"Biri gelir düzeltir" ayıbı

YILLARDIR "Birlik ve beraberlik" diye yırtınırız ama, bağırışlarımız her dönem havalarda asılı kalır. Niye ki? Üç kişi bir ortaklığı altı ay yürütemez. Sonuç ya kavgalara ya ayrılıklara varır. Daha tuhafı, ufacık bir ortaklığı beceremeyen kavgacılar ertesi gün "Birlik ve beraberlik" nutukları atar. ¥¥¥ Oysa... "Birlikten kuvvet doğar" diyen bizleriz. "Bir elin nesi var, iki elin sesi var" deyip duran da bizleriz. Gene de; kollektif çalışmaya, kadrolaşmaya, ekip dayanışmasına uzak dururuz. Meseleler dağ gibi yığılınca bu sefer beklemeğe başlarız. "Biri gelip düzeltir" umudu çârelerin en cilalısıdır. ¥¥¥ Evet, biri gelecek, işler düzelecektir. Duydun mu, filân parti darmadağın. - Aldırma. Biri gelir düzeltir. - Falan kulüp borç içinde. - Biri gelir düzeltir. - Şehirler yaşanılır olmaktan çıktı. - Dert etme, biri gelir düzeltir. - Yahu, ekonomi berbat! - Dedik ya, biri gelir düzeltir. - Son yılların en büyük krizi kapıda. - Korkma, biri gelir düzeltir. ¥¥¥ Gerçekten de, eninde sonunda birileri geliyor. Politikanın, paranın, piyasanın, huzurun, zaman zaman iki nefescik düzeldiğini görüyoruz. Bir gayret, bir çırpınış... Ortalık sakinleşiyor. Ama, kafaları düzeltebilen yok. "Biri gelir düzeltir" inadımız hiç fire vermiyor, tatile çıkmıyor, yakamızı bırakmıyor. ¥¥¥ Başbakan Ecevit, "Biri gelir düzeltir"in sonucu. Zekeriya Temizel, "Biri gelir düzeltir"in ürünü. Taa Amerikalardan çağırdığımız Kemal Derviş de "Biri gelir düzeltir" markalı, boyun büküşlü bir bekleyiş. Acaba? Kadrolara değil de kişilere güvenmek bize tarihî bir mîras mıdır? Bu mîras hâlâ yenilip bitirilmedi mi? ¥¥¥ "Kadrolara hayır, kişilere evet" Şu, iliğe kemiğe işlemiş alışkanlığımız artık def edilmeli. Yeni bir yüzyılda bile tek adamlardan medet umuyorsak, kötü aldanırız. Bu alışkanlığın son kullanma tarihi 1920'lerdir, 30'lardır. 2001'e, "Biri gelir düzeltir" hımbıllığı ile girdi iseniz, ayıplanırsınız. Amerika'yı, Avrupa'yı bir yana koyun, Nijerya bile size başka yerleriyle güler.