Kar geldi

A -
A +

AKSİ biri değilim ama, kış mevsimini yazdan daha çok severim. Şu ânda dışarıda kar ipince sepeliyor. Dilerim, lâpa lâpası geç kalmaz. Yaz ile bahar gayet olağandır da, kar ile çıkagelen kış olağanüstü görünümüyle gözlere, gönüllere hem de bedenlere dirilik taşır. Hem biliyor musunuz, üşümek de tıpkı ısınmak gibi canlılar için gerekli imiş. Tıbcılar öyle diyor. Ve ardından ekliyorlar: "Sıcak evden sıcak arabaya, sıcak arabadan sımsıcak büroya gidip duranlar sıkça hastalanır..." ¥¥¥ Arada bir titreyiverelim, ne çıkar? Yeter ki tedbiri elden bırakmayalım. 90'ını çoktan devirmiş Osman Bölükbaşı'na kulak verilecek zamandır, şöyle demekte: "Yaş elliyi geçtiyse düşmeyeceksin, bir... üşütmeyeceksin, iki." Evet, tecrübe konuşuyor. Bediüzzaman'ın tavsiyesini unutamayız: "Aman ha, gününe göre değil mevsimine göre giyinin" Kış ortasında günlük güneşlik havaya bakıp da yufka giyindiniz mi, ertesi gün eczane eczane dolaşırsınız. ¥¥¥ Büyük dayım (ninemin kardeşi) Ali Kabalı tam 14 kış askerlik yapmış; Birinci Dünya Harbi'nde, Kurtuluş Savaşı'nda bütün cephelerde vuruşmuş, esaret hayatı yaşamış, eve sağlam dönmüştü. Annemin kardeşi Mehmet Dayım ise dört sene askerlikten sonra İzmir'den Denizli'ye, oradan Acıpayam'a yaya gelmiş, her yer adam boyu kar ve yollar kayıpken. "Peki, nasıl oldu?" diye sorduğumda, "Telgraf direkleri" demişti... "Yarısı karlara batık direkleri takip ederek. " ¥¥¥ Böyle acı hatıralara rağmen karı ve kışı özlerim. Bir düşünsenize... Şehriniz, kasabanız karlara bürünükken; o meydanlar, ağaçlar, camiler, hattâ mezarlıklar ve bu sırlı beyazlıklar içinde uçuşan kuşlar, oynaşan çocuklar nasıl da masalımsıdır? Tabiatla ancak kar içindeyken yüzleşirsiniz. Kar müjdedir. Baharın ve yazın özlenen bereketi o temiz beyazlıkta saklı. ¥¥¥ Karadağ, Karagöl, Karadeniz, kara çadır... Buradaki "kara"lar büyüklük anlamında. Bizler kışa, "Kara kış" demekle ondaki ehemmiyeti, diğer mevsimlere göre büyüklüğünü işaretleriz. Karaağaç ağaçların en yükseğidir. Karadağ, dağların en irisi. Kırım Harbi'ne seksen atlısıyle katılmak isteyen ve İstanbul'a şakır şakır çıkagelen Adanalı Fatma kadına niçin "Kara Fatma" dendiğini şimdi anlamış olmalıyız. Fatma'ların en yamanı... ¥¥¥ Neyse, konuyu dağıtmayalım. Adı "Kara" da olsa, kış mevsiminde erkekçe duruşlar sezerim, kışı özlerim. Dışarıda kar sepeliyor şimdi, yarı aklım orada. Az sonra sokaklardayım, beni kimse tutamaz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.