İdamsızlığın cezası

A -
A +
4 yıl öncesinden bir haber, sıradan bir haber: 109 suçtan sabıkası bulunan 16 yaşındaki bilmem kim (A.B. olsun hadi) hırsızlık suçundan gözaltına alınıyor. Savcı, artık çok normal karşıladığımız şeyi yapıyor, evet bildiniz, serbest bırakıyor. Zanlı polislerle birlikte adliyeden çıkıyor ve ayrılıyor.

Sadece 5 dakika sonra Adliye'nin karşısındaki iş hanından cep telefonu hırsızlığı ihbarı geliyor. Aynı polisler hemen oraya koşuyor ve karşılarında kim olsa beğenirsiniz, aynı suçlu! 5 dakika önce ayrıldıkları 16 yaşındaki A.B.

16 yaşındaki bu şahsın (sakın çocuk demeyin) kayda girmiş 109 suçu varsa, kayda girmemiş kaç suçu vardır sizce? Şimdi 20 yaşına geldiğine göre kayıtlı suç sayısı kaça çıkmıştır, kayıtsız suç sayısı kaç olmuştur sizce?

Daha önemli soru şu aslında: Bu suçlu ıslah olur mu?
Sizce?
Bence olmaz.

Neden olmaz, sen şimdi diyorsun ki bu suç makinesine, "20 yaşına kadar hırsızlık yaptın, gel bu çirkin işi bırak. Sabah 6'da kalk, 7'de evden çık, 8-9 saat çalış, akşam yorgun bitkin eve dön, eve gelirken de marketten ekmek yoğurt al. Bütün bu çalışmanın karşılığı olarak ayda 1500 lira maaş alacaksın."
Çünkü hepimiz böyle yapıyoruz.

Peki bu hayatı ister mi?
İstemez. 1500 değil, 7500 lira maaş da versen sabah 6'da kalkmaz, sorumluluk almaz, patron emri altına girmez. Çalışmaya, terlemeye gelemez. "7500 lirayı ben 10 dakikada çalarım, 1 ay niye çalışayım ki!" diye düşünür.
Haram paranın tadını(!) almış bir kere, asla ıslah olmaz.

Allah'tan korkmayanı durdurabilecek bir güç yoktur. Her suçlunun başına polis diksen bile polisi kandırır yine o çirkin işi yapar. Ayrıca, polis yoldan çıkarsa polisin başına kimi dikeceksin?

Artık utanma da kalmamış, eskiden hırsız eve girip, sessizce işini bitirip kaçardı. Şimdiki hırsızlar not bırakıp da gidiyor. "Normal kapı 10 saniyemizi, çelik kapı 30 saniyemizi alır" diyor. Evde çalmaya değer bir şey bulamazsa sitem ediyor! Allah korusun, evde genç kız-kadın varsa ona sarkmaya kalkışanları da gördük, duyduk. Ev sahibine direnen ve hatta öldüreni de.

Eskiden hırsızlar, mafya babaları yaptığından utanır, (en azından filmlerde) "bari çocuğum benim gibi olmasın, düzgün bir insan olsun" derdi. Zamanın suç makineleri iyice pervasız olmuş. Hırsızlık yapan "adam mı öldürdük kardeşim" diyor, adam öldüren de "hırsızlık mı yaptık kardeşim, namusumuzla adam öldürdük" diyor.

Sadece bu sabah haber bültenlerinde 10'a yakın haber gördüm. Metrekare başına 10 suçlu düşüyor ülkemizde.
Kanundan korkmayan C.D., ben kanun tanımam diyen S.A, hapiste doğmuşum gerekirse yine girerim diyen M.N., bu hukuk sistemi tam bana göre diyen V.K., sıkıysa yakala diyen H.O.,  nasıl olsa serbest kalırım diyen T.U., en fazla 2 sene yatarım diyen vs.

Korkmuyorlar. Allah'tan korkan bulmak zaten zor da kanundan da korkmuyorlar. Haber bültenlerinin yarısı suçlularla dolu ve çoğunun hayat hikâyesi şöyle başlıyor: "Çok sayıda suçtan sabıkası bulunan bilmem kim..."

"Hapishane suçluyu ıslah eder mi?" diye tartışmaya bile imkân yok, çünkü sıra hapishaneye gelmiyor kolay kolay. Gelse bile hapse girmesiyle çıkması bir oluyor.

"Allah'tan korkmaz, kuldan utanmazlığa" bir de cezasızlığın verdiği cesaret eklenince ortaya binlerce suçlu çıkıyor. Düşünün, sadece Adana'da hırsızlıktan sabıkalı 4000 kişi varmış. Kayda girmeyen kaç bin hırsız vardır Allah bilir.
Eskiden olsa, "Adana'da 4 tane hırsız var" denince "Eyvah, Adana'da yaşanmaz" derlerdi. 4000 hırsız Adana'ya değil, Türkiye'ye bile huzursuzluk vermeye yeter.

Cezasızlığın cezasını bu durumda kim çekiyor, tabii ki biz, yani büyük çoğunluk olan masum insanlar. Allah'tan ve kanundan korkmayanlar için elimizi korkak alıştırmaya gerek yok.
Ceza denince cezanın babası anlaşılır, yani idam.
Ve bence idamsız adalet olmaz.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.