BU bir kaanun. Gelişmek isteyen devlet, toplumun bütün bireylerine millî bir amaç sunmak zorundadır. Her kesimde, her sektör ve kademede bu amaç paylaşılacaktır. Ötesi yok. Bazı liderler (veya iktidarlar) böyle iddialı, heyecan verici patlamalarla bir devrin adı olur. Sâde suya tirit politika güdücüleri, akmaz kokmaz liderler ise toplumu önce durgunluğa sonra da bıkkınlığa ve sebepsiz çatışmalara sürükler. Millete bir amaç vereceksiniz. ¥¥¥ Taa baştan îtibaren... Osman Gâzi, Orhan Gâzi, Yıldırım Beyazıt, Yavuz Selim, Kanûnî, Fâtih, yüksek amaçların adamıydılar. Cumhuriyetle birlikte Mustafa Kemal ile Adnan Menderes'i de aynı gruba rahatlıkla dahil edebiliriz. Turgut Özal, "Mutlaka Avrupa Birliği, Karadeniz'de ekonomik beraberlik" derken bu millete bir amaç gösteriyordu. Demirel'in, "Balkanlar'dan Çin Seddi'ne Türk Dünyası" hayalinde de aynı ağırlıkta adresler yatıyordu. Evet hanımlar beyler... Millete bir amaç vereceksiniz. ¥¥¥ Her toplum heyecan ister. Her toplum, kitleleri diri tutacak hedefler ister. Bireyleri hasretsiz ve hedefsiz bırakmak, toprağı tohumsuz komakla bir. Değirmeni susuz, motörü yağsız düşünemezsiniz. Tıpkı öyle. Millete bir amaç vereceksiniz. ¥¥¥ Ankara'daki üç adam işte bu gerçeği göremiyor. IMF karşısında ezik, iç borç altında perîşan, dış siyâsette kayıp bir kadronun gücü ancak günü kurtarmaya yetiyor. Korku ve ürküntü içindeler. Oysa hiçbir ülke borç yüzünden batmaz. Para pul eksikliği diri politikalar üretmeğe engel değildir. Her şeye rağmen ihracat artışları görülüyor. Merkez Bankası'nın döviz sıkıntısı da yok. Türkiye'de bağ, bahçe, tarla eksilmedi. Yollar azalmadı. Turizm gelirleri hiç de fena değil. Ama.. Ankara'da üç adam gene de telâşlara karışık. Olmaz... Millete bir amaç vereceksiniz. ¥¥¥ İktidarlar çâre bulucuların mevkiidir. On, onbeş yıl önceki sebeplere sarılamaz, geçmişten şikâyet edemezler. "Efendim bize yığınla dert emânet edildi" deniyorsa, bize de "Madem öyle orada ne işiniz var?" deme hakkı doğar. Ankara'da yorgun üç adam, Ankara'da pişman üç adam aylardır birbirine bakışıyor. Bâri seçimi düşünseler, hiç olmazsa bu amacı gösterseler. ¥¥¥ Belki azıcık nefes alırdık. Şu çöğürlü yokuşta biraz dinlenirdik, yarınlara bakma fırsatımız olurdu.