RAMAZAN gidiyorken ikramını da bırakıyor: Bayram. Bir hoşça geçen Ramazan; anlayan dimağlara, gören gözlere, tatmasını bilen dillere aynı hoşluktaki bayramı sunuyor: "Buyurun. Herkese yetecek kadar lezzet, tat, barış ve gülümseme." Ve ilâve ediyor: "Hep böyle kalın. Hürriyet içinde, bu bayrağın altında." ¥¥¥ Düşündüm de... Bayrağı olanların bayramı vardır. Veya, bayramı bulunmayanların bayrağı da elinden alınmıştır. Bugünlere şükür. Taa Osman ve Orhan Gâzi'lerden beri hem bayraklı, hem bayramlıyız. İkisi de şeref sebebi. ¥¥¥ Ben Ramazan ve Kurban bayramlarında evime bayrak asarım. Niye? Çünki onlar da 29 Ekim'ler gibi coşku sebebimdir. "Bu ülke, bu kültür ve bu şenlik benimdir" demek isterim. Biz çocuklarımızı bayrak altında askere yollar, düğün alaylarının en önünde bayrak taşır, yeni bitmiş evlerimizin çatısına bayrak dikeriz. Onu, uğur ve zafer işareti sayarız. Bayramlar da hayatın uğuru, güzel yaşamışlığın bir zaferi değil midir? ¥¥¥ Kutlu olsun efendim. Bugün doğan "Bayram" adlı çocuklara merhaba. ¥¥¥ Kıt kanaat de yaşasak, bolluk içinde de yüzsek bayramlar bizi bulup eşitliyor, aynı durakta buluşturuyor. Yeni başlangıçlara beraber katılıp en taze yarışlara birlikte başlıyoruz. Küçükler saygı tazelerken büyükler sevgi ve şefkat dağıtıyor. Cimrilik yok. İnsanlık, üzerindeki tozdan kurumdan arınıp bir yaman temizleniyor. ¥¥¥ Sınırdaki askerime, vardiyadaki işçime, tükenmez yokuşlardaki sabırlı şoförüme merhaba. Camiler, avlular, meydanlar dolusu insanıma selâm... Emekleyen bebeğe, pencere önündeki yaşlıya, esnafa, ürüncüye, nöbetteki polisime sevgi. Ve cümle canlılara muhabbet! ¥¥¥ Bugün bayram... Bu ikram paylaştıkça çoğalır, bölüştükçe büyür. Bayramları paylaşmak hayata yakışmaktır. Bayram olmaktır. Tekrar kutluyor; sağlıklar, bereketler, saadetler ve bayramlar kadar sevilip beklenmenizi diliyorum. ¥¥¥ Hiç şüphe edilmesin... Bayramlar bayrağımızdır.