ÇİRKİNLERİN çirkini, sadece soranı küçültüp kirleten en ayıplı sual, "Sen kaç paralık adamsın?" lâfıdır. Hangi sıfatıyle ve nesiyle ünlü olduğunu bilemediğimiz bir hanım, havaalanındaki polise öfkelenip "Sen kaç paralık adamsın ki?" diyesiymiş, bu sebeple mahkemelere düşmüş. Olacak iş değil. Bir hanım kalkıyor, işini yapan görevliyi sigaya çekiyor, kaç paralık adam olduğunu soruyor. Şaşkınlığın daniskası. ¥¥¥ Hayır! Kimse bir başkasını; kazancıyla, parasıyla ölçülere vuramaz. Param var diye üstünlük taslayamaz. Kızım sen bestekâr mısın? Mîmar, şair, ressam filân mısın? Sanatçılığın nerden geliyor? Hem öyle bile olsa bir görevliyi el içinde küçümsemek niye? Dedik ya, manzara olabildiğine çirkin. ¥¥¥ Unutmayalım. Mesleğinin hakkını veren her insan örnektir, önemlidir. Ve herkes bir yönüyle diğerlerinden mutlaka ötededir. Aşçı Ahmet en imrenilen yemekleri yapıyor, çöpçü Ali Dayı her sabah caddeleri tertemiz süpürüyor, odacı Mehmet en güzel hizmetleri veriyorsa... Motorcu Yaşar, turşucu Şükrü, köfteci Rüstem tertemiz çalışıyorsa mühim adamdır. Ayırım olmaz. ¥¥¥ Bendeniz yoğurt yapamam, sirke üretemem, araba boyayamam, ev temizleyemem. Madem öyle, bu işlerin erbâbına saygı duymam gerekir. Eğer, kim ve ne olduğumuzu biliyorsak bu saygı bir mecburiyet halini alır. İnsanı kazancı ile, maaşı ile ölçmek (affedersiniz ama) utanç getiren bir ilkellik. Olmamışlık, kendi kültürüne yabanlıktır. ¥¥¥ Bir ölçüm var, hiç yanıltmaz. Kim ki durmadan para konuşur, onunla ahbaplık beyhûdedir. Dünyası para olan karakterler ne hak ve hatır tanır, ne fedakârlık bilir. Onlar sadece kendileriyle geçimli dünya yalnızlarıdır. Ve çoğunun cenâzesini para ile tutulmuş dört hamal veya gönülsüz dört tanıdık taşır. Çünki ömürleri boyunca dört hakiki dost edinememişlerdir. ¥¥¥ "Kaç paralık adamsın sen?" Bu sual milletçe unutulmalı ve bir daha hatırlanmamalı. İnsanı dili ele veriyor. İnsan dilinden yakalanıyor. O yüzden, hangi mevkîde olursak olalım, ölçülü konuşmak zorundayız. Sarfettiğimiz her söz, iyisiyle kötüsüyle kendimizi târifler. Kimse kimseden aşağı değil. Evet, değil... Ayda 300 milyon kazanan insan çoğu defa 3 milyar kazanandan daha insandır. Senelerden beri "Önce iz'an" diye boşuna telaşlanmıyoruz. ........ BİR DERGİ: Rahmetli Kabaklı Hoca'nın Türk Edebiyatı dergisi, sevgili Servet Kabaklı yönetiminde tertemiz yayımlanıyor ve okul olma iddiasını sürdürüyor. Mayıs sayısı'nda İlber Ortaylı ile sohbet bir harika. Ömer Seyfeddin Hikâye Yarışması'nın da sonuçları bu sayıda. Tebrikler. Tel: (0212) 527 50 32