Gene aynı tiyatrocular

MÂLÛM zevat, hani o alkış ve âferin meraklısı kadro gene ekranlarda boy gösteriyor. Hayır, döne kıvrıla şarkı söylemiyorlar. Ya ne yapıyorlar? "F tipi cezaevlerine hayır. Ölüm oruçlarını durdurun!" diye haftalardır ağız eskitiyor, bağırıyorlar. Kime?... Devlete. ¥¥¥ İsterdik ki bu öfkeli efendiler bir gün (evet bir gün) şöyle seslenebilsin: "İçeriden ve dışarıdan ölüm orucu emri verenler, bu inadı kesiniz. Sebep ne olursa olsun insanları ölüme göndermek merhametsizliktir, anarşidir, cinayettir!" Siz, adı geçen kişilerden böyle bir çağrı duydunuz mu? Hayır, duyamazsınız. Çünki işlerine gelmez. Posası çıkmış, kaldırıp atılmış bir ideolojinin her fırsatta propagandaya ihtiyacı vardır. Ölen ölür, kalan kalır, sonunda "İzm"ler kazanır. Bu bayların mantığı böyle çalışıyor. ¥¥¥ Sanki devlet azmettiriyor. Sanki devlet "Ölmelisiniz" diyor. Sanki devletin bu ölümlerden kazancı varmış gibi, "Ölümlere neden engel olmuyorsun?" diye hesap soruluyor. Emredenlere değil, devlete çullanılıyor. ¥¥¥ Geçenlerde Avrupa medyasında konu edildi. Meğer adamlar bu direnişi "Koğuş istemeyiz. Oda tipi, banyolu tuvaletli F tipi özel mekânlar isteriz" arzusu diye yorumluyormuş. Dışişlerimiz, "Vaziyet öyle değil. Onların direnişi, 200 kişi bir arada olalım hesabıdır" deyince fena bozulmuş, hattâ, "Olamaz, mümkün değil" şaşkınlığına uğramışlar. ¥¥¥ Temennimiz şu: F tipi bölümler koğuş sisteminden daha medenîdir. Hangi suçtan olursa olsun buralarda kalanlar; kütüphâne, atölye, bahçe, salon gibi yerlere zaman zaman çıkabilmeli. 10'ar, 15'erli gruplar halinde dolaşıp konuşabilmeli. Sanırım, Adalet Bakanlığı da aynı uygulamayı düşünüyor. Küçük bir kanun değişikliğiyle bu yol yakında açılacaktır. ¥¥¥ Ama bazıları ısrarla "Ölüm emri" verip durmaktan vazgeçmeli. Solun aydınımtrak sözcüleri de yıllardır süren "Devlete çullanma" alışkanlığını bırakmalı. Meseleler patırtı ile çözülmez. Kırıp dökerek iyilik yapılmaz. Merhamet işportacılığı ile "Aydın"lık arasında zırnık kadar münâsebet yok. ¥¥¥ Tamam, suçlulara da acımalı. Onlar bizim insanımız. Fakat hem zorla "Ölüm orucu" emirleri vermek, öte yandan "Ölümleri durdurun!" diye oynamak hiçbir gelişmeye hizmet değildir. Türkiye'yi tiyatro sahnesi zanneden alkış ve âferin meraklıları bu sefer de yanılıyor. ¥¥¥ Bazıları, Türkiye'yi yormak ve dış dünyada îtibarını zedelemek için yeminli gibi. Kimi şarkıcı, aktör; kimi de yıllardır gazeteci, romancı geçinir. Ama milletle bir gram dostlukları yoktur. Öylesine bir garez erbâbıdırlar ki, yorulmak ne bilmezler. Tek bildikleri kargaşa. Tek bildikleri bulandırıcılık. ¥¥¥ Alınlarımızdan öperler diye gene haftalardır boşa bekliyorlar.