Şu mübârek Ramazan ayının son günlerinde, gönülleri ferahlandıracak, bayrama günler kala bayram sevincini katlayacak haberler duymaya ne çok ihtiyacımız var.
Gel gör ki şer ittifakı boş durmuyor. Her ramazan yeni fitneler çıkararak huzur bozmaya and içmişler. Her gün sıfır kilometre yalanlarla tanışıyoruz. Biri bitmeden diğeri geliyor.
Yetkili etkili kim varsa, büyük küçük sorumluluk sahibi kim varsa hepimizin artık şunu anlaması, beynine kazıması gerekiyor: Yeni devrin en tehlikeli silahı fitne, yalan, iftira yağmurudur.
Bu asit yağmuru hiç dinmeyecek, dinmez.
Hep diyorum, düşmandan merhamet insaf beklenmez.
"Yok canım, bu kadarını da yapacak değiller ya" denmez.
Düşman her şeyi yapar. "Her şey" denince aklınıza ne geliyorsa. Aklınıza gelmeyeni de yapar. O yüzden her daim uyanık ve hazır olmak şart.
Altın klozet yalanı, milyonluk masa yalanı derken, sadece son bir ay içinde ve sadece Sarayla alâkalı kaç büyük yalan duyduk.
Profesyonel fitne üretim merkezlerinden yayılan yalanlar sosyal medyada tsunamiye dönüşüyor.
Henüz şimdi duyduğum bir yalan meselâ; Sarayın halıları için 140 bin koyun itlâf edilmiş.
"Koyunun yününü almak için öldürmek gerekmediğini çocuklar bile bilir" deyip bu yalanın peşini bırakmak büyük gaflet olur. Her malın müşterisi vardır ama bu ahmakça yalanların müşterisi emin olun tahmin ettiğinizin çok üstünde.
40 yıllık Prof. kılıklı ekonomistin "Türkiye Yunanistan'dan kötü" yalanını attığını ve buna inanan çok kişi de olduğunu düşünürsek, artık bu yalan savaşında mantık sınır aramaya gerek yok.
Profesyonel iftira merkezleri dediğim de çok uzak değil, hep aynı meslek odası, hep aynı gazeteler, hep aynı Twitter hesapları, hep aynı provokatör gazeteciler, ünlüler.
Sayın Cumhurbaşkanımız bizzat söyledi; II. Abdülhamid Han'dan rahmetli Menderes'e, Özal'a kadar bütün büyük liderler iftiralarla devrildi.
Her biri ayrı bir leke bırakan bu yalanların, kesinlikle yüksek maaşlı profesyonel ekipler tarafından yönetildiğini düşünüyorum. Bu yüzden mücadelenin de profesyonelce ve kesintisiz olması lâzım.
Nasıl alkolle, uyuşturucuyla mücadele merkezleri varsa şehir şehir "İftirayla Mücadele Merkezleri" de açılsa yeridir.
Uçaklardan milyonlarca broşür atılsa yeridir.
Kamu spotları, gazeteler, sosyal medya ve her alanda çok aktif çalışmalar...
İftira operasyonlarına anında, hızlı ve çok güçlü cevap vermek şart.
Aksi halde, bırakın koalisyonu, 400 milletvekiliyle tek parti hükümeti bile kurulsa rahat bırakmazlar.