Şehir içinde yeşil, yeşil içinde şehir

Artık karar verilsin, doğrular bulunsun. Onca mîmârımız, mühendisimiz, şehircilik uzmanımız, hem de belediyecilerimiz, basınımız senelerdir ha bire park ve bahçe oluşturulması için dil döker, çizer, yazar. Hedefleri bellidir ve saf kanaatleri şudur: "Şehirlerimiz yeşilliğe bürünsün. Bol bol park ve bahçe kuralım." Daha akademik tartışmalarda ise durmadan kişi başına düşecek yeşillikten söz edilir. Tamamı yanlış. *** "Şehir içinde yeşillik" hevesinden arınmak gerek. Tam tersi, "Yeşiller içinde bir şehir" hülyaları kurulmalı. Var gücümüzle bu gayrete sığanmalıyız. Sözgelimi: Yeşiller içinde bir Ankara, Yeşiller içinde İstanbul, Yeşiller içinde beldeler, kasabalar. Hedef bu olmalı. İstanbul Belediye Başkanı Sayın Ali Müfit Gürtuna'yı bu sebeple takdir etmek zorundayız. Otoyol kenarlarını bile çiçekle, ağaçla donatan, minik ormanlar kuran zihniyet, samimi alkışlarımızı hakediyor. *** Şehir kelimesi Medine'den, yani medeniyetten gelir. Medenî insanların örnek ve yaşanılası mekânı demektir. Büyük peygamberimiz, Mekke ve Medine'de yeşile kıyanları devamlı ayıplamış hattâ onları en ağır ölçülerde suçlamıştır. Daha da öte, şehirlere yakın yerlerde avcılığı yasaklayarak vahşi hayvanların bile öldürülmesini men etmiştir. Şu söz de efendimizin: "Hakkı olmadığı halde bir karış toprağı kendine mal edenlerin suçu büyüktür." *** Bir şehri yönetenler; çocukların, ihtiyarların, gençlerin, kısaca herkesin huzur içinde koşup, dinlenip gezinebileceği; ferah ve yeşil örtülere, ağaçlara, bozulmamış tabiata arka çıkmak zorunda. Hiç grayder girmemiş, dümdüz edilmemiş zeminlere ihtiyacımız var. Sahillerin bin yılda oluşmuş dantela misali kıyılarını bozamazsınız. Minik tepeciklere, yosunlu kayalara, o şirin engebelere kızıp da oraları tarla örneği düzleyemezsiniz. Şehir tabiatı mahvetmeyecek, onu o haliyle ve mümkün olduğunca muhafaza edecek. *** Uzun lâfın kısası... "Şehirler içinde yeşillik" özlemeyelim. Bu kolaycılıktır. Bütün hevesimiz "Yeşiller içinde bir şehir" olmalı. Zararın neresinden dönülse kârdır. Grayder, buldozer, asfalt düşkünü belediye reisleri azalmalı. Şehir içinde her yanı asfaltlamak belki gözleri boyar ama, şehri bayıltır ve yakar. Tabiatla uyum içinde yaşayacağız; ona kıymadan, onu tamamlayarak. *** Tekrar edeyim: Şehir içindeki yeşilliklere değil, yeşillikler içindeki bir şehre özlem duymalıyız.