HEP aynı hikâye... Her hafta birileri çıkar, başlar şikâyete: "Adama bak, otuz yıldır siyâset yapıyor." Ardından alkışlar gelir: Şak şak şak! Hikâye ile alkışlar sarmaş dolaştır. Hikâyeci şişinir, alkışlayıcı beylerin ise şişleri iner. "Ecevit kırk yıldır aynı yerde" Şak şak şak! "Demirel kırk yıldır karşımızda" Şak şak şak! "Çiller, Baykal, Yılmaz da bıkıp usanmıyor" Şak şak şak! ¥¥¥ Ama hiç kimse: "TÜRK-İŞ başkanı kaç yıldır orada?... Sakıp Sabancı kaç senedir orada?... Ali Bey niye otuz yıldır vali?... Veli Bey neden 40 yıldır kadastrocu?" demez. Niye ki? ¥¥¥ Çünki her siyâsetçinin ikinci görevi bazı karınların şişini indirmek, öfkelere paratoner olmaktır. Karısının yemeğini beğenmeyen, ustasından azar işiten, parmağını penseye kaptıran her abullabut, acısını siyâsetçiden çıkarır. Ayıplı bir ilkellik. Mustafa Dayı'nın kırk yıl tütüncülük yaptığı, Murtaza Amca'nın 30 senedir kavun yetiştirdiği, Hatice Teyze'nin gene ömür boyu ip büktüğü kimsenin dikkatini çekmezken, siyâsetçi herkesin gözü önünde, dili ucundadır. Eee, o zaman vur öndekine. Bir de menfî isen; vehimli, sinik, başarısız, aferin meraklısı isen al sana fırsat. Vur siyâsetçiye. ¥¥¥ Siyâsetçi bizim amcaoğlumuz, kayınçomuz değil. Onları koruduğum sanılmasın. Mesele, 30-40 yıldır orada durmalarından ziyâde bir türlü "Kurt Adam" olamayışları. Burası mühim. Biz aslında kurt politikacılara, kurt ekonomistlere, kurt sanatkârlara, iletişimcilere, fütüristlere, bilginlere, generallere ve kurt yöneticilere muhtacız. Eksiğimiz o. Bize Kurt Adamlar lâzım. ¥¥¥ Türkiye'nin zaafı buradadır. Fevkalâde iyi yetişmiş, cesur, akıllı, dünyayı tanımış, istikametli karakterlere erişemiyoruz. Kurt mâliyecilerimiz olsaydı... Kurt ekonomistlerimiz, yatırımcılarımız, ihracatçılarımız olsaydı ne baş belâsı enflasyona teslim edilirdik ne de ağır krizler altında kalırdık. İlle de şikâyet edeceksek kırk yıllık siyâsetçiyi değil bu gerçeği görelim. Dert budur. ¥¥¥ İşinin, mesleğinin, sevdâlarının kurdu adamlar da yazık ki ard arda çıkagelmiyor. Denir ki: Almanya'yı 3.000, İngiltere'yi 2.700, ABD'yi 5.000 kurt adam diri tutar. Fakülte ve yüksek okullar böyle süper zekâları özel olarak yetiştirmekle görevlidir. Ülkelerin gülmesi işte bu sırda yatıyor. Kurt Adam yetiştireceksiniz. Bunun da çâresi kaliteli beyinleri öne çıkarmaktır. Her yıl 500 bin üniversite mezunu vermek değil, aslolan 5-6 Kurt Adam kazanabilmektir. Öyleleri gelsin, isterlerse 50 yıl bizi yönetsin. Hiç kaybetmeyiz.