıbrıs'ta 1978-79-80 dönemlerinde katılmış olduğu yüzme yarışlarından madalyaları var. Masa tenisi de oynuyor. Güreşi çok seviyor. Arada bir güreş antrenmanlarına katılıyor. Dolayısıyla güreşçilik de var. Uzun süre halı sahalarda futbol oynadı. Dalma sporuna meraklı. Üç yıldız brövesi var. Kısacası tam bir spor insanı.
SPOR HAYATINIZ NASIL BAŞLADI?
Liseyi bir sanat okulunun elektronik branşında okudum. Maçka Elektronik bölümü mezunuyum. Mesleğimi hâlâ çok seviyorum. Fakat spor daha ağar bastı ve spora hiç ara vermedim. İş hayatıma denizcilikle başladım. Denizcilikte 4.5 yıl çalıştım. Çalışırken ilerlemek için ne yapmam lazım diye düşündüm. Şef, müdür vb. pozisyonlarda çalışabilmek için üniversite mezunu olmak gerekiyordu. Dolayısıyla zaman kaybetmeden imtihanlara katılarak üniversiteye kayıt oldum. Üniversiteyi çalışarak okudum ve Atletik Eğitim Enstitüsü bölümünü bitirdim, öğretmenlik yapmadım. Antrenörlük bir nevi öğretmenlik olduğu için, eğiticilik ömrüm onunla geçti. Özel bir spor salonum vardı, yıllarca orada sporcu yetiştirdim. Spor sevgisi ağır basınca, o zamanki adı beden terbiyesi olan Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü'ne antrenör olarak göreve başladım. Birkaç yıl şeflik, birkaç yıl İlçe ve Şube Müdürlüğü yaptım. Bu yıl da İl Müdürü olarak görevime devam ediyorum. Toplam 28 yıl devlete hizmetim var. Branşım tekvando fakat İl Müdürü olduğum için bütün branşlara eşit mesafede kalmam gerekiyor. Sporcuyken dışarıdan teşkilatın eksiklerini gidermeye çalıştım. Spor salonlarında müsabakalar, turnuvalar olurdu, biz
antrenman yapamazdık. Bu göreve geldikten sonra tribün raflarına antrenman salonları koydum. Bay ve bayanlar için fitness salonları, güreş salonları, tekvando, boks, judo gibi amatör branşların da yapılabileceği alanlar yaptık. Maltepe Stadı 13 yılda bitirilememişti, 11 ayda bitirdik. Sadece salonların altına değil statlara bile antrenman yeri koyduk. Yüzme havuzları yaptık. 5 adet yüzme havuzu bitirdik 2 tanesi daha bitmek üzere. Esas büyük projemiz Pekin Olimpiyatları'nın yapıldığı yüzme havuzlarına benzer bir projeyi Ataköy'de yapmak. Bakanımız ve Genel Müdürümüz gerekli maddi desteği verecek. Daha birçok projemiz var. Birçok toprak sahayı sentetik çimle değiştirerek görüntü kirliliğini ortadan kaldırdık. "Mekânların, renklerin insan ruhu üzerinde etkisi vardır" diye düşündük. Mutluluğun birçok sırrı var. Herkes çok şey söyleyebilir, ben spor diyorum. Spor yaparsanız hayata bağlanırsınız. Mutluluğun yollarından bir tanesi de budur. Onun için hiç yaş ayrımı yapmadan bütün insanlarımızı, gençlerimizi, velilerimizi spor yapmaya davet ediyorum. Özellikle gençlerimizi davet ediyorum. Streslerini sporla atabilirler.
* GENÇLİK VE SPOR İL MÜDÜRLÜĞÜ'NÜN FAALİYET ALANLARI NELER?
Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü, Anayasa'nın 58. maddesindeki görevlerine uygun olarak, halka sağlıklı yaşam için spor yaptırır, elit sporcu yetiştirip ülkemizi, bayrağımızı, marşımızı yurt dışında temsil edebilecek yetenekli gençler yetiştirir. Misyonumuz budur. Halka sağlıklı hayat için spor yaptırırken yetenekli sporcuları bulup alt yapı çalışmalarını yapar ve onları gerektiğinde spor kulüplerine yönlendiririz. Ancak ülke gençliğine spor yaptırabilmek için akla ilk gelen şey tesisdir. Türkiye'nin 25 milyon genç nüfusu var, eğer bununla ilgilenmezseniz o gençliğin halini düşünebiliyor musunuz? İlgilenirseniz ülkenin geleceği parlak olur ve istikbalimiz güvence altına alınır. Ben de bununla ilgili bir slogan geliştirdim; "Eğitimin en önemli tamamlayıcı unsuru spordur." Milli eğitim müdürlerimizle bu konuda ortak projelerimiz oldu. Çok güzel okul taramaları yaptık. Sporcu yetiştirebilmek, sporu gençlere sevdirebilmek için tesis gerekiyordu. Bu eksikliği gördük ve çok sayıda tesis yaptık. 100 civarında projemiz vardı. Bunları yaptıktan sonra sloganımız şu oldu; "Tesis yapmak çok önemli ama içini doldurmak daha önemlidir." Dolayısı ile bunun üzerine yaptığımız tesislerin ve mevcut tesislerimizin içini doldurabilmek için sporu geliştirme projeleri ürettik. Yüzme, güreş, atletizm ve voleybolla ilgili projeler yaptık. Ataköy'ü pilot bölge seçtik. Üsküdar ve Ataköy'de yüzme havuzlarımız var. 8 ayda Bakırköy'de onbin öğrenciyi taradık. Oradan seçtiğimiz sporcular şu anda madalya alıyorlar. Ancak biz il temsilcileri olarak antrenörlerimizle, hocalarımızla görüştük ve daha sempatik ve motive edici bir isim istedik. İl temsilcimiz bize bir isim getirdi, ben çok sevdim o ismi Projenin adı "İstanbul en hızlısını arıyor" oldu.
* 'SİZİNKİLER ŞAMPİYON OLDU'
Atletizm Federasyonu Başkanı Mehmet Terzi'yi aradım ve 'Sayın Başkan, burada sporcu olmak üzere öğrenciler seçiyoruz. Çok güzel bir proje ve siz de bunlara sahip çıkacaksınız' dedim. Başkan bana, 'Teşekkür ederim müdürüm' dedi ve aradan 8-10 ay kadar geçti. Tabi bu süre zarfında antrenmanlar, seçmeler yaptırıyoruz. 10 ay sonra Başkan beni aradı,' Sizin çocuklar şampiyon oldu' dedi. Çok sevindim gerçekten böyle bir mutluluk olamaz.
* KAÇ SPOR BRANŞI VAR?
Türkiye'de 58 spor branşı var. Ama bizim için önemli olan 28 olimpik branş, olimpiyatlarda 28 branşta yarışmalar yapıldığı için onları daha çok önemsiyoruz. 25 milyon genç nüfusumuz var ama alınan madalya yeterli değil. Daha çok olimpik sporcu yetiştirmek ve daha çok madalya almak için düğmeye bastık. 2020 olimpiyatlarına talibiz. Bu olimpiyatları alırsak daha çok tesis yapılabilir ama parayla sporcu yetişmiyor, onun bir süreci var. Çok önemli bir eğitimden geçmesi gerekiyor.
* SPORCULARINIZ NE GİBİ İMKÂNLARA SAHİP OLUYOR?
Mevcut sporcularımız arasından yeteneklileri seçerek onlara daha çok imkan sunuyoruz. Bir yıl kadar önce Meclis'ten, yetişmekte olan veya istikbal vadeden bin sporcuya maaş bağlanmasıyla ilgili bir karar çıktı. Bu çok büyük bir proje, işte bu projede biz 28 branşta sporculara yarışma yaptırıyoruz ve yetenekli olanlara aylık 500 TL maaş bağlıyoruz.
* EN ÇOK RAĞBET GÖREN İLK 3 DAL HANGİSİ?
Rağbet görenden ziyade şöyle söyleyebilirim; "En çok madalya alınan branşlar atletizm, yüzme, kano. Tarih boyunca olimpiyatlarda 6 branşta madalya alabildik; onlar da güreş, boks, judo, jimnastik, tekvando vb. branşlar. Bunların haricinde kürek, kano gibi çok zevkli sporlar var.
* ÇOCUKLARINIZ HANGİ BÖLÜMÜ SEÇTİ?
İki çocuğum var. Biri kız 20 yaşında, biri erkek 23 yaşında. Girne Amerikan Üniversitesindeler. Kızım iç mimarlıkta, oğlum ise bilgisayar bölümünde öğrenci.
* ONLARIN SPORLA ARASI NASIL?
Kızım siyah kuşak tekvandocu, oğlum kırmızı kuşak tekvandocu, 2 tane madalyası var. Milli düzeyinde olmadılar ama epey sporla uğraştılar.
200 TESBİHİ VAR
Tesbih koleksiyonu olan Tamer Taşpınar, 200 tesbihi için özel bir vitrin yaptırmış.
GENÇLERE SPORU SEVDİRMEK GÖREVİMİZ
Eğitimin önemli bir parçası spordur demiştik. Çocuklar orada hem deşarj olur hem de motivasyon olur. Dersinden sıkılanlar bir antrenman yaptığı zaman rahatlar, insan psikolojisi budur. Eğer bu gençlerle ilgilenirsek, geleceğe eğitimli, çevresiyle uyumlu, ülkesine katkı sağlayabilen sosyal insanlar yetiştirmiş oluruz. Eğer sporla onları motive edemez ve ilgilenemezsek elimizde patlayan bomba misali olur. Kendilerini kötü alışkanlıklara kaptırırlar. Onların tedavisi ve ülkeye kazandırılması bize daha pahalıya mal olur.
OKUL BAHÇESİNE SPOR SALONU YAPTIK
Bahçesi müsait olan okullara salon yapıldı. Ülke olarak öğrencilerimize beden eğitimi derslerini yaptıracak mekânlarımız yok. Belediye başkanımız Sayın Kadir Topbaş'a öğrencilerimizin beden eğitimi yapacak yerleri olmadığını belirttik. İlk olarak 50 okul ile başladık, proje çok beğenildiği için 120 okulun bahçesine spor salonu yapıldı. Salonlardan hafta sonu o semtin takımları da faydalanıyor. İstanbul'da ayrıca yaklaşık 600 okulda spor kulübü kuruldu.
Taş da var kuş da... SIKI BİR KOLEKSİYON TUTKUNU
Dalma sporunu çok sevdiğini söyleyen Tamer Taşpınar, "Emekli olduğumda yapacağım işlerden birisi de dalış kamplarına katılmak olacak. Şu anda fırsat bulamıyorum. Televizyonda su altıyla veya hayvanlar âlemiyle ilgili belgeselleri izlemek hobilerim arasında. Ayrıca, göze hoş gelen, baktığında renkleriyle, şekliyle rahatlatan taşlara merakım var. Bunların dışında aşırı derece bir tesbih merakım var. 200 civarında tesbihim oldu. Tabii koyacak yer bulamayınca güzel bir vitrin yaptırdım kendime, tesbihlerimi orada sergiliyorum. Tesbihlerin hiç biri eşit değildir. Hepsi farklı dizayn edilmiştir. Benim için ayrı bir keyif, her gün ayrı bir tesbih alır, çekerim. Elimde olmadığı zaman büyük bir eksiklik hissederim. Avcılığa da meraklıyım. 10 adet kadar doldurulmuş kuş koleksiyonum var" dedi.