Kendini bir şey zannedenler

GELİN de şaşırmayın. En fakir ve en düşkün yanımız, kendini "Bir şey" zannedenleri bizim de "Bir şey" sanmamızdır. Bu dert beni öldürecek. Sanatta bir şey olanlar, Siyasette bir şey olanlar, Fikirde, adamlıkta bir şey olanlar hep arka plândadır fakat, bu dallarda kendini "Bir şey" zannedenler el üstlerinden düşmez. Niye ki? ¥¥¥ Ortalıkta bestekâr yok, kendini bestekâr zannedenler var. Şarkıcı görünmüyor, ama markıcı bol. İşadamı kayıp, mişadamı tonla. Gazeteci yok, mazeteci var. Yazar kendi köşesine çekilmiş, mazar ise dillere destan. Edepli sinemacı suskun, fakat minemacı tellal. Gerçek siyâsetçi ve o potansiyeli taşıyanlar aranıp sorulmazken, miyâsetçiler ekran eskitir. Niye ki? ¥¥¥ Biz, "Bir şey" olanlardan köşe bucak kaçıyoruz da, kendini "Bir şey" zannedenleri oturtacak kucak bulamıyoruz. En fakir, en düşkün, en hesapsız yanımız budur. Asıl kahramanlar hatırlanmıyor. Ciddiyet ve ehliyet sahipleri aranmıyor. Sonra da "Ne olacak hâlimiz?" diye karşılıklı ağlaşıyoruz. ¥¥¥ Büyük düşünür Mehmet Kaplan kira evlerinde vefat etti. Ressam Elif Naci, 80 yaşından sonra hâlâ ekmek parası için resim yapıyordu. Dirâyetli âlim Erol Güngör sessiz sedâsız göçüp gitti. İftihar şairimiz Sedat Umran uzaklarda, küskün. Hani nerde vefâ? Sırrı Gültekin'e, Yılmaz Duru'ya, Vecdi Benderli'ye niçin film çektirilmiyor? Çünki onlar gerçekten "Bir şey"dir, kıymettir. Kendisini "Bir şey" zannedenlerden onlara sıra gelmiyor. ¥¥¥ Toplumlar, örnek değerlerini her saat hatırlamak zorunda... Eski ekonomistleri, öğretmenleri, öncü sanayicileri, edipleri, sendikacıları, fikir adamlarını, sanatkârları silip atan şuurlar "Ne olacak hâlimiz?" diye yok yere dövünmesin. Şimdiki hâlimiz bile çok. Bizlere, kendini "Bir şey" zanneden bol vehimli reklâm kahramanları yeter de artar. Keyfinize bakın. ............... BİR KİTAP: "Sevgi, Aşk ve Mutlu Evlilik..." Yazanlar: Çiğdem ve Özcan Ünlü. Hem sosyal, hem edebî yönü mükemmel, örnek bir çalışma. Kutluyoruz. Mozaik Yayınları, Tel: (0212) 517 09 58