Düşmanı tanımak

Tarihin en kanlı değilse bile en şiddetli ve çetrefilli savaşlarından biri şu an içimizde. Yanı başımızda değil,  içimizde.

Hepsi biliyor ki, Türkiye güçlü olursa Ortadoğu'yu ağız tadıyla sömüremezler. Hele bir de pastadan pay isterse... Ya pastanın tamamına göz koyarsa...

Mümkün mü?

Elbette mümkün.

II. Abdülhamid Hân aklıyla savaşabilirsek mümkün.

 

İngiliz'i, Amerikası, Alman'ı vesairesi, çoğuna erkek denmez homoseksüel askerlerini mi gönderecek Türk askerine karşı? Sonucu baştan belli savaşa girmezler. O yüzden illegal savaşıyorlar, maşa kullanıyorlar.

 

Dünyanın dört bir tarafından, uyuşturucu bağımlısı hasta tipleri kandırıp toplamak kendi askerini toplamaktan daha kolay ve telef etmekten daha mantıklı.

 

Düşman silahıyla, ajanlarıyla, medyasıyla topyekûn saldırıyor.

Doğu'da ve Batı'da düşman deyince aklınıza kim geliyorsa...

Bu, şu demek, savaşı kazanabilirsek tam kazanacağız. Allah korusun, kaybedersek de tam...

 

Müslüman-Türk savaş kaybetmez, bunu onlar da biliyor.

Bizi ancak içeriden yıkabileceklerini onlar da biliyor.

Bu yüzden beslediler, bugünler için beslediler sayısı belirsiz adamlarını.

Müslüman ismi taşıyan, Türk görünümlü, bizden biri sandığımız adamlarını.

 

"Bunu ancak düşman yapar", "Düşman ancak bu kadar yapar" diyoruz ya hani, içimizden çıkan faciaları görünce.

E daha ne düşman arıyoruz ki?

 

Attığı manşet Yahudi gazetesiyle aynı amaca hizmet ediyorsa o bir Türk gazetesi değil Yahudi gazetesidir.

Attığı twit bir İngiliz'den farksızsa o bir İngiliz profesördür.

Attığı kurşun Amerikan kurşunu ise o bir örgüt değil Amerikanın bizzat kendisidir.

 

"Yok canım, bunlar düşman olacak değil ya!" saflığını bırakıp düşmanı tanımamız gerekiyor artık.

Tanımamız ve savaşmamız.

İç düşmanın dış düşmandan daha tehlikeli olduğunu anlamamız.

Yoksa her gün yeni bir darbe yeriz hiç beklemediğimiz yerlerden.

 

Bu topyekûn savaşı kazanmanın şartıdır topyekûn mücadele. Medyasıyla, sosyal medyasıyla, yalan haberlerle, provokatörle mücadele. Bunları saf dışı etmeden Ortadoğu'da savaş kazanmak imkânsız. Düşmanı tanımadan yenmek imkânsız.