Kötü haberlere buyurun

A -
A +

DOLAŞIK bacaklı, bir günü diğerine uymayan şu dünyada zorda olan sâde bizler değiliz. Her yanda dört dönüşler, çâre arayışları ve yeni yüzyılın en büyük sarsılışları yaşanıyor. Krizleri altetmek, cihan savaşlarını bitirmek kadar güc, yıpratıcı ve kırıcı. Evet... Dünya dört dönüyor. ¥¥¥ Kötü haberlere buyurun: Polonya sanayii tökezliyor. Singapur'dan imdat sesleri geliyor. Bilgi teknolojisi sektörü, Asya ülkelerini eli böğründe bıraktı. ABD'nin dış ticaret açığı umulandan fazla büyüdü. Dolar sallanıyor. Japon bilgisayarcısı Fujitsu 16 bin 400 işçisini çıkardı. İsrail ekonomisi inişe geçti. Opel, Türkiye ve Belçika'daki fabrikalarını kapattı. Motorola, Arjantin'de iki fabrikasına kilit vuruyor. Güney Kore Havayolu şirketi Korean Air, 500 çalışanına yol veriyor. ¥¥¥ Neymiş? Anlı şanlı ülkelerin başedilmez firmaları, markaları, paraları, depreme uğramış gibi dökülüyor. Bu noktada alın size bir uğursuz tespit daha: Uluslararası Yatırım Bankası müdürü Morgan Stanley diyor ki: "Bundan bir yıl önce hayal bile edemediğimiz bir genel ekonomik yavaşlama, globalleşme döneminin ilk küresel durgunluğu, Türkiye için büyük bir şanssızlık." Ne demek bu? "Türkiye, yırtılan söküğünü kendi dikmeli. Şu durumda herkesin başı dertte" demek. ¥¥¥ Yani, yani... Türkiye kendi yağı ile kavrulmaya bakacak. Geçenlerde yazdım, yakın aileler mutfaklarını birleştirmek zorunda. Ana, baba, dâmat... Ana, baba, gelin; daha önceleri olduğu gibi ayrı evlerde oturmayacak. Sâde mutfakları değil, elektrik ve su harcamalarını, alış verişlerini müşterek yapacak. Frensiz heveslere ve hayallere son. Masraflar en aza indirilmezse hallerimiz yokuştur. Son altı ayda tahsilli-tecrübeli onbinlerce genç işsiz kaldı. Düzelme, bugünden yarına mümkün gözükmüyor. ¥¥¥ Morgan Stanley haklı. Türkiye, dünyanın da içine düştüğü bu müthiş krizden ancak çok özel çâreler üreterek çıkabilir. Önce aileler kurtulacak. Belâyı hafif sıyrıklarla atlatmak zorundayız. Devir hesap devridir, unutmayalım. Güvenilip sığınılacak yer yok mu peki? Var. Kendimize, sabrımıza, birbirimize. ¥¥¥ Dolara da fazla bel bağlamayalım. ................ BİR NOT: Ekrem Özhan, Aachen-Almanya. Faksınızı zor okudum. Türk Edebiyatı Dergisi'nin telefonunu veriyorum: (0212) 527 50 32. Bir zahmet arayınız. Selâmlar.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.