Dereden tepeden

A -
A +

DEDEM, "Mecîdiye ve dirhem" denilen mâdenî paralarla alış-veriş ederdi. Babam on paralarla ev çevirirdi. Bendeniz kuruş ile büyüdüm. Çocuklarım lirayı tanıdı. Torunlar ise milyondan, milyardan sözediyor. (Bir külâh dondurma 1 milyon) Artık yavaş yavaş trilyon ile konuşmaya başlıyacağız. Biliyorsunuz, devlet bütçemiz katrilyonlarla hesaplanıyor. *** Fakat bu ilerlemenin (!) iyi bir yanı da var. Matematiğimiz felâket derecede gelişti. "İki kere iki dört eder"den, "İki milyar iki daha" sorularına geldik. Zavallı "İki kere iki" unutuldu gitti. Kiralar yüz milyonla, evler yüz milyarla yatıp kalkıyor. Bu beyin zonklatan hesaplar, yakında hepimizi soğuk suratlı geçimsiz yapacak. *** Eskiden sorardık: - Memduh Bey maaşın ne kadar? - Altmış lira. Bir de şimdi deneyin bakalım: - Orhan Bey, ne aylık alıyorsun? - Üçyüz yetmişdokuz milyon, ikiyüz seksenaltı bin, dokuzyüz kırkyedi lira. - Efendim, iyi misiniz? Bir daha söyler misiniz? Evet ya, anla anlayabilirsen. *** Artık her dede bir efsâne, her baba bir masaldır. Her çocuk ise cep telefonlu bir kompüter. Ne günlere eriştik? Devir değiştikçe hayat karman çormanlaştı, masraflar azgınlaştı. Söyleyin bakalım, yirmi yıl önce otopark parası mı ödüyorduk? *** Şimdi; araban var mı, derdin var. Evin var mı, derdin var. İşin var mı, derdin var. (Çünki ev ile iş arası 30 kilometre. Git gel, 60... Peki neyle yürür bu araba?) Okuyan çocuğun varsa, derdin var. Telefonun varsa, derdin var. Doğalgazın varsa, derdin var. Elektriğin varsa, derdin var. Şöyle bir dolaş gel, gitti 20 milyon. *** Bazen (Bazen değil günün her saati) uzakça bir köye gitsem, huzur bulsam diyorum. Köydekiler sanki bizden daha mı huzurlu... Bahçeyle uğraş, komşuyla uğraş, köpekle tavukla kavgalaş... Galiba hepimiz iki arada bir deredeyiz. Peki, ne yapalım bu durumda?.. En iyisi biraz vurdumduymaz olmak. Benim bacanak geçen gün gene doktora gitmiş de aynı öğüdü almış: "Öteyi beriyi hiiç düşünme. Evin yansa dönüp bakma, rahat ol!" *** Demesi kolay... Şimdi gidip o doktorun penceresini taşlayacağım. Bakalım kendisi rahat olabilecek mi? Bana, işini bilen, eli sapan tutan birinin adresini verebilir misiniz? (Kim o, Ankara'da böyle birileri var diyen utanmaz?)

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.