Düşman içeriden olunca kapı kilit tutmaz!..

A -
A +
Basit ve net bir soru sormak istiyorum. Bugün Rusya'nın, İran'ın veya ABD'nin kalbine saldırı düzenlemek mi daha kolaydır, yoksa Türkiye'nin kalbine mi?
 
Neden cevabımız "şüphesiz Türkiye" oluyor?
Türkiye'nin neyi eksik veya fazla.
Bir ülkenin merkezine saldırmanın tek yolu çok sayıda hain yetiştirmektir. Düşmanın en tehlikelisi ise elbette içeriden olandır.
 
Şu şartlar altında 78 milyon yekvücut olmak bile karşı karşıya olduğumuz tehlikeleri bertaraf etmek için yetmezken;
milyonlarca insanımız hâlâ durumun ciddiyetini düşünmeden hükümete ve Cumhurbaşkanımıza saldırma derdinde.
Asıl tehlike bu bence.
 
Yıllar boyu binlerce şehit verdik. Milyarlarca dolar harcadık. Giden kaynaklarımızı hesaplamak bile imkânsız.
Türkiye yeni baştan kurulurdu, dünyanın ilk 10 değil ilk 5 ülkesinden biri olabilirdi.
 
Peki biz neyin cezasını çekiyoruz?
Cezasızlığın cezasını çekiyoruz. Hak edenlere cezalarını zamanında verememenin cezasını çekiyoruz.
 
Gözümüzün içine baka baka hainlik yapanların yaptıkları yanına kâr kaldı.
- "İran-Türkiye savaşı çıkarsa İran tarafında olurum" diyen kişinin ne milletvekili olduğunu biliyorsunuz.
- PKK'ya aracıyla silah taşıyanın milletvekili olduğunu da biliyorsunuz.
- Esad'la görüşmeye giden heyetin milletvekillerinden oluştuğunu...
 
Vekili böyle olanların bir de asıllarını düşünün.
- Gezi olaylarında polis aracını devirirken ıslık çalarak eşlik edenleri,
- İş makinesi gasbedip polisin üstüne sürenleri...
- TOMA aracını kaçırıp "Sahibinden satılık TOMA" diye internete ilân verenleri...
- Başbakanlık ofisini basmaya giderken camiye giren masum gençleri düşünün...
- Ve onları alnından öpenleri...
Hepsi cezasız kaldı.
 
- Tunceli'de teröristlerle çatışan polislerin üzerine mutfak tüpü atan şahıslar şimdi hapiste midir?
Hiç sanmam.
- Omzunda bazuka ile asker şehit etmeye giden teröristleri ihbar etmek yerine alkışlarla destek verenlerin Allah belâsını vermiş midir?
Belki henüz değil. (Ama muhakkak.)
Allahü teâlâ ceza vermekte acele etmez fakat devlet suçu affedemez. Kimsenin buna yetkisi yok.
 
Ve geldiğimiz şu durumda, artık merhametin, demokrasi oyunlarının zamanı değildir.
Zaten ne geliyorsa başımıza bu bol keseden demokrasi yüzünden geliyor.
Terörist kadar teröriste destek veren de etkisiz hâle getirilmelidir.
 
Bence idamsız adalet olmaz ama yine de hepsini idam edelim demiyoruz elbette. Bari terör propagandası yapmalarına engel olalım. Devletin ve milletin öfkesinin zirveye çıktığı böyle günlerde bile adamlar sosyal medyadan hâlâ nefret kusmaya devam ediyor. Utanmadan ve korkmadan hâlâ düşman ağzıyla konuşmaya devam ediyor. Ki bu derece pervasızlık ancak savaş şartları altında olur.
 
"Dünya 5'ten büyüktür" diye Birleşmiş Milletler'in gözünün içine baka baka bağırabiliyoruz madem, Avrupa Birliği'ne girmek artık bizim için çok da önemli değil madem, bizim için korkacak ve hesap verecek kimse kalmamış demektir.
PKK'sından, DAEŞ'ine, paralelinden sol örgütlerine kadar ne kadar şer yuvası varsa hepsi yok edilmelidir.
İçerideki düşmanı yok etmeden uluslararası arenada başarı gelmez. Gelse de bedeli ağır olur Allah korusun.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.