Dirilme zamanıdır

ARTIK dağlarda geceleyen, bol pusulu, doymak bilmez eşkıyalar yok. Atça'lı Kel Memet'ler şimdi aramızda, annacımızdadır. Kimi dilimize doğru hışımlanır. Kimi gönlümüze taraf nişan alır. Vuruluruz. * * * Vurulup dururuz... Aldırmasız. Niye doğrulmaları bilmeyiz, neden bizler de tez elden pusatlanmayız, hayret. Dünlerimiz canevinden, Şimdilerimiz yüreğinden, Ve yarınlarımız daha erişilmeden merhametsiz tetikçilere hedef olurlar. Bizler vurulup dururuz. Ama niye ölmeyiz? * * * Ölmemek diri kalmak mıdır? Böyle (yap yaralı) diri kalmalar daha ne kadar sürer, bilen nerede? Ben, sen, o... Biz, siz, ötekiler. Ha düştük ha düşeceğiz raddelerinde nefes alışlarımız ve tükenmez ağır aksaklığımızla hangi istikametlerin galibi ve muzafferi olabiliriz? İşte vuruyorlar, ordalar. İşte susuyorlar, şurdalar. Biz niçin susanlar arasındayız? Ey merak, nerelerdesin? * * * Töresiz millet mi olurmuş? Tarihsiz, sanatsız, anlatımsız? Hedefsiz millet mi olurmuş?.. Sınırlarda hapis, ufuklarda yorgun ve kayıp? Elbette başlar öne eğik duracaktır. Hem gelen hem giden vuracaktır. Eşkıya dört yanda çünki. Namlular namussuz. Vurulup duruyoruz... Ama ölmüyoruz. * * * Sen, ben, o... Biz, siz, ötekiler. Yani vurulup duranlar bu alışkanlığa esir mi olmalı? Hoca Türkistan böyle mi istiyordu? Hacı Bayram-ı Velî böyle mi işâretliyordu? Ve Fatih ve Koca Yavuz? Neyimiz eksik söyler misiniz? Yetsin! Hep tetikler önünde durmaktan usandık. Ölmemekten yorulduk. * * * Çık ortaya benim sanatkârım. Benim dirâyetim, direncim, öncüm, önderim ve güzel kaderim, çık ortaya. Üçüncü bin yıla varıp dayandıksa, bize hasret bin kapıyı açma vaktidir. Her kapının önünde kırk eşkıya beklese de güçlerimiz yetmeli. Baksanıza!.. Vurulup duruyoruz nicedir. * * * Ölemiyoruz madem ki, dirilmeliyiz! ............... İKİ KİTAP: "Bilgelerin Yolunda" Sadık Tural... "Türk Adının Anlamı". Tuncer Baykara... Her iki kitap da bizim için yorulanların göz nûru. Edinmeliyiz. Atatürk Kültür Merkezi Yayınları. Tel: (0312) 231 23 48