Kuzey Kıbrıs'dan gıcırtılı sesler

Aşağıdaki cümleler Kuzey Kıbrıs'ta yayımlanan gazetelerden alındı. Hele bir okuyun. 17 Temmuz 2000, Şener Levent: "Biz yıllardır apoletli bir dinozorun kirli nefesi altında yaşıyoruz. Dinozor inine gizlenmiş, ortada gözükmüyor. Ancak nefesinden bize çok hastalıklar bulaştı." 2 Temmuz 2000, Şener Levent: "26 yıl önce biz 'Kurtarıcı' diye karşıladık onları. Meğer işgalci imişler, canımıza okudular, neyimiz varsa elimizden aldılar... Sanki kafamızı kesmek için andiçtiler." *** 30 Haziran 2000, Kubilay Özkıraç: "Kıbrıs Türk halkı 26 yıldır aşağılanıyor, süründürülüyor." 14 Temmuz 2000, Kıbrıslı Neyzen: "Bu ada bir işgale tâbidir. Bizi tutsak hale getiren ise bizzat Türkiye devletidir. Bu zihniyet, yayılmacı Osmanlı zihniyetidir." *** 11 Temmuz 2000, Manşet: "Ey Kıbrıs'da kalan son Kıbrıslı Türkler! Eğer yok olmak istemezseniz TC Genel Kurmaylığı ile Ecevit faşizmine karşı sesinizi yükseltin!" 10 Temmuz 2000, Manşet: "Dünya kamuoyuna çağrı!.. Kuzey Kıbrıs'da TC Genel Kurmaylığının faşizmini durdurun!" *** 8 Haziran 2000, Kalay: "Yok edicilerimizden daha medet ummaya devam ediyoruz." 22 Haziran 2000, Ali Osman: "26 yıl önce adamız bölündü, Kuzey ve Güney diye" 6 Temmuz 2000, Ali Osman: "Sizi biz kurtardık dediler her fırsatta. Dövdüler, sövdüler, üretimimizi yok ettiler. Timur orduları gibi." *** 18 Temmuz 2000, Suzan Kahraman: "Dünki fellahları başımıza ağa ettiler. Çarıklıları başımıza kıral ettiler." 18 Temmuz 2000, Mehmet Levent: "Bizi kendi yurdumuzda tutsak ettiler. Elimizi, kolumuzu, kalemimizi zincire vurdular." 18 Mart 2000, Arif Hasan Tahsin: "Bizim Kıbrıs'daki durumumuz İngiliz dönemi durumundan daha antidemokratik. Kıbrıslı Türkler esir kampı yaşamında." *** 16 Ocak 2000, Avrupa: "25 yıl çektik, yetti... Ankara artık bıraksın da, kararı biz verelim. Ne zaman AB'ye girip girmeyeceğimizi." 25 Kasım 1999, Ali Osman: "Kıbrıslıya ait her şeyin ırzına geçtiler ve geçmekteler." 10 Temmuz 2000, Deniz Bahtiyar: "Silinecekler... Ve biz kazanacağız. Bu ülke bizim." *** Elbette Kıbrıs eninde sonunda Kıbrıslıların olacak. Uğradığımız bunca hakarete rağmen Türkiye, Kıbrıs için yorulup didinecek, KKTC'yi; tıynet fakiri, dar görüşlü üç-beş kişiye teslim etmeyecektir. Millet olmak kolay değil, bu arada bazı kişiler onu da öğrenecekler. Her Temmuz kendi 23 Nisan'larını, 29 Ekim'lerini kutlayacaklar. Biz, sevinçlerine ortak olacağız.