SAHİ, neyimizdir bizim köylü? Bu suale fazla ciddi cevaplar arasak fena olmaz: Köylü bizim eniştemizdir. Yanlış. Köylü bizim emmoğlumuzdur. Amcamızdır. Yanlış. Öyleyse neyimizdir... Son günlerde verilen karşılık şöyle: "Köylü bizim efendimizdir!" Yok ya... Hiç mi efendi görmedik? ¥¥¥ Bu "Efendilik" sloganı hâlâ gündemlerdeyse eğer vay hâlimize. Bu asrın başlarında 12 milyon nüfustuk, yüzde seksenimiz köylerde yaşardı ve gerçekten bu aileler 300-500'er dönümlük arazilere sahipti. Tarlayı sürüyor, ekiyor, üretiyor, ehh idare de ediyordu. Nüfusumuz varıp 70 milyona dayandı. Mîras, bir mîras, bir daha derken, şimdi ekip biçen köylünün elinde 2'şer 3'er dönümlük karikatürler kalmıştır. Ve... Efendilik yitip gitmiştir efendiler! ¥¥¥ Köylü minicik toprağının bu yılki değil sonraki yılların bile verimini yok pahasına satarak geçinme derdinde. Borç gırtlakta, kahırlar diz boyu. Efendiye bak... Şimdi kalkıp gene "Köylüye toprak!" bağırışlı, çekirdeksiz tanesiz ahkâmlar kesmeyelim. Tam tersine, köylüyü köylülükten kurtarmak, sanayiye katmak durumundayız. Eğer un fabrikası patronu, sera sahibi, bakliyat toptancısı yapabiliyorsanız ne âlâ. Köylülüğü azaltmak, köycülüğün burnunu kırmak zorundayız. "Köylü efendimizdir" kandırmacasının bu devirde yeri yok. ¥¥¥ Avrupa'da toprakla uğraşanlar nüfusun yüzde 6'sı. Bu sayı ABD'de yüzde 5. Çok büyük araziler; son sistem makinalar ve ilmî hesaplarla, şirketlerce değerlendiriliyor. Verim müthiş. Bu yüzde 5'lik 6'lık tarımcı azınlık kendi ülkelerinden ayrı öteki kıt'aları da doyuruyor. Köylülük kalktı. Köy çiftçiliği bitti. Peki, nereye gitti oralardaki köylüler?... Fabrika ustası, kalfası, biçerdöver operatörü, tamircisi olup para kazanıyorlar. Canı isteyenler illere taşınıp şehir adamlığına soyundu. Bırakın bu şamataları. "Köylü efendimizdir" demek, bu devirde milleti köylülüğe özendirmek hafifliktir, merhametsizliktir. Lütfen fukaralığa şarkı yazmayın. Yüzde 45'imiz köylüdür diye övünmeyin. Duyanlar gülmekten kırılır. Çünki bu övünmelerin tercümesi, eşittir, beceriksizlik. ¥¥¥ Adam gibi düşünenler bakın ne söylüyor: "500 dönüm toprak sahibi her gün et yiyemez. Ama cebinde devamlı 5 milyon lirası olanlar her gün et yiyebilir." Ne demek şimdi bu?... Anlayanlar anlamayanlara anlatsın. ........... BİR KİTAP: "Çölde Biten Rahmet Ağacı"... Safiye Erol külliyatının 5'inci kitabı. Gerçek bir Türk kadınından bize dair incelikleri öğreniyor, Asr-ı Saadet'e doğru yolculuğa çıkıyorsunuz. Kubbealtı Neşriyatı. Tel: (0212) 516 23 56