Şu dünyanın halısı kilimi

A -
A +

KÖŞE yazarlığı garip bir meslek. Herkesi ve her kesimi devamlı memnun edemezsiniz. Aldığınız mektupların, telefonların yarısı tebrik ise, kalanı öfke yüklüdür. Çâre yok, katlanırsınız. Ama sizi vicdanen dik tutan güç gene de okuyucunun güvenidir. Bir de dürüst kalma inadınız. ¥¥¥ Geçen gün Ağır Ceza'da yargılandım. Sebep, hükûmete hakaret ve "Yukarıdakileri" küçük düşürmek. Bunlar da işimizin cilveleri. Sonbaharda gene hâkim önündeyim. Bizim dünya biraz da böyle dönüyor. Sizinkinden ne haber? ¥¥¥ Yıl 1964. Bir Hüseyin Dayı vardı, Trabzon'un Araklı ilçesinde. Beni her görüşte seslenirdi: "Hocaa!.. Ne olacak bu dünyanın halısı kilimi?" Susardım, gülerdim. Sonra da, işlettiği ufacık bakkal dükkânından aylık erzakımı alır, parasını öder, sorardım: "Kaptın gene maaşımın tamamını. Senin halı ile kilim düzeldi mi şimdi?" Bu sefer o gülümserdi; ihtiyar dişleri, kırçıl sakallarıyle. ¥¥¥ Bisiklet tâmircileri, gece yarısı sahlepçileri, mahalle kabadayıları, yorgun uzun yol şoförleri ve Hüseyin Dayı gibi gün görmüş esnaf bana hep malzeme olmuştur. Yazar ille de çevresinden yararlanacak. Çevre çok zengin ve espri deposu. Sözgelimi dört beş yıl önce Edremit'te bir minibüse bindim. Yaşlı yolcu yanındakine dertleniyordu: "Neydi o dün akşam televizyondaki adamın hâli? Bacaklarını çanak anten gibi açmış, millete karşı, utanmadan..." ¥¥¥ Benzetmeye bakınız. Bacaklarını seyirci karşısında aça aça konuşan kişi; akla hayale gelmez benzetmelerle tenkide uğruyordu. Hiçbir eğrilik, yanlışlık, dengesizlik halkın gözünden kaçmıyor. Yazar da kaçamıyor bu dikkatten. Daima bu şimşek çakışlı arayıcı gözler önündesiniz. Kurtuluş yok. ¥¥¥ Ne diyordum? Yazarlık netâmeli bir meslek, ama cayılası değil. Düşünsenize, her gün yüzbinlerce dost ile göz gözesiniz. İmzanız bile patronun adından beş kat büyük basılıyor. Demek ki, gazete sahibinden beş kat daha titiz, gayretli, verimli olmanız gerek. Bu gerçeği unutanlar kaybediyor, silinip gidiyor. ¥¥¥ Bugün Pazar ya, şöyle bir halleşelim istedim. Evet... Bizim dünyamız böyle dönüyor. Sizinkinden ne haber? ......................... BİR DÂVET: Amerikan sinemasının unutulmaz filmleri 30 Mayıs-15 Haziran tarihleri arasında MSÜ, Sinema-TV Merkezi (Beşiktaş Kışlaönü binasında) izlenebilir. Hafta içi 16.30 ve 18.45 saatlerinde ücretsiz gösteriliyor. BİR CEVAP: Harun Reşit Karabacak, Manisa. Gözlerinden öper, başarılarını beklerim. İlgine çok teşekkür.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.