Bu vatanı sevmek kolay değildir

A -
A +

Bugün size bilemeyeceğiniz, cevabı sır gibi saklanan bir soru soracağım. Deyin bakalım, hangi başbakan döneminde şeker üretimi 300 kat arttı? Köy yolları 90, demiryolları 100 defa büyüdü? Sorum devam ediyor: Öğretmen sayısını 2, hastahâne sayısını 3 ve doktor miktarını 10 katına çıkaran başbakan kimdir? Cevap: Adnan Menderes. *** İşte biz böylesine gayretli bir yiğidi, 15 ay 17 gün müddetle ışık almayan hücrelerde merhametsizce çürütüp darağacına gönderdik. Eğer arkasından milletçe ağlanacak üç adam varsa, ilki Adnan Menderes'dir. Bakınız, yıllar önce onun son dakikalarını kendi ağzından şöyle anlatmışım... *** Dışarıda ayak sesleri mi var, bana mı öyle geliyor? Daha erken olmalı. Vakite daha "Vakit" var. Bitkin haldeyim. Gözüm baktığım yerde kalıyor, ellerim koyduğum yerde. Uzunca bir deniz yolculuğundan sonra İmralı'ya getirildim. Asılmayı bekliyorum. Az sonra gelecekler. Birinin elinde beyaz ve bol bir gömlek, diğerinde ölüm yaftam duracak. Orada işlediğim suçlar yazılı olacak. Nihayet, beklediğim ayak sesleri... Geliyorlar. Ama niye borçlu gibi ve ürkek? Niçin utanırca, sıkılırca yaklaşmadalar?... Ayağa kalkmalıyım, Adnan Menderes'e çökmek olmaz. Dik durmalıyım, Adnan Menderes'e eğilmek yakışmaz. Ve kapıya doğru dönmeliyim. Onları, gelenleri misafirce karşılamalıyım. Nice krallar, cumhurbaşkanları, kraliçeler konuğum oldu. Ben bunları da ağırlarım. Ben Adnan Menderes. Bir Türk gibi, bir Türk Başbakanı olduğumu unutmadan ve gelenlere de hatırlatır gibi dik durmalıyım. Artık korkmuyorum. Milletim beni nasıl bilmişse, meydanlarda nasıl görmüşse tam da öyleyim şimdi. Hâlâ Adnan Menderes'im. Kapımın önündeler. Elleri kapı koluna varamıyor. Titriyor olmalılar. Şu ân madem ki ev sahibiyim, seslenmeliyim: - Buyurun beyler! Kapı yavaş açılıyor, onlar... Beklediklerim... Ağızları kapalı, yüzleri yerde. - Madem öyle, gidelim, diyorum. Bu gömlektir, şu yaftadır, ellerim arkadan bağlanmalıdır ve iki koluma iki kişi girmelidir, adresi onlar bilmektedir. Yürürken bakınıyorum. Görmediklerime, duymadıklarıma, doyamadıklarıma bakıyorum. Son söz olarak diyorum ki: Ben, Adnan Menderes, Türkiye Başvekili. Ben insanları severdim. İnsanların sevdiklerini, hem de yurdumu. Daha da sevmeğe artık zaman yok. Dışarıya darağacı kurdular. Altı kişi yakınında durdular. Belli ki vakit tamam. Şimdi bir daha anlıyorum: Bu vatanı sevmek kolay değildir. Ama, bu toprağın sevenleri hep olacaktır. *** Bu yazıyı niye mi yazdım?.. Aylardan Mayıs ya. Demokrat Parti gene gündemlere geldi, Menderes'den sözedildi ve gene utanmadan saldırıldı ya...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.