Ahh bu sol kafalar

A -
A +

DSP milletvekili Sema Pişkinsüt, televizyonda bağırıyordu: "Vahşi kapitalizm ile meseleler çözülmez!" İyi mâdem. Biz de "Uysal komünizm" ile "Merhametli sosyalizm"i imdada çağıralım. Bütün dertler 23 Nisan bayramına kadar hallolsun. Tamam da... Sayın Pişkinsüt, siz, solcu değil misiniz? Başbakanınız solcu değil mi? Kendilerine bağlı makamlar ve atanan üst düzey yetkililer solcu değil mi? * * * Buna rağmen niye dertler çözülmüyor? Dahası, ne vakit sol bir iktidar başımıza gelse; Türkiye neden yokluğa, yoksulluğa, kargaşaya, ümitsizliğe garkoluyor? Ve niçin bu millet, Ecevit başbakan olur olmaz, "Eyvah, bu sefer de yandık!" diye diz dövmeğe başladı? Üstelik haklı çıktı? * * * Sayın Pişkinsüt, Çıkın o kırk yıl önceki boğucu izbelerden. Ve kurtulun baş ağrıtıcı, tutkalı bol sloganlardan. 2001'e gelin. * * * Pazar ekonomisine "Vahşi kapitalizm" derseniz; yatırımcıya, işverene, sanayiciye, üreticiye, o çirkin vahşet etiketini yapıştırmış olursunuz. Hürriyetleri çiğner, saldırganlığa prim verirsiniz. Eğer hürriyetçi nizama gerçekten inanıyorsanız, olur olmaz bağırmayın. Ayıplanırsınız, küçümsenirsiniz. "Siyâsi hürriyete evet" Eeee? "Ekonomik hürriyete hayır!" Bu mantık; olmamış, ermemiş kafaların ezberciliğe kelepçelenmiş acemîliğidir. Kurtulmaya bakın * * * Devletçi ekonomilerin, sâyenizde ve sevdiklerinizle birlikte Türkiye'yi alıp getirdiği; yokluk, yoksulluk, kıtlık, darlık, işsizlik, başıboşluk, kaçırıcılık zemherisi ortada. Devletçi kafalar şu gün hâlâ, ekonomik hürriyete vahşet yaftası asabiliyorsa, bu cılkı çıkmış heyecanlara ancak eyvahlanarak bakılır. Kurtulun bu baş ağrıtıcı, tutkalı bol sloganlardan. Vaktiniz varsa partinizi de yanlış adreslerden, eğri istikametlerden, olmayacak vehimlerden alakoyun. * * * Hiçbir şey bilmiyorsanız, bâri kalkınmış ülkelere bakın. Refah paylarına, millî gelirlerine, eğitimlerine, güclerine dikkat edin. Ne diyor dünya? "Marksizm, tarihin en büyük yanılgısıdır." Yani, devletçi ekonomiler insanlığı öğüten bir belâ. Hiç mi duymadınız? Artık 2001'e gelin sayın Pişkinsüt. Yolu bulamazsanız ben târif edeyim. Dosdoğru gidecek, kırk dağ aşacak, kırk fırın önünden geçecek, sonra, yaşadıkları devre yakışan insanlara rastlayacaksınız. Onlardan birine soruverin. "O kadarı zor" diyorsanız, Sayın Tansu Çiller yakınınızda, ona başvurun. Ecevit görmeden, Zekeriya Temizel duymadan.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.